ANTALYA

Antalya'nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz günü başlayan ve 10 gün sonra 220 saatte kontrol altına alınabilen Türkiye'nin en büyük yangın felaketinde, 60 bin hektar ormanlık alan zarar gördü. Ormanlar harici 59 mahalledeki yanan ev, ahır, depo, iş yeri, tarım alanları ve ölen hayvanlarla ilgili ekonomik kaybın en az 1 milyar TL olduğu hesaplandı. 2'si orman işçisi 7 kişi ile binlerce yaban hayvanı ve köylülere ait hayvanlar da yangında öldü.

Manavgat'ta 28 Temmuz günü saat 11.30'da 4 farklı noktada başlayan orman yangınları, sınır ilçeler Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya'nın bazı mahallelerine de sıçradı. 2'si ormancı 7 kişinin yaşamını yitirdiği yangınlardan ilçe merkezindekini başlatan C.Y. (16) 'kasten orman yakmak' suçundan tutuklandı. Yangınlar, Antalya'nın Manavgat, Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya sınırlarında 21 farklı noktada günlerce sürdü, bu ilçelerdeki 59 mahalle büyük zarar gördü. 220 saat süren mücadele sonrasında 6 Ağustos günü saat 15.30'da kontrol altına alınan büyük yangında soğutma çalışmaları devam ediyor. Binlerce hektar orman arazisiyle, yüzlerce ev, ahır ve depo, orman canlıları ile bölge köylüsünün hayvanlarının can verdiği yangının ağır bilançosu da yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

60 BİN HEKTAR KÜL OLDU

Teknik ölçümlerin devam ettiği yangınlarda ilk belirlemere göre 60 bin hektarlık alanın kül olduğu belirtildi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya'nın 1 milyon 146 bin hektar orman arazine sahip olduğunu belirterek, "Bunun 500 bin hektara yangını verimsiz, yani makilik alanlardan oluşuyor. 600 bin hektarın üstünde ise verimli ormanımız var. Tahminlere göre 60 bin hektar civarındaki verimli ormanlarımız yandı. Çünkü en verimli ormanlar Manavgat bölgesindeydi" dedi. 

MİLYONLARCA CANLI YOK OLDU

60 bin hektar alanda yok olan ormanla birlikte milyonlarca canlının ve ağaçların yok olduğuna işaret eden Davut Çetin, ormandaki kayıplarla ilgili ekonomik değer belirlemenin mümkün olmadığını belirterek, "Bir ağacın, ormandaki binlerce canlının ekonomik değeri diye bir şey sözkonusu olamaz tabi ki. Bir ağacın, sincabın değeri nasıl ölçülebilir? 7 vatandaşımız, binlerce çiftçilmizin hayvanı ve orman canlımızı maalesef kaybettik" diye konuştu.

EN AZ 1 MİLYAR TL'LİK KAYIP

ATSO Başkanı Çetin, orman dışındaki yerleşim alanlarında yanan evler, ahırlar, depolar, işyerleri ve köylülere ait sera, bahçe, tarla, küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvanlarla ilgili tam bir hesaplama yaptıklarını açıkladı. Bu hesaplamaya göre bölgede en az 1 milyar TL'lik ekonomik kaybın sözkonusu olduğunu belirten Davut Çetin, ancak hasar tespitleri tamamlandıktan sonra net rakamların ortaya çıkacağını dile getirdi.

UYKUSUZ VE YORGUN MÜCADELE

Yangınla mücadelede 8 uçak, 2 İHA, 19 helikopter, 2 yönetim helikopteri, 1 insansız helikopter, 1915 araç ve 8 bin 155 personel görev aldı. Yangının söndürülmesi ve yaraların sarılması için binlerce köylü, hem Antalya ve ilçeleri hem de Türkiye'nin birçok ilinden bölgeye gelen gönüllülerle büyük bir seferberlik örneği sergiledi. Başta orman ve itfaiye ekipleri olmak üzere hem çalışanlar hem de gönüllüler günlerce uykusuz veya birkaç saatlik uykuyla yorgun bir şekilde mücadeleyi bırakmadı.

