Evet değerli okurlarım, uzun zamandır sizlere bazı bilinmeyen gerçekleri yazıyorum. Ama her yazımda sizlere derin mesajlar vermeyi ve sizlere yazılarım

Evet değerli okurlarım, uzun zamandır sizlere bazı bilinmeyen gerçekleri yazıyorum. Ama her yazımda sizlere derin mesajlar vermeyi ve sizlere yazılarımda en hassas noktaları belirtmeyi daima ve bilhassa üstünü çizerek yazdım. Üzerinde yaşadığımız dünya günümüx tabiriyle evren yani yer küre yada küre-i arz’ın “Tek Düzen Hakimiyetine” geçirilebilmesi adına sağlanılmaya çalışılan ve çok önemli bir projeyi masaya yatıran GİZLİ DÜNYA DEVLETİ İDARECİLERİ 1945 yılında Almanya ve müttefiklerinin işini bitirdikten sonra, kademeli olarak Dünya Hakimiyeti projelerini yürürlüğe koydular. 1990’lardan itibaren de açıkça ve son derece fütursuzca hedeflerine doğru yürümey başladılar. Hemde hiç beklenmedik bir süratle... Dünya milletlerinin kimi cehaletinden gücünün yetmezliğinden bu tüyler ürpertici planları karşısında susmayı tercih etmekte. (Dünya Kızıl-Haç resmi raporlarında yer alan 1948 FİLİSTİN KATLİAMI 1967 ARAP – İSRAİL SAVAŞI ile başlayan şu bilinen,malum hakimiyet planı) 2000’li yıllarda daha değişik bir çehreye bürünen bu planlar en nihayet 11 Eylül 2001 ‘de İkiz Kuleler hava saldırısı ile kendini net ortaya koymuştu. Bu saldırı sonrasıda biliyorsunuz ki İlk olarak Afganistan ve daha sonra ise Irak başlıca hedefler olmuştur. Özellikle Irak’ta olanlar çok önemlidir. Buradaki şifreler geçmişten günümüze gelindiğinde El Ka,de-Siyonizm bağlantısı ile alakalı idi Suudi Arabistan’ın Londra Büyükelçisi Turkı el-Faysal ülkesindeki terörist saldırıların ardında El-Kaide ve Siyonizm bağlantısı var demişti.Bunu destekleyecek açıklamayı da Suudi Veliaht Prens Abdullah bin Abdülaziz’in yine ingiliz televizyonuna bu terör saldırılarının arkasında siyonizm var demesi dikkat çekiciydi. En önemli olay şuydu: Faysal Veliaht Prens Abdullah bin Abdulaziz’in iddiasını destekliyordu. Açıklaması da ilginçti “Eğer teröristler ülkenize gelip vatandaşlarınızı, ülkenizde çalışan yabancıları öldürüyorsa ve o sırada krallığınıza siyonıst çevrelerden saldırı oluyorsa, bu bağlantıyı sizde kurarsınız” demesiydi. Suudi Arabistan’ın son 50 yıldır siyonizm bağlantılı insanların yoğun saldırısına uğradığını söyleyen Londra Büyükelçisi Turkı el- Faysal bunun 11 eylülden 2001’den sonra daha da arttığını vurguluyordu. Bu sözlere tepki gösteren İşçi Partililer Lordlar kamarası üyesi Lord janner “Bu asılsız iddialar hiç de hoş değil” demişti. Prens Abdullah’ın görüşleride demişti. Lord Janner terörizmin siyonizmin çıkarlarına hizmet etmediğini sözlerine ekliyordu. Tarih 17 Eylül 2001 Dünyanın kalbine kamikaze yapılıyordu. New York Dünya borsasının kalbiydi. Çünkü Dünya borsası buradan idare ediliyordu. Yani altın ve paranın değerini bu şehirdeki bazı baronlar ayarlamaktaydı. Ve onlar ne derse o oluyordu. Sadece aştın ve paranın değeri değil dünya milletlerinin değeride bu borsa merkezinden biçiliyor. Bir devletin milli duruşu,karakteri, sağlam yapısı nasıl olursa olsun o devlet maddi açıdan güçlü değilse bu merkezde esamesi bile okunmaz.Bu Globalleşme Sloganını da bu merkezi yönetenler icat etmiştir. Ne diyorlar peki? (Dünya milletleri tek çatı altında toplanmalı ve böylece “DÜNYA DEVLETİ’nin öncüleri günümüz milletleri olmalıdır.” Böylesi süslü püslü kelimeler ile meseleye eğilip baktığınızda ise işin aslının öyle olmadığını görüyorsunuz. Bütün dünya milletlerini toplayıp Gönüllü Köleler Sürüsüne çevirebilmenin manevralarını yaptıklarını görüyorsunuz. Bu konuda en büyük destekçileri ise AB Avrupa Birliği bir başka şekilde milletleri kandırabilme adına mekanizma olarak işlemektedir. AB Tapınakçıların emrindedir. Sizce AVRUPA BİRLİĞİ varmı? O zaman net bir soru soralım dünyada bu kadar kan vahşet ve kaos varken insanlara kıyılırken sözde Avrupa Medniyetler birliğini temsil eden AB Nerede ? Ya da BM Birleşmil Millletler Ya da NATO yada çeşitli projeler ile insanlar arasında bir bağ kurmaya çalışan UNESCO ? Neredeler? Bu aldatmacanın mayası öylesine tutmuş ki tüm dünyayı uyutma adına küresel anlamda algı operasyonları yapmakta ve yapmaya da devam etmektedirler.. İşin aslı şu ne Avrupa Birliği ne de Avrupa mevcut değildir. Sadece coğrafi açıdan bir Avrupa kıtası mevcuttur o kadar. Çünkü öylesine güçlü,yani kendi kaderine hakim olabilecek güçte Avrupa’nın hiçbir zaman var olmaması için, akla gelmedik planlar daha 2.Dünya savaşının devam ettiği sırada ABD, İngiltere ve Siyonistler yani BÜYÜK İSRAİL KRALLIĞI’nı kurmak isteyenler tarafından, İsrail’in kurucuları tarafından yapılmış ve daha o yıllardan itibaren yürürlüğe girmiştir. 2. Dünya savaşının sona ermesiyle Winston Churchill’in şu sözü aslında olayı netleştiriyor. “Biz yanlış domuzu vurmuşuz” Ne varki 2 Dünya savaşında bu savaşın galibi olarak tanıtılan Churchill nasıl düşünmüş olursa olsun. Zaten kendisini hiç bir suretle kimse dinlememiş. Aynı gayede birleşen üç güç ABD-İNGİLTERE-İSRAİL kendilerine rakip olarak gördükleri iki ülke haricinde RUSYA-ÇİN hiçbir ülkeyi ciddiye almamış ve almamaktadırlar. Şimdi süreç yeni bir doğrultuda işliyor. Çünkü değişen bir şey onlarda bunu biliyor! Gücümüzü iyi biliyorlar. Boyun eğmeyen bir Büyük Türkiye Onların uykularını kaçırıyor. Şifreler çözülüyor yeniden taşlar dizayn ediliyor. Hazır Olun Oyun Yeni Başlıyor..!