Gün doğumundan gün batımına Gün Dağındaki Aigai Antik Kenti insanları çağırmaya devam ediyor. Yunt Dağı silsilesindeki Gün Dağının zirvesinde M.Ö. 12. yüzyılda kurulan Aigai Kenti M S. 17'de Ege'de yaşanan şiddetli depremle birçok şehir gibi yıkılmıştır. 1200'lü yıllarda Romalılar tarafından kullanılan kent gizemini korumaya devam ediyor. 

Bakırçay ile Gediz Irmaklarının suladığı toprakların ortasında Gün Dağının zirvesinde bulunan Aigai bir yandan Bergama, İzmir Körfezi diğer yandan da Manisa’ya bakıyor.

Çevremizde bulunan tarihi mekânların kıymetini yeterince bilmiyoruz. 

On bin yıllık insan yaşamıyla Anadolu güneşi insanlığı aydınlatmaya devam ediyor. Ege bölgesinde bulunan tarihi kentler üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen insanları hala kendisine çekiyor. Bunlardan birisi Manisa il sınırları içinde bulunan Aigai Antik Kenti.

Manisa Bergama arasında bulunan Yunt Dağı üzerinde kurulmuş Aigai Kenti.

Bilge Umar’a göre "Aigai adı Aiga sözcüğünün Hellen diline göre çoğul biçimidir; hem "Aiga"lar, hem de Aiga Halkının Kenti anlamına gelir.”

Her ne kadar “Keçi Kenti” anlamına geldiği söylense de Aigai Ege’nin ilk söyleniş şekli olsa gerektir.

Yunanistan’da Dorların köleleştirmek istediği Akaların adalar bölgesi ve Ege’ye geldikleri bilinmektedir. Girit, Miken ve İyon uygarlıklarının ve bu uygarlıkların kurduğu site şehir devletlerinin İzmir, Büyük Menderes, Küçük Menderes Gediz ve Bakırçay ırmakları arasında kurulmasında Dor istilalarına karşı kendilerini koruma- gizleme düşüncesinin payı büyüktür.

İlkçağ’da Ege denizine Aigaion denizi denilmekteydi. Aigai Kenti de adını buradan almış olsa gerekir. 

Aigai’nin köken itibarıyla yanından akmaya devam eden Bakırçay Irmağına dayandığı ifade edilir. “Aiga Burnunun hemen dibinde denize dökülen Kaikos (Bakırçay) ırmağının adı da konumuzla yakından ilgilidir kanısındayım.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Manisa Valiliği, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Yunus Emre Belediyesinin gayretleriyle Doç. Dr. Yusuf Sezgin öncülüğünde yürütülen çalışmalar kenti gün yüzüne çıkarmış ve Antik Aigai Kentine olan ilgiyi artmıştır. 

1 Kasım 2020 tarihinde Manisa üzerinden gittiğimiz Aigai Kentinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevlileri tarafından karşılanarak gerekli bilgileri aldıktan sonra kentin döşeme taşları üzerinde dolaşmaya başladık. 2800 yıllık döşeme taş yolunu adımlarken İlkçağ insanının ayak izlerini takip etme hissi farklı bir duyguydu.

M.S. 17’de meydana gelen ve bütün Ege’yi adeta yerle bir eden büyük depremin yol açtığı yıkım sanki yeni yaşanmış gibi bir duygu veriyor insana.

Hamam kalıntıları, meclis binası, iş yerleri, balık pazarı, Bakır Çay ırmağının vadinin derinliklerindeki sesi… Mecliste insanların taş merdivenlerde oturuşu… Demir kapı, tapınak, taş mezarlar… Agora olarak isimlendirilen pazar yeri, toplanma alanı… Tiyatro… Hıristiyanlık sonrası kurulan Ortaçağ Bizans yapıları, suyollarında binlerce yıllık geçmişin izlerini bulmak mümkün.

Aigai gibi eski kent yapılarının bulunduğu mekânları daha da canlandırmak gerekiyor. Bu amaçla yerel yönetimler, Valilikler, Milli Eğitim, Kültür ve Turizm Bakanlıklarının işbirliği ile gerçekleştirilebilecek kültürel etkinlikler yapılabilir. Geçmişin izleriyle bugünü birleştirmek ve özellikle eğitim çağındaki çocuk ve gençlerin bu tür yerlerde birkaç saat geçirmesi, değişik kültür ve sanatsal etkinliklerle bölgeyi tanıyıp hissetmesi ilgiyi daha da arttıracaktır.