Saygıdeğer okurlarım, Temmuz ayına yaklaştığımız şu günlerde, havalar iyiden iyiye ısınmaya başlamış ve bizler de bu nedenledir ki, serinlemek i

Saygıdeğer okurlarım, Temmuz ayına yaklaştığımız şu günlerde, havalar iyiden iyiye ısınmaya başlamış ve bizler de bu nedenledir ki, serinlemek ihtiyacı duyar olmaktayız. Birçoğumuz bu ihtiyacını denize girerek gidermektedir. Ancak birçoğumuz ise havuza girme yolunu tercih etmektedir. Bu nedenledir ki bu haftaki yazımda, havuzlardaki riskleri dile getiren, benimle yapılan bir ropörtajı sizlerle paylaşmak istiyorum.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Araştırma Laboratuvarı emekli Müdürü Y.Doç. Dr. Vehbi Altunçul, "Belirli periyotlarla kimyasal ve fiziksel kontrolleri yapılmayan, ilaçlamaları ihmal edilen veya bilinçsiz olarak yapılan, hijyenik olmayan havuzlar sağlığımız açısından büyük tehlikeler oluşturabiliyor" diye ifade ediyor.

"Yaz mevsiminin yaklaştığı şu günlerde, yazın bunaltıcı sıcağını bertaraf edebilmek amacıyla, denize ve havuza girmeyi, böylelikle vücudumuzu kısa bir süre de olsa ferahlatmayı hep hayal etmişizdir" diyen Y.Doç. Dr. Altunçul şöyle devam ediyor:
"Ancak, deniz ve havuzların büyük risk taşıdıklarının bilincinde olsak da, bana bir şey olmaz mantığı ile koca bir tatili kendimize zehir edebileceğimizi hiç düşünmüyoruz". Havuzlarda bizi ne gibi tehlikeler bekliyor? Özellikle genital mantar enfeksiyonları, bakteriyel vajinit, molluscum cantagiosum, legionella pnumophila (lejyon hastalığı) ve trikomanas enfeksiyonlarına sıkça rastlanılıyor. Ayrıca iyi bakımı yapılmayan havuzların hepatit A, hepatit E, kriptosporidum, koli basili, giardia, shigella, dizanteri, tifo ve para tifo gibi ateşli ishal yapan mikroorganizmalar, göz, kulak, burun, boğaz enfeksiyonlarına da neden olabiliyor. Ayrıca; mantar, impetigo ve uyuz gibi enfeksiyonların bulaşması da ihtimal dahilinde.

Havuzlardan yararlanmak isteyenler nelere dikkat etmeli?

Ateşli bir enfeksiyon veya diare (ishal) geçiren kişiler hastalık semptomları ortadan kalkmış olsa bile, yaklaşık 1 hafta havuza girmesinler. Ayrıca havuz civarında, dışarıda kullandığımız ayakkabı ve terlikle kesinlikle dolaşmamalıyız. Havuza girmeden önce, ayakların antiseptik suya batırılarak dezenfekte edilmesi ve mutlak surette duş alınması gerekmektedir. Aksi takdirde milyonlarca mikro organizma havuzu kirletecektir. Naylondan imal edilmiş mayo ve benzeri aksesuarlar kullanılmamalı, ıslak mayo ile oturulmamalı ve derhal kurulanmalı. Havuz kenarında ki bilgilendirme tabelalarından, havuzun düzenli bakımının yapılıp yapılmadığı incelenmeli, aksaklık varsa yetkililer uyarılmalı.

Çocuklarımız için neler yapabiliriz?

Çocuklar ebeveynler tarafından yakın takip altında olmalıdır. Bu nedenledir ki, Çocukların havuza tuvaletlerini yapmamaları ve tükürmemeleri sağlanmalılar. Ayrıca onların da havuzdan su yutmamalarına dikkat edilmeli. Çocuk bezi ile çocuklar havuza sokulmamalı, çocuk bezleri havuz kenarında değiştirilmemelidir. Kulağı rahatsız olan kişiler kulak tıkacı takmalı. Evcil hayvanlar havuza kesinlikle sokulmamalıdır.

Hocam, havuz ile ilgili yetkililer bu konuda nelere dikkat etmelidir?
Havuzlar periyodik olarak kimyasal ve fiziksel olarak hijyenik kurallara uygun olarak temizlenmeli ve ilaçlanmalı. Havuzun filtre sistemlerinin aksaksız olarak sürdürülmesi gerekir. Klorlama ve dezenfeksiyon işlemleri sürekli olarak sürdürülmeli (normal klor seviyesi 0.8 mg/Lt). Ancak normal dozlarda klor uygulamasının yeterli olmadığı, dozun daha yüksek tutulması gerekliliği bilim adamlarınca vurgulanıyor. Aşırı güneş ışınları tarafından klorun aktivitesinin etkilenebileceği, böylelikle etkisinin de büyük ölçüde değişimler gerçekleşebileceği söz konusu. Yetkililerin bu konuda da dikkatli olmaları gerekiyor.

Hocam, havuzu konuştuk peki ya denizlerdeki tehlikeler neler?

Deniz suyunun daha az risk taşıdığı bir gerçek. Deniz suyu büyük ölçüde atmosferden oksijenleniyor. Ayrıca, bazı akıntılar da deniz suyunda sirkülasyon sağlıyor. Deniz suyundaki tuz oranının fazlalığı ise, havuzlara oranla enfeksiyon kapma riskini düşürüyor. Havuzların küçük ve sınırlı bir alanı kapsaması riski artırıyor. Denizden de yararlanırken bazı kriterlere dikkat etmemiz gerekiyor. Şöyle ki, şayet deniz göz ile görülebilir bir kirliliğe sahip, köpüklü, yeşil bir renk almış denizlerde yüzmek sağlık açısından sakıncalıdır. Ayrıca, lağım suyu karıştığından şüphe edilen o bölgeye yakın yerlerde de denize girmek tehlikelidir diyebiliriz.