Homeros'un gölgesinde oturduğu zeytin ağacı, yaşlı bilgenin kulağına şöyle fısıldar; "Herkese aitim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede bu

Homeros'un gölgesinde oturduğu zeytin ağacı, yaşlı bilgenin kulağına şöyle fısıldar; "Herkese aitim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede buradaydım, siz gittikten sonrada burada olacağım." Hiç bir ağaç, insanlık tarihinde zeytin ağacı kadar kutsal kabul edilmemiş ve üstüne bu kadar efsane yaratılmamıştır. Dini kitaplarda, mitolojik öykülerde zeytinin her hali kutsaldır. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilir ve “zeytin bütün ağaçların ilkidir” denilir. Zeytin ve zeytinyağının insan için yararları saymakla bitmez. Ülkemizde zengin tarihsel geçmişi ile kandillerde, yemeklerde, sabunculukta, şifa kaynağı olarak yaygın şekilde kullanmış olan zeytin ve zeytinyağı Anadolu'nun kültürel zenginlikleri arasında özel bir yere sahip. Kuran'ı Kerim  ise zeytinin (incirle birlikte) insanlığa bir hediye olarak Sina Dağı'na cennetten indirildiğini yazar. İslam'ın kutsal kitabı çok defa zeytin ağacı üstüne yemin eder. Kuran'a göre zeytin mübarektir ve ne doğuya ne de batıya aittir. Zeytinyağı ateşe dokunmasa bile ışık çıkaracak gibi berraktır der.  Zeytin ağacı Akdeniz kökenli bir bitkidir. MÖ 8. binyılda insanlar tarafından zeytin meyveleri toplanmıştır. Yöntemli bir biçimde zeytin yetiştirildiğine dair ilk bulgular Girit adasında MÖ 1500'lere dayanıyor. Bolluğun, adaletin, sağlığın, barışın, zaferin, gururun, bilgeliğin, aklın, ölümsüzlüğün, arınmanın ve yeniden doğuşun simgesidir. Tüm kutsal kitaplarda, binlerce yıllık öykülerde, masallarda hep onun adı geçer.  Zeytin ağacı binlerce yıl yaşayabilir. Gövdesi son derece dayanıklıdır. Çürüyüp ölse bile dibinden sürgün vererek yeniden dirilir. Bu yüzden zeytin ağacı ölümsüzdür, hayat ağacıdır. Bu açıdan gördüğünüz bir zeytin ağacı insanlık kadar eski olabilir.