Hayatı bir tiyatroya benzetecek olsak; hepimiz oyuncularıyız. Kimimiz gerçekçi oynuyoruz oyunlarımızı, kimimiz acemi...Sen gönlünden bakarsan yaşama, mutluluklar da gözü gibi bakar sana…İçindeki sen ile uyumu yakalaman gerektiğini belki de unutmamalısın … 

İçindeki senle uyumu yakalayabilirsen, huzurun sana akması adına dayanak noktaların sağlam kurgularla bezenir..
Huzurun aslı, insanın yüreğidir... Unutma; sevgi, yaşam kalitendir. 

Hayatımızda öyle farklı anlar vardır ki çoğu zaman…Sanki hayatımızın sonuna gelmiş gibi hissettiğimiz anlar kucaklar bizi adeta. Son iki dakikada uçağı kaçırmak gibi veya saniyelerle yarışan yarışmacının, son saniyelerde yarışmayı kaybettiği gibi. Anların, koskoca ömrümüze dahil olan bölümü hayatın. Aslında kendimizi, yaşamımızı, hedeflerimizi yönetme gücü burada devreye giriyor. Bu noktada başlayan her şey, baş ucu detayları oluyor yaşamımızın.  Peki yaşamımızın baş ucu detayları ve önemsemediğimiz detayları arasında kaldığımızda yolumuza yön verip ışık tutan güç nedir?  Elbette ki 'Sevgi' Sentetik hiçbir duygu, ruhu tatmin etmez. Dolayısıyla sevgiler de öyle. Sen gönlünü, ruhuna işleyen her güzellikle taçlandırmazsan, yarı yolda kalır sol yanın. Kendini yönetebilirsin, hayatına yön verebilirsin, ama olayın ucu sevgiye dokunduğunda, sen savunmasız kalabilirsin. Kalırsın….