1. Çocuk istismarını 'öykü' diye anlatan kitabın yazarı ve yayıncısı serbest bırakıldı! Peki ne oldu.? Yazar denen çukur ile, kitabı m

 

1.

Çocuk istismarını 'öykü' diye anlatan kitabın yazarı ve yayıncısı serbest bırakıldı!

Peki ne oldu.?

Yazar denen çukur ile, kitabı meşhur oldu ve amaca ulaşıldı..

Kitabı yasaklatıp toplarsanız bile, el altından satılır..

Bu pislikler ise,  insanların beynine yazdırıldı ve kimseden ses yok....

Bu da bir yöntemdir..

Usulsüzlüklerin usule uygun reklam yöntemi...

Emperyalizmin en iyi yaptığı şeydir.

2.

Erdoğan: "Şayet ülkede bir kesim çok zenginleşirken diğer kesimler yerinde sayıyor veya fakirleşiyorsa orada adalet yok demektir. Adaletin olmadığı bir yerde zulüm vardır. Zulüm ise bizim inancımızda küfre eşdeğerdir” dedi...

Dedi, dedi...

Eee bu kardeşiniz çocukluğundan beri aynı şeyi söylüyor ama anlamak bazılarının işine gelmediği gibi, “fakirlik kader” deyip , Allah’a iftira atıyorlardı..

Ne diyelim ki:

Doktor bir arkadaşımız sıkça şu deyimi kullanırdı, kulakları çınlasın.

Okul bitti, bizim çocuğun zihni açıldı.!

3.

“Artık kafa keseceğim” diye Suriyeli “muhacir”için işlem yapıldı mı.?

Konu ile ilgili bilgisi olan var mı “Ensar” kardeşlerim.?

Benim var.

Adli kontrol şartı ile serbest kaldı, bir başka Suriyeli ise Afganlı çocuğun boğazını kesti...

Allah aşkına, nereye gidiyoruz.?

“Göz değil, akıl görür” gerçeğinden hareketle diyorum ki;

Ülkemiz için yakın tehlike, Suriye’den gelen kimliksizlerdir..

Suriye’nin kuzeyinden, bu topraklara alınanların büyük çoğunluğu Hafız Esad’ın kimlik dahi vermediği eğitimsiz insanların olduğunu anlamak zor değil..

Ne olur bu hatadan “kandırıldık” dememek için dönün...

Hasta, yaşlı, kadın ve çocuklar hariç, bunları ülkelerine geri gönderin...

Gelecek nesillerimizin, geleceğini çalmaya hakkımız yok..

İleri gelenlerinizle konuşuyorum diyorsunuz ki;

“Büyük devlet olmak için nüfusta önemli.”

İnanın ki, kemiyet değil keyfiyet önemli.

Nice inanmış azınlık ordular var ki; dünyanın seyrini değiştirdiler..

Allah aşkına bu hatadan dönün...

Bayramda köyüne gitmeye dolmuş parasını düşünen askerliğini yapmış vatandaşımızın ekmeğini “artık kafa keseceğim” diyenler ile bölmeyin...

Allah’ım ufkumuzu aç...

4.

“Milli kahramanımız Özal” Sovyetler Birliği çöktüğünde, işsiz ve çaresiz kalan binlerce değerli mühendisleri alıp Türkiye’de çalıştırmayı bilseydi, şimdi S400’leri Rusya’ya biz satıyor olacaktık...

Bana Putin kim diye sorsanız, “batan imparatorluğun küllerinden yeniden imparatorluk kuran devlet adamı” derim..

Ruslar Putin’le övünsünler haklarıdır..

Söz konusu tarihlerde “duj dahil” 100dolara seviştiğiniz eski KGB ajanları, şimdi “duj dahil” bir kaç milyon dolara bize füze satıyorlar...

İyi bayramlar...

5.

Akdeniz’de enerji paylaşımı savaşları tatbikata dönüşüp, Amerika, Fransa, Yunanistan gibi ülkeler ortak tatbikatla enerji paylaşımı yaparken, biz enerjimizi bir belediye başkanlığı seçimlerine yükleyip zaman kaybediyoruz ya, idarecilerimizin ufkunu seveyim.

Yunus idi, Hızır idi, Ekrem idi, Ali idi....

“Hadi uşaklar dik oynayalım” diyeceğim ama bu horon başka horon, eğilerek oynayacağız, galiba....

6.

Neyse dostlarım:

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstiare Kurulunda göreve başladıysa, söylenecek söz kalmamıştır.

Gerçekten de iyi bayramlar.!

Doğru yolda olana selam olsun.!