GMİS Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesinde meydana gelen,  41 kişinin öldüğü, 11 kişinin yaralandığı maden faciasıyla ilgili olağanüstü toplandı. GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil toplantının açılışında, "Amasra Müessesinde 41 arkadaşımızı kaybettik. Hayatını kaybeden arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Hiç kimse bu acıyı yaşamak istemez, ama ne yazık ki hepimiz bu acının içinde kaldık. Tabi sebep ve sonuçları var, nedenleri var. Bizler GMİS olarak bu işin sorumluları kimse, nerede ne hata yapıldıysa bunu araştırmak ve sonucunda ne ceza almaları gerekiyorsa, 41 acıya sebep olan arkadaşların kim olduğu tespit edilip cezalandırılması konusunda bizler takipçisiyiz. Ciddi bir olayın içindeyiz. Konuyu en ince ayrıntısına kadar takip etmek zorundayız" diye konuştu.

Yeşil, bir gazetecinin, "Gaz izleme ile ilgili sorun olduğu söyleniyor. İhmal var mı?" sorusunu, "Kamuoyunda birçok bilgi dolaşıyor. Takip sistemlerimiz bizim bütün ocaklarımız da var. Bugün sadece Amasra'da değil TTK'nin bütün ocaklarında gaz takip sistemi var. Biz madencilik sektöründeki bir sendikayız. Madencilik sektöründe en riskli taş kömürü madenciliğidir. Taş kömürü 300 milyon yıl önce oluşmuş ama içinde metan gazını barındıran kömürdür. Bizlerin yaptığı mücadele aynı zamanda metan gazıyla mücadeledir. Bütün makinelerimiz anti grizu makinelerdir. Nedir bu? Makineler metana duyarlıdır. Ocaklardaki elektrikli cihazlarımız anti grizu özelliklidir. Metan seviyeleri yüzde 1-1,5 seviyelerine ulaştığında ocaktaki bütün elektrik sistemleri anında kesilir. Yüzde 2 civarına geldiğinde de ocağı terk etmek zorundayız. Bu bütün madencilik kurallarında vardır. Bunu madenci arkadaşlarımız bilir ve eğitimleri sürekli verilir. Sensörlerin okuyup okumadığı konusunda uzman arkadaşların yapacağı çalışma sonucunda aydınlanacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın, bu bilgiler silinmez, çizilmez. Bunlar kayıtlıdır ve saklanması mümkün değildir. Adalet Bakanlığımız 6 savcımızı görevlendirdi. Bizler de bu konunun takipçisiyiz" diye yanıtladı.

'RİSKLER ORTADAN KALKTIĞI ZAMAN ÇALIŞMA HAYATI DEVAM EDECEK'

Yeşil, "Yangın nedeniyle ocağa su basılması söz konusu mu?" sorusuna ise şöyle cevap verdi:

"Olay anında bir patlama oldu. Yoğun sıcaklık sebebiyle oradaki ağaç malzemeler alev aldı. Ocakta açık alevli bir yangın vardı. Son arkadaşımızı aldıktan sonra yangını söndürme çalışmaları başladı. Ocaktaki tüm risklerin ortadan kalkması için bu yangının söndürülmesi gerekiyordu. Bizim ayak diye tabir ettiğimiz çalıştığımız yerin başından ve dibinden kapatılması gerekiyordu. Barajlar yapıldı. Dün akşam itibariyle sızdırmazlık sağlandı. Ayak dibi ve ayak başı sağlıklı şekilde kapatıldı. Ekipler bunu takip ediyor. Ocakta riskler ortadan kalktığı zaman önce yetkili arkadaşlarımız araştırma ve inceleme için ocak içine girecek. Bu bittikten sonra çalışma hayatı devam edecek."

'İŞÇİ SAYISININ AZLIĞININ RİSK OLUŞTURDUĞUNU ÖNCEDEN BERİ SÖYLÜYORUZ'

İşçi eksiklerinin, ihmal sebebi olup olmadığına ilişkin Yeşil, "Bunu uzun zamandır dile getiriyoruz. Yerin altında bir çalışma hayatı var. Bu yapılacak işlerin kimler tarafından ne kadar işçiyle yapılacağı belli. Biz bunu yıllardır belirtiyoruz. İşçi sayımızın istenilenden düşük olduğu ve bunun iş sağlığı ve güvenliği konusunda riskler yaratacağı konusunda bir sürü açıklamalarımız var. Tabi bu tespit edilmiş bir gerçek. Sağlıklı bir şekilde yerin altında çalışmak istiyorsak işi kim yapacaksa nasıl yapılacaksa o kadar işçiyle çalışılması lazım. Uzun yıllardır beri işçi açıkları bizim eksikliğimiz. Bu konuda taleplerimizi gerekli yerlere ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz. Şu an uzman personel araştıracak inceleyecek kamuoyuna bir açıklama yapacak. Bizler de hep beraber bunu takip edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

Yeşil, Amasra kazasının kuruma işçi alınması sürecini hızlandırıp hızlandırmayacağıyla ilgili ise "Bu kuruma yakın zamanda işçi alınacağı belliydi. Tabi bu durumun etken olması bizi üzer ama kuruma yakın zamanda işçi alınacaktır" dedi.

Editör: TE Bilisim