Merkez Av Komisyonu kararıyla, aralarında nesli tehlikede ve koruma altında bulunan elmabaş patka ve üveyiğin de bulunduğu toplam 29 kuş ve 5 memeli türüyle ilgili av izni verilen sezon, 20 Ağustos'ta başladı. Dağ keçisi, karaca gibi birçok memeli türün de bölgelere göre ihaleyle avlanmasına ayrıca izin verilen süreçte, ülke genelindeki 253 sivil toplum örgütü avcılığın tamamen yasaklanması çağrısıyla imza kampanyası başlattı. Change.org.tr üzerinden başlatılan kampanyaya 120 binden fazla kişi imza atıp destek verdi. Ayrıca geçen yılki kararın iptali için Doğa Derneği tarafından Danıştay'a açılan dava devam ediyor.

'VURMA BENİ' ÇAĞRISI

'Vurma Beni' sloganıyla sürdürülen imza kampanyasında 253 sivil toplum örgütü adına, ilgili kamu kurumlarına ulaştırılmak üzere bir dilekçe hazırlandı. Dilekçedeki açıklamada, başka bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi ve ihalesinin olamayacağı belirtilerek, "Bu dünya üzerindeki yaşamı paylaştığımız öbür canlılardan bahsediyoruz, onlar uzak ve yakın komşularımız. Komşularımızı birer rakam ve kotaya indirgeyen Merkez Av Komisyonu'na da kararlarına da karşı çıkıyoruz" denildi.

16 YILDA 500 BİN AVCILIK SERTİFİKASI

Hangi canlının kaç birey, ne koşullarda, nerelerde öldürüleceğine karar vermek yerine, onları koruyan kararlar alınması istenen dilekçede, "Geçtiğimiz 16 yıl içinde yaklaşık 17 bin avcılık kursu açılmış ve yaklaşık 500 bin kişi avcılık sertifikası almıştır. Doğanın korunmasından sorumlu kurumlar, silah endüstrisinin ve avcıların doğamızı yok etmesine ne yazık ki seyirci kalmakta, daha da üzücüsü bu durumu teşvik etmektedir" ifadeleri yer aldı.

'HEPİMİZİN YAŞAMI BİRBİRİNE BAĞLI'

Türkiye'nin, taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin 6 ve 8'inci maddeleri uyarınca nesli tehlike altındaki türleri korumayı taahhüt ettiği vurgulanan dilekçede, şu çağrı yapıldı:

"Buna rağmen, bu hükümler ve taraf olunan öbür uluslararası sözleşmelerin, ülkemiz mevzuatı sayılan hükümleri görmezden gelinerek, nesli tehlike altındaki kimi türler bile ava açılmaktadır. Bu kabul edilemez. Ayrıca, TBMM'de, yabancı diplomat ve 'üst düzey misafirler'in diledikleri takdirde ücretsiz avlanabilmesi ve yaşam alanları tahrip edildiği için yerleşim yerlerine gelen ayı, domuz gibi hayvanların da avlanabilmesinin yönetmeliğe bağlanması oy çokluğuyla kabul edilmiş bulunuyor. Doğamızı günbegün yok edecek olan bu kararların bir an önce durdurulması gerekmektedir. Kara Avcılığı Kanunu'nun ivedilikle değişmesini, Doğa Koruma Kanunu olarak yeniden düzenlenmesini ve doğa ihtisas mahkemelerinin kurulmasını talep ediyoruz. Şimdi, yaşam hakları ve alanları ellerinden alınan tüm canlıların sesi olma zamanı. Çünkü yaşam hakkı bütün canlılar için pazarlık edilemez en doğal hak. Hepimizin yaşamı birbirine bağlı. İnsan diliyle kendi haklarını savunamayan tüm canlıların sesi oluyoruz."

LİSTEDEKİ HAYVANLAR

Bu yılki avlanacak türler, bölgeleri, avlanma süreçleri, av yasağının olduğu sahalar, illere göre av yasağının bulunduğu 29 kuş ve 5 memeli türüyle ilgili listede kuş türlerinden bıldırcın, üveyik, alakarga, küçük karga, ekin kargası, leş kargası, karabatak, saksağan, kum kekliği, kınalı keklik, çil keklik, sakarmeke, sakarca, yeşilbaş, boz ördek, fiyu, çamurcun, Macar ördeği, tepeli patka, kılkuyruk, elmabaş patka, çıkrıkçın, su çulluğu, kaya güvercini, tahtalı, karatavuk, öter ardıç, kaşıkgaga ve çulluk ile memeliler arasında da yaban domuzu, çakal, yaban tavşanı, ada tavşanı ve tilki bulunuyor.