Röportaja klasik bir soruyla başlamak istiyorum. Sizi tanımayanlar için Taha Şahin’i anlatır mısınız? 


1986 yılında İstanbul’da doğdum. Aslen Sivas Koyulhisarlıyım. Ticaretle uğraşan 3 çocuklu bir ailenin en küçüğüyüm. Lise eğitimimi İstanbul İstek Atanur Oğuz Koleji’nde, üniversite eğitimimi Zonguldak Karaelmas Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakülesi’nde tamamladım. Spor yapmayı çok seviyorum ve vaktimin büyük bölümünü spor yaparak geçiriyorum. Birçok spor dalıyla ilgilendim, lisanslı sporcuyum. Genel olarak; basit, sade, huzurlu ama eğlenceli bir hayatım var. Fanatik denecek kadar BEŞİKTAŞ’lıyım. Zamanım olduğu sürece maçlara gitmeye çalışırım.


İdari ve İktisadi Fakülte mezunu olup, model olmaya ne zaman karar verdiniz Aileniz bu duruma nasıl yaklaştı?


Yakın arkadaşım üniversitede sinema televizyon bölümünü okuyordu. Sonra fotoğrafçılığa yöneldi. Benim ve diğer arkadaşlarımın fotoğraflarını çekerken beni çektiği fotoğraflara olumlu tepkiler gelince hoşuma gitti. Yavaş yavaş bu işe yöneldim. Hobi olarak yapmaya başlamıştım, daha sonra modelliğe arkadaşımın önerisiyle yöneldim. 2010 yılından itibaren profesyonel olarak modellik yapıyorum. Karar vermek yerine hayat beni buraya yöneltti desek daha doğru. Birçok defilede yer aldım ve değerli insanlarla çalıştım. Ailem her konuda olduğu gibi modellik konusunda da yanımda oldu ve her zaman destekledi. 



“AHLAKSIZ TEKLİFLER ALDIM AMA BEN EMEK VERMEYİ TERCİH ETTİM” 


Peki ya ajanslara başvurdunuz mu? Bu yola nasıl adım attınız? Aslında ilk anınızı merak ediyorum.


Aslında herhangi bir ajansla uzun süreli anlaşmam olmadı. Genellikle iş bazlı kısa süreli sözleşmelerimiz oldu. İlk defileye çıktığımda sokak defilesiydi ve belki de binden fazla insan vardı. O an çok heyecanlanmıştım. İlk sahneye çıkışımı unutamıyorum. 


Yarışmalara başvurmak aklınızdan geçti mi? 


Aslında hiçbir yarışmaya başvurarak kendimi ispatlamak gibi bir niyetim olmadı. İlk başta hobi olarak ve keyif aldığım için başlamıştım. Şuanda yaptığım işlerle modellik konusunda kendimi ispat ettiğimi düşünüyorum.


Bu mesleğe özellikle ilk adımı atarken model adayları ahlaksızlıklarla karşılaştığı sıklıkla konuşuluyor. Bir yerlere gelmeniz için size de böyle tekliflerde, vaatlerde bulunanlar oldu mu? Bu sektörde nasıl temiz kalınabiliyor? 


Evet, bu sektörde birçok ahlaksızlığın olduğuna şahit olanlardanım. Zamanında bu tarz hoş olmayan tekliflerle gelenler oldu fakat bunun sektörle ilgili değil, kişilerle ilgili olduğunu düşünüyorum. Ben emek vererek bir yerlere gelmeye çalışanlardanım. Benim hayatımda bu tarz ahlaksızlıklara yer yok.





“MODEL OLMASAYDIM ASTRONOT OLURDUM” 


Son günlere haber olan Kıbrıs’taki defileyle ilgili de soru sormak istiyorum. Kıbrıs’taki defileye Türkiye’den katılan tek erkek modelsiniz. Nasıl bir defileydi? Size neler kattı?


Kıbrıslı moda tasarımcısı Sayın Abdullah Öztoprak’ın defilesiydi. Yaptığım diğer işlerde olduğu gibi bu işinde de bana çok değer kattı. Abdullah Bey’in defileleri klasik defileler gibi olmuyor. Genellikle teatral oluyor ve tematik gösterilerden oluşuyor.  Kostümleri, sahne öykülerini kendisi tasarlıyor ve bu yüzden özgün değerler ortaya çıkıyor. Sahne müziklerini bile kendisi besteliyor ve koreografileri kendisi yapıyor. Kısacası defilesinde bir ruh var ve bu ruh ona ait. Dolayısıyla standartların üstünde olduğunu düşünüyorum. Kadrosunda olmak ciddi bir ayrıcalık ki defilelerine Türkiye’den sürekli olarak katılan tek erkek modelim.


Oyunculuk tekliflerine sıcak bakıyor musunuz? İdolünüz olarak gördüğünüz isimler var mı?


Oyunculuk denemek istediğim bir alan ve bunun için bir sene tiyatro eğitimi ve kamera önü eğitimi aldım. Çeşitli dizi ve sinema filmlerinde yer aldım. Güzel bir proje olursa neden olmasın diyebilecek bir yetenekteyim. İdol sorusuna ise isim vererek kimseye haksızlık etmek istemem. Çünkü başarılı bulduğum birçok isim var.


Ya model olmasaydınız?


Bilime ilgi duyduğum için astronot veya uzay bilimcisi olmak isterdim. İmkanım olsa keşke... 


“EVLİLİK KORKULACAK BİR ŞEY DEĞİLMİŞ” 


İşleri konuştuk, sıra geldi özel hayatı kurcalamaya. Evlilik hayatı nasıl gidiyor?


Evliliğin korkulacak bir şey olmadığını ben de evlendikten sonra anlayanlardanım; eğer bir ömür boyu mutlu olabileceğin, eğlenceli ve anlayışlı bir eşe sahipseniz; evlilik mükemmel bir şey ve ben buna sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. 


Mesleğiniz evliliğinizde pürüzler çıkarıyor mu? Bu mesleği eşiniz nasıl karşılıyor? 


Ben eşimle modellik yaparken arkadaşımın doğumgününde tanıştım. Tanışmamız 1 ay sürdü. Onun da destekleri sayesinde olduğum yerdeyim. Tabi ki her kadında olduğu gibi kıskanmıyor da değil. 


Peki siz kıskanç mısınız? 


Tabi ki kıskançlık her ilişkide olduğu gibi bizim hayatımızında bir parçası. Ama biz birbirine güvenen çift olduğumuz için bizim kıskançlıkarımız tatlı kıskançlık oluyor. (Gülüyor...)



“EN GÜZEL EVLİLİK ANIM BABA OLACAĞIMI ÖĞRENMEM OLDU”


Evde nasıl bir Taha var? Yemek, temizlik vs. yapar mısınız? 


Aslında bu konuyu eşime sormak daha doğru olur. Fakat hayatın müşterek olduğunu bilenlerdenim. Bu yüzden elimden gelen desteği eşime gösteririm.


Unutamadığınız evlilik anınız var mı?


Evet, eşimle birçok güzel anım var. Bunlardan en özeli ve unutulmazı baba olacağımı öğrenmem oldu.


İlerideki günler için hedefleriniz neler?


Oyunculuk konusunda her zaman umuduyla gelişen bir adam oldum. Ekranlarda da gördüğümüz gibi ilerideki yaşlarda da bir an keşfedilebilirsiniz. Doğru şansı yakalayıp kendinizi iyi projede de görebilirsiniz. Bunun peşinde olarak yoluma devam edeceğim. İrtibatlarım ve kontaklarım devam edecektir. Ancak güzel bir ailem olduğu için ve sorumluluklarım arttığı için ki bu konuda çok şanslıyım, ticaret kökenli bir ailenin çocuğuyum. Dolayısıyla aile tecrübelerinden elde ettiklerimle ticari yönümü de geliştirerek beklentilerimi gerçeklerle paralel olarak götüreceğim. Ticaretten kazanarak hayatı belirli bir kalitede tutarken, oyunculuk adına da kendi adıma fırsatlar yaratmaya çalışacağım. Ayrıca ekibinize çok teşekkür ederim, güzel ve başarılı işlere imza atıyorlar.