İSTANBUL

Anayasa Mahkemesinin (AYM) haklarında "ihlal" kararı verdiği ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince tahliyelerine hükmedilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Silivri Ceza İnfaz Kurumunda tahliye oldu.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliye kararını Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na UYAP üzerinden yolladı.

İşlemlerinin ardından Dündar ve Gül, beyaz minibüsle cezaevinden çıktı.

Dündar ve Gül'ü, yaklaşık 9 saattir cezaevi önünde bekleyen eşleri Dilek Dündar, Aslı Işık Gül, çocukları, Dündar'ın annesi Öznur Dündar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, sanatçı ve yazar Zülfü Livaneli, gazeteci yazar Nebil Özgentürk, akrabaları, meslektaşları ve arkadaşları alkışlarla karşıladı.
Kalabalığın arasında kalan Dündar, ''İçeriye geri mi dönsek'' diyerek arkadaşlarıyla gülüştü ve yakınlarına sarıldı.

Açıklama yapan gazeteci Can Dündar, bunun tarihi bir karar olduğunu, sadece kendilerinin değil, bütün meslektaşlarının ifade özgürlüğünün önünü açtığını belirterek, ''Bizim ödediğimiz bedel, Türkiye'de gazetecilerin ödediği bedelin yanında bir hiçtir. 3 ay yattık. Bundan şikayet edecek değiliz. Cebimdeki mendil Abdi İpekçi'den gelen, kızının yolladığı mendil. Bu meslek, bu haberleri yayınlama adına ölüm bedelleri ödedi. Onun için bizimki onun yanında bir hiç'' dedi.

Dündar, küçücük çadırdan kendilerine umut aşılayanlara, gazeteci arkadaşlarına, vekillere, ailelerine, ceza infaz kurumu çalışanları ve jandarmaya teşekkür ederek, kin, öfke duymadıklarını ve mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Henüz bitmediğini, davalarının görüleceğini dile getiren Dündar, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü adına mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti.

''Ankara'da yargıçlar olduğunu gördük. Türkiye'deki bu yargıçlardan bütün yargıçların da pay almalarını ve bugüne kadar yargıçların verdikleri bu kararlardan utanç duymalarını diliyorum'' yorumunu yapan Dündar, şöyle devam etti:
''Bunu iyi bir başlangıç olarak göreceksiniz. Türkiye'de iyi bir şeylerin başladığını herkes daha iyi görecek. Biz aldığımız mektuplardan, gelen insanların dayanışma duygusundan çok umutlu olarak çıkıyoruz buradan. Bizi yalnız bırakmaya, yıldırmaya çalıştılar. Hiç yalnız kalmadık, yılmadık, susmadık.''
Erdem Gül de ''Bir hatırlatma yapacağım. Ahmet Kaya hatırlatması. 'Keşke Olmasaydı'yı hatırlıyorsunuz. Bu da bir keşke olmasaydı hikayesi. Keşkeleri devam ettirirsek, Anayasa Mahkemesine sadece kendimiz için değil, Türkiye'deki demokrasi, özgürlükler, özgürlüklerin önündeki engelleri açtığı için teşekkür etmemiz lazım. Keşke bunu mahkeme yapsaydı, keşke bu tutuklamayı yapmasaydı. Mevcut mahkeme bunu yapsaydı, Anayasa Mahkemesine bırakmasaydı. Hukuk sistemiyle ilgili daha Türkiye'de alınacak yollar olduğu sonucunu çıkarıyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Gazeteci Dündar, ailesiyle gazetecilere poz verirken, ''Silivri üniversitesinden mezun olduk'' dedi.

AYM, Can Dündar ile Erdem Gül'ün, "kişi hürriyeti ve güvenliği", "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" ve "basın hürriyeti" haklarının ihlal edildiğine ilişkin dün akşam karar vermiş, kararın ardından Dündar ile Gül'ün avukatları da yargılamayı yapacak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine tahliye talebinde bulunmuştu.
AYM'nin "ihlal" kararının ardından avukatların yaptığı tahliye taleplerini değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tahliyesine, AYM kararlarının "bağlayıcı" olduğu gerekçesiyle hükmetmişti.

Kararda, Dündar ve Gül hakkında yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri uygulanması yönünde hüküm kurulduğu da belirtildi.