Bugün size gezip gördüğüm,huzurla dolduğum birkaç yerden bahsedeceğim.

Adalar..Kınalıada’ya,Büyükada’ya ve Heybeliada’ya da gittim.Fakat en huzur bulduğum yer Heybeliada oldu.Kınalıada da gezilcek çok yer yoktu.Büyükada da Sait faik Abası yanık’ın müzesi ve dileklerin, duaların edildiği Ayayorgi tepesini çok sevdim.Fakat Büyükada da bisiklet sürmek biraz zor olabilir sizin için çünkü daha çok yokuşlu yollar mevcut.Ama Heybeliada hem sokakları olsun hem yeşilin her tonunu barındıran doğası, çam ormanları, rengarenk erguvanları, tarihi köşkleri ve trafik kargaşasından uzak sakin oluşu beni yeterince cezbetti.Aynı zamanda türk edebiyatının ünlü isimlerinden Rahmi Gürpınar’ın müzesine muhakkak gitmenizi tavsiye ederim.Adada birbirinden farklı alternatif ve hizmet sunan güzel plaj ve beachler bulunuyor. Heybeliada plajları, güzel denizi ve beach imkanları ile hem yetişkin hem de çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor.

Daha yakınlarımıza gelecek olursak, Üsküdar’daki Kız Kulesi manzarası eşliğinde, minderlerde oturup simit ve ince belli bardaklarda çay içerek gün batımını izlemekte beni mutlu eden yerlerden biri.Yine Üsküdar da Fethi Paşa Koru’su aşırı huzurlu bir yer.Yeşilin ve mavinin kesiştiği yerlerden biri.Hem temiz oksijen eşliğinde koşu yapabileceğiniz hem de ailenizle,sevdiklerinizle tesisinde kahvaltı yapabileceğiniz bir yer.Aynı zaman da Fethi Paşa Konağı’nın yanı başında çocuklu ailelerin de rahat edebilmesi için çocuk parkı da bulunuyor...

     Galata..Galata Kulesi’ne hala çıkmadıysanız geç kalmayın.O tepeden İstanbul’un güzelliklerinin bir kısmını görmek muhteşem bir his.Ayrıca Galata Kulesi ve Kız Kulesi’nin aşkını bilmeyen yoktur sanırım.Varsa eğer anlatayım öğrenmiş olursunuz. :) 

Galata Kulesi ve Kız Kulesi birbirlerine aşıktırlar. Ama aradaki amansız boğaz nedeniyle kavuşmaları da imkansızdır. Günden güne özlemleri daha artmaktadır. Derken günlerden bir gün, Hezarfen Ahmet Çelebi tırmanır kuleye, Avrupa’dan Anadolu yakasına uçmak üzere. Galata Kulesi’nin ısrarlarına dayanmayarak, kulenin yüzyıllardır biriktirdiği mektupları da yanına alarak kanatlanır ve onları Salacak sahiline yaklaşırken Kız Kulesi’ne bırakır. Rüzgarla savrulan mektuplar dalgaların da yardımıyla Kız Kulesi’ne ulaşır. Aşkının karşılıksız olmadığını anlayan Kız Kulesi, mektuplardan sonra daha güzelleşir. Bu sayede Galata Kulesi de sevgisinin tek taraflı olmadığını anlar. İkilinin birbirlerine karşı hissettikleri bu duygular, onların karşılıklı olarak yüzyıllara meydan okumalarını sağlar…

Bu yüzdendir ki,bir rivayete göre; 

Birbirlerini seven çiftler Galata Kulesi’ne birlikte çıkarlarsa,evlenirler.Hadi o zaman herkes sevdiğini alıp çıksın.. :)