HAVADAN 160 BİN SORTİ

Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerinin 10 gün süren mücadelesinde günlük ortalama 1600- 1650 civarında olmak üzere toplamda 160 bini aşkın sorti yapıldı. Hava araçları, deniz, yangın söndürme havuzları ve barajlardan aldığı tonlarca suyu havadan bırakarak, özellikle arazi şartlarının çok engebeli oluğu alanlardaki ateşin söndürülmesini sağladı.

7 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Değirmenli Mahallesi Delioğlanlı mevkiindeki evlerinde Osman (55) ve Şehri Gardaş (50) çifti, Kalemler Mahallesi'ndeki evlerinin bahçesinde Fahri Yiğitokur (60) ve eşi Alman asıllı Andrea Hartmann Yiğitokur (58), Akseki'ye bağlı Kepezbeleni'ndeki evinin önünde Hasan Ali Yüksel (82) ile Gebece Mahallesi Güğlen Dağı Beloluk mevkiinde orman işçileri Erdal Tokva (37) ve Yaşar Cinbaş (53) arazözde yanarak hayatlarını kaybetti. Dumandan zehirlenen ve yanık yarası bulunan 821 vatandaşın 808'i oksijen ve diğer tedavilerinin ardından taburcu edildi, 6'sının tedavisi hastanede devam ediyor.

33 BİN HAYVAN ÖLDÜ

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tespitlerine göre bölgede 15 bin dekar tarımsal alan zarar gördü. Bitkisel zarar ve ölen hayvanlar bakımından son verilere göre, 263 büyükbaş, 2 bin 783 küçükbaş, 20 bini bıldırcın 27 bin 407 kanatlı hayvan, 1441 arılı kovan, 1006 boş kovan olmak üzere 33 bine yakın hayvan öldü.

DAHA ÖNCE DE İKİ BÜYÜK YANGIN ÇIKTI

Manavgat'ın Bucakşeyhler Mahallesi'nde 2007 yılında çıkan orman yangınında 950 hektar ormanlık alan yanmıştı. Taşağıl Mahallesi'nde ise 31 Temmuz 2008 tarihinde çıkan ve 5 gün sonra kontrol altına alınabilen orman yangınında 16 bin hektar ormanlık alan kül olmuştu. Yaklaşık 60 bin hektarlık alanın yanmasına sebep olan Manavgat'taki bu son yangın, Türkiye'deki en büyük yangın felaketi olarak kayıtlara geçti.

YANGINDA ELLERİ  AYAKLARI YANDI, BACAĞI VE KALÇASI KIRILDI

Manavgat yangınının en ağır darbe vurduğu mahallelerden Kalemler'de evini, hayvanları ve samanlarını kurtarmak isterken iki taraftan saran alevlerin arasında kalan Nabi Aktaş (56), hastanelerde hala tedavisi devam eden 6 kişiden biri. Aktaş'ın sağ ayak ve kalça kemiği kırıldı, her iki kol ve ayakları da yandı.

Kalemler'e yangın yaklaştığında Manavgat çarşıda olduğunu belirten Nabi Aktaş, “Yangın haberi alınca bırakıp eve vardım. Yukarı bir çıktım, evimin oraya bir baktım yangın gitmiş. Zaten yangın haberini almamla yangın bölgesine varmam 15 dakika aldı. Ama 15 dakika içinde Salur tarafından çıkmış Evrenseki'yi vurmuş. Baktım yapacak bir şey yok, biraderle orman işçileri vardı yanımda. Yangın gidiyor, gitti gidecek derken oradan tepesi aşağı bir döndü, canımızı zor kurtarık. Samanı kurtarayım derken iki tarafımı ateş sardı, atladım bacağım kırıldı" dedi.
 


'HİÇBİR YERİ GÖREMEDİM'

Yakınlarından aldığı bilgiye göre Kalemler'in Azizler mevkiindeki evinin üst kısmının tamamen yandığını ve yıkılacağını söyleyen Aktaş, “Ben daha görmedim evimi. O günden beri burada yatıyorum. Allah devletimizden, hükümetimizden, milletimizden, sağlık çalışanlarımıza zeval vermesin, güç kuvvet versin. Evde herkes vardı, herkes mal, can kurtarma derdinde. Birkaç küçükbaş yanmış benim. Göremedim, hiçbir yeri göremedim, memleketi göremedim ben. Memleket gitti" derken, gözyaşlarını tutamadı.



'YATTIĞIM YERDEN İZLEYEBİLİYORUM'

Hastanede kendisini bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu, Bekir Pakdemirli ve Murat Kurum ile Antalya Valisi Ersin Yazıcı, milletvekilleri Mustafa Köse, Tuba Vural Çokal ve Kemal Çelik'in ziyarete geldiğini de anlatan Aktaş, “Allah onlardan bin kere razı osun. Hatta dün ev konusunda aradılar beni. Ben yattığım yerden izleyebiliyorum, görebiliyorum. Millet ateşle uğraşıyor. Haberlerden takip ediyorum, gelen vatandaşın söylediklerinden dinleyebiliyorum" dedi.

BİR İKİ GÜNE TABURCU EDİLECEK

Aktaş'ın hem bacak hem kalça kırığı, hem de iki kol ve ayaklarında ikinci derecede yanıklar olduğunu anlatan doktorlar, kırıklarla ilgili takibin devam ettiğini kaydetti. Yanıklarla ilgili de gerekli tedavilerin yapıldığını belirten doktorlar, Aktaş'ın bir iki gün içerisinde taburcu edilebilecek duruma gelineceği bilgisini verdi.

Mehmet ÇINAR- Ömer KARÇA/MANAVGAT (Antalya), (DHA)

SAHRA HASTANESİNDE HER ÇEŞİT HAYVANA TEDAVİ

Manavgat'taki orman yangınında 60 bin hektar alan küle dönerken bir yandan da yaraların sarılması için çalışmalar hızla ilerliyor. Ağır hasar gören 2 bin 6 konutun yıkım işlemi sürüyor. 7 kişinin yaşamını yitirdiği afette binlerce hayvan ölürken, yaralı olanlar da gönüllüler tarafından güvenli bölgeye götürüldü. Hayvanlar için Türkiye'nin en büyük sahra hastanesi Manavgat ilçe merkezine kuruldu. Yangında zarar gören karga, koyun, buzağı, eşek, baykuş, kaplumbağa, tavuk, kedi ve köpekler bu hastanede tedaviye alındı. Gönüllü veteriner hekimler tarafından yapılan tedavilerde hayvanlara birer de isim verildi. Gebe hayvanlar için ultrason cihazı, kan tetkikleri için laboratuvar ve mama deposu, yine alan içerisinde çadırlarda yer alıyor.

AĞIR YARALANAN BAYKUŞ, KURTARILAMADI

Yangın nedeniyle alandan uzaklaşan bir aile bebeklerinin bezini değiştirmek için yol kenarında durdukları yerde ağır yaralı baykuş buldu. Baykuşu alan aile, sahra hastanesine getirdi. Baykuş tedavi edilirken, öldü. Baykuşun tüm bakımlarını üstlenen ve tedavi etmeye çalışan veteriner hekim teknikeri ve ziraat mühendisi Merve Gülistan Aydın, “İsmini Merve koymuştum. Tedavi etmeye çalışıyordum. Bebeklerinin bezini değiştirmek için yol kenarında duraksayan aile bulup getirmiş, ne yazık ki kurtaramadık. Çok üzüldüm bu duruma. Bir de beni ağır yanıkla getirilen koyunun tedavi sırasında gözlerinden yaş gelmesi çok etkiledi. Burada gönüllü olarak çok sayıda arkadaşımız 24 saat boyunca destek oluyor" dedi.



Sahra hastanesine gün içinde çok sayıda ziyaretçi de geliyor. Ziyaretçiler hayvanların hem bakım hem de beslenmesine yardımcı oluyor.

Editör: TE Bilisim