İnsan geleceğini; “benlik dehlizlerinde” yaşamak denen içgüdü ile körebe de sobelenmeden çıkarsa ancak gökyüzünü maviye çalan kolları ile sarabilir.

Yaşamak dediğimiz şey, Toplum denen platformda oyuncu olmayı gerektirir. Oyun oynarken oyuncu olduğunu unutmamak ve rolünü iyi çalışmak ve rol çalmamak gerekir. 

Çünkü sahnede senin dehlizlerinden pompalanan rolün, kan ile var olan karakterdir. 

Kendi iç dehlizinde soyunma odan, prova odan ve seni rolünü belirleyen, eleştiren, tetikleyen, motive eden, kısaca senin “benliğin den harmanlanmış enerji ile can bulan bir yönetmene de” ihtiyacın vardır. 

Bunu için, iç dehlizinde yönetmen yaratacak enerji vücut bulamamışsa, toplum denen platformda oyuncu olmak, bir yaprağın fırtınaya tesliminden başka bir şey ifade etmez.

Özgül ağırlığını belirleyen karakterindir. Özgül ağırlığın arttıkça yaşam denen alacalı bulacalı arbede de savrulma riskin azdır.

Özgül ağırlığına güvenerek teslim olacaksın.

Hayatın öznesi sen değilsindir. Sorun özne seçiminde başlar. Özneyi seçebilmek için kendi iç dehlizinde kendini kavraman ve rol tercihini yapman gerekir.

Mesele teslim olup olmamakta değil, Kime? Nasıl? Niye?  Teslim olman 

Nedeni senin olmayan acı da sevinçte, hayatında tatsız tuzsuz bir tat bırakır. Hayat denen tabloda kara fırça darbeleri bunun izdüşümüdür.

Yönetmeni iç enerjisinden olan her oyuncu sahneye ”yalnız“ çıkabilir. 

Ve teslimiyeti mutluluk getirir. 

Sahnede izleyicinin alkışı önemli değildir.

Önemli olan içinde öten her bir kanaryanın, oyun sonunda mutluluğa kanat çırparak alkışlamasıdır. 

“Sahteliklerden yorulan terlemiş ruhunuzu kendine getiren, ring köşesinde sporcunun terini soğutmak için çırpınan hocanın havlusundan çıkan esinti gibidir”, bu kanat çırpış. 

Kendi iç dehlizlerinizi tanımadan sakın ola ki kimseyi içinize sokmayın. Kaybedersiniz. 

Kaybolursunuz. Onu mu bulacaksınız? Kendinizi mi?

Kendi dehlizinizi öğrendikten sonra anacak içinize birinin ruhundan yakalayarak dehlizlerinizde konuk edebilirsiniz.

İşte o zaman “maviye çalan dört kolla” gökyüzünü kucaklayın gökyüzü sizindir.

Mutluluğa teslimsinizdir.

Saygıyla