Allah aşkına, biri bana söyler mi? Adına daire dediğimiz beton yığınlarına, yüzbinlerce lira ödemek için hayatımızı neden mahf ediyoruz.! Ne ald

Allah aşkına, biri bana söyler mi? Adına daire dediğimiz beton yığınlarına, yüzbinlerce lira ödemek için hayatımızı neden mahf ediyoruz.! Ne aldın? Daire! Adında meymenet yok! Daireye kendimizi sokuyoruz, tıpkı cezaevinde suçluyu takip için maaş alan, infaz koruma memuru gibi! Suçludan infaz koruma memurunun tek farkı, maaş alması değil mi? Aynı yerdeler, aynı havayı teneffüs ediyorlar! Aynı ortam birader! Bir dairen, bir araban, birde maaşın varsa, Allah belanı vermiş demektir! Ya parasını ödemek için, ya da elinde tutmak için, hayatın biter! Geçmiş olsun! Ya çok parası olanlar! Düşün sadece paran var. Bundan daha büyük, fakirlik mi olur! Çok param olduğu zamanlarda, yaşadığım stresi, hiç ama hiç unutamam. Para kazanma hırsı ile, kumarın bağımlılığı aynıdır. Zordur bırakmak! Kumar masasında masayı terk etmeden günlerce kumar oynayan, sidik torbası patlayıp kana karışarak zehirlenen insanları bilirim! Böyle korkunç bir bağımlılıktır kumar. Para hırsı da aynısıdır. Peki neden böyle? Bir dönem belediye başkanlığında yapan, bir dostum anlatıyor! İmam hatip lisesinde okuyoruz. Lisede göz taraması yapılıyor. Göz taramasından sonra arkadaşlarımızdan birine, “şişe dibi” diye tabir ettiğimiz, kalın camlı bir gözlük verildi. Fark ettik ki arkadaşımızın gözü görmüyormuş. O’na sorduk! —Ya senin gözün görmezmiş, bunu bilmiyor muydun? Bu tepkiye arkadaşlarının verdiği cevap çok ilginç. —Ya hu ben nerden bileyim. Ben herkesi benim gibi görüyor zannediyordum. Her şey yanılabilir. Bütün insanlık yanılabilir. İnsan, kendisi için, kendisi de yanılabilir. Ama yanılmayacak tek şey var o da bilimdir. O da ilimdir. İlim de, bilim de, önce insanın kendini bilmesidir. Şu fani dünyada gördüğüm hakikat odur ki: Çaldığımız ıslık, ürküttüğümüz sürüye değmeli! Koca ömrü, bir hiç uğruna heba etmemeliyiz! Bilmiyoruz belki gözümüz görmüyor. Neden gözlüğümüzü değiştirmiyoruz ki! Ya da neden gözlük almıyoruz.! Finalde sevgili Enes YILDIZ’IN dediği gibi mi olmalı! “Sonra çocuklarına: “Bak biz sizin için uğraştık çabaladık” dedikleri şu daireler! Dünyaya edilen tamahın mübahlaştırılma şekli de o. Varislerin rakı masalarında son bulan şu daireler! Ruhları da böyle şad oluyor.” Doğru yolda olana selam olsun!