Fark etme, fark edilme, soyut manada günün güzel ve aydınlık olması sağlıkla ve neşeyle, mutlu geçmesini istemektir, günaydın. Günaydın selam vermektir, günaydın selam almaktır, günaydınlaşmak insan olup insan kalmakta anlaşmaktır. Günaydın da çok derin manalar göndermeler kinayeler metafor yoktur. Gün dönmüş yeni bir gün başlıyor, bugün dünden daha iyi daha güzel, daha mutlu, daha umutla geçsin demektir. Başlangıcını bilmediğimiz sonlanmasını da kestiremeyeceğimiz ışıklanma halinin başlamasıyla selam alıp selam vermektir. Yaşıyorsun, yaşıyorum, hayatın tüm zorluk ve aksiliklerine rağmen, yıkılmak yok, yorulmak yok, insansın, insanım, tüm etiket ve ezberleri kaldır rafa, el ele ve yüreklice hayat yolunda yürüyelim demektir. Günaydın biraz da sevinçtir, bugünü de gördük kıvancı. Sonsuz olarak nitelendirebileceğimiz döngüden kendi beşeri ömrümüze pay çıkarma, önceki günlerden deneyim edinip yarın ki gün aydınlanmasına umutla ve mutlu bakabilme sanatıdır. Dün yaşadık, yarın kuvvetli olsa da ihtimal, şuan, şimdi, bak hayattayız, yaşamdayız, andayız, yaşamda olmak bir kazanç ise bu başarıyı bu sevinci dillendirelim, günaydın diyelim.

Günaydın çok öndedir, tünaydından da güzel, iyi akşamlardan da, iyi gecelerden de. Yalnızlığın sona ermesidir birine günaydın demek, birisi yoksa insan cinsinden kediye köpeğe kuşa kaplumbağaya uçan serçeye, kargaya, martıya selam vermektir. Emekle kazanılmış bir ekmeği bölmek çıkan dumanında, ortaya yayılan kokusunda sevgiyi ve yaşamak döngüsünü görebilmek, günaydın ekmek diyebilmektir. Günaydın kendi içinde onları, yüzleri, binlerce pozitif mesajı barındırır ki, görüp, duyup, anlayabilene, algılayabilene ne mutlu.

Öyle denilmezmiş de şu şekilde denirmiş, şu şeklin bu biçiminde, insan olmanın, akıllı olmanın ihtişamını ve fevkaladeliğini yaşamak dururken nedir bu ezber tekrarı, nedir bu kaos yaratma meşguliyeti, anlayanlara selam olsun. Tartışmalar güzeldir elbet, tartışılan konu tartışan taraflara katkı sunuyor, bilgi, beceri, öğrenim, derinlik katıyorsa, tartışma bittikten sonra tartışanlar yeni kazanımlarıyla hayat yolunda yürümeye devam ediyorlarsa, oh ne ala, ne muazzam. “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan” kısır döngüsü bitmez, fayda da getirmez. Taze yumurtanı ister haşla, ister rafadan yap istersen yağda. Gün doğdu, aydınlık var ve yaşamaktasın, bugün ne yaparım, ne yapabilirim, kendim için, dünden daha iyi, bugün ne yapabilirim, insanlık için, dünden daha iyi. En asgari şekliyle dahi kimin, kimlerin tebessümüne, gülümsemesine sebep, etken olabilirim diye düşünmek, gün aydınlanıyor, aydınlanma devam ededursun, ben de varım, pasif, ezber, kıytırık bir hayatta olmak çok saçma, beklentide olmak, bekliyor olmak da saçma, ben yaparım, ben çözerim, ben hallederim şiarıyla, enerjisiyle yürümek, fevkalade olan bu.

Olacak elbette, ardı arkası kesilmez, yükseldikçe, iyi ve güzel olan girdabı genişletme çaban sürdükçe, set çekenler, aşağıya çekmeye çalışanlar, yermeler, ötekileştirmeler, sıradanlaştırmalar vardı, olacak, devam edecek. Beynin, aklın, pusulan tek yöne programlı, unutma, ışık ve aydınlık, yürü yürüyebildiğin kadar. Kendinden yürüdüğün yoldan, ilke ve prensiplerinden, doğrularından eminsen şüpheye düşme sakın, insanın sağlığını bozan da, ilkeleri, ülküsü olan toplumların düzenini bozan da şüphedir, sonu yıkımdır, yıkılış, yok oluştur. Analitik düşünme yöntemi her dönemden çok daha fazla gerekli biz insanlara, neden, niçin, niye, dayanağı ne, beslendiği zemin neresi anlayıp görme zamanı.