Hayat kişiye altından kalmayacağı bir yükü vermez aslında. Yükümüz, gücümüzle orantılıdır. Sadece o güce sahip olduğunuzun bilincine varmamız