Kıymetli okuyucularım bu haftaki yazımda sizlere, çevremizde şahit olduğumuz veya detaylarını iyi bildiğimiz olaylarla i

Kıymetli okuyucularım bu haftaki yazımda sizlere, çevremizde şahit olduğumuz veya detaylarını iyi bildiğimiz olaylarla ilgili yargı mekanizmalarında tanıklık (şahitlik) yapma müessesesi konusunda açıklayıcı bilgiler sunmaya çalışacağım.



Hukukumuzda muhakeme usullerine ilişkin esasların belirlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda “tanıklık/şahitlik” müessesesi detaylı bir şekilde ele alınmış; tanıklık yapılabilecek ve yapılamayacak hâller sayılmış, aynı zamanda sebepsiz yere tanıklık yapmaktan kaçmanın cezalandırılacağı hususu belirtilmiştir.



Tanık Kimdir?



Eskiden “şahit” olarak ifade edilen fakat son dönemde mevzuata “tanık” olarak alınan ve mahkemelerde, duruşmalarda kişilerin olayla ilgili bilgisine, görgüsüne başvurulması anlamına gelen tanıklık müessesesi, adaletin doğru tecellisi bakımından son derece önemlidir. Esasında tanıklık, davanın tarafı olmayan üçüncü şahısların, dava ile ilgili bir vakıa hakkında bizzat edinmiş oldukları bilgiyi mahkemeye aktarmalarıdır.



Tanığın Mahkemeye Çağrılması



Hukukumuzda kural olarak, Türk yargısına tâbi olmak şartı ile herkes çağrıldığı mahkemede tanıklık etmek zorundadır. Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için usulüne uygun olarak mahkemeye davet edilen herkes bu çağrıya uymakla mükelleftir. Tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılan kişiye öncelikle mahkeme veya savcılıktan bir çağrı kâğıdı gönderilir. Davetiyenin tanığa duruşma gününden en az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gereklidir. Tanıklar, davaya bakan mahkemede bizzat hâkimin kendisi tarafından dinlenir.



Mazeretsiz Olarak Tanıklıktan Çekinme



Mahkeme veya savcılıktan gelen davetiyeyi aldığı halde geçerli bir mazereti olmadan bu çağrıya uymayıp tanıklıktan kaçınanların ilk olarak mahkemeye polis zoruyla getirilmesine hükmedilir. Şayet bundan bir sonuç alınamazsa mahkeme tarafından bu kişiler hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verilir. Hakkında yakalama kararı çıktıktan sonra yakalanan şahıslar derhâl ilgili mahkemeye ifade vermek üzere sevk edilir. Fakat kişinin yakalanması hafta sonu tatiline veya diğer resmî tatillere denk gelmişse mahkemeye çıkarılması süreci uzayabilir ve bu durum da tanıklıktan kaçınan kişinin mağduriyetine sebep olabilir.



Tanıklıktan sebepsiz yere çekinme durumu Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 60. maddesinde “Yasal bir sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve herhâlde üç̧ ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir. Kişi, tanıklığa ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması hâlinde, derhâl serbest bırakılır.” şeklinde düzenlenmiştir.



Aynı durum Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda (HMK) 245. maddede ‘Çağrıya uyma zorunluluğu’ başlığı altında, “Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beş̧ yüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. Zorla getirtilen tanık, evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.” hükmüyle ifade edilmiştir.



Geçerli Mazereti Olması Hâli



Tanık olarak bildirildiği ve mahkemeden de usulüne uygun davetiye aldığı hâlde geçerli bir mazereti olan kişiler (örneğin planlı bir seyahat veya ciddi bir sağlık sorunu) gününden önce ilgili mahkemeye verecekleri dilekçeyle durumlarını izah ederek tanıklık yapamayacaklarını beyan edebilirler. Hukukumuzda tanık olarak çağrılan kişilerin bazı hâllerde tanıklık etmekten çekinebilecekleri öngörülmüştür. Bu hâller gerek ceza gerekse hukuk muhakemeleri kanunlarımızda ayrı ayrı sayılmıştır. Mahkemeye tanık olarak çağrılan kişinin kanunen tanıklıktan çekinme hâlleri söz konusu olsa bile yine de mahkemeye gidip bu durumu bildirmesi gereklidir.



Tanığa Ödenecek Ücret



Adalet Bakanlığı tebliği doğrultusunda savcı veya mahkeme tarafından çağrılan ve tanıklık yapan kişilere belli bir ücret verilmektedir. Resmî Gazete'de yayımlanan tebliğe göre, tanıklık yapan şahıslara 2019 yılı için verilecek ücret, tanıklık nedeniyle kaybettiği zamanla orantılı olarak günlük 20 ila 40 Türk Lirası arasındadır. Şayet tanık hazır olabilmek için seyahat etmek zorunda kalmışsa yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki ikamet ve beslenme giderleri de karşılanacaktır. Ayrıca tanığa ödenmesi gereken ücret ve giderlerden hiçbir vergi, resim ve harç alınmayacaktır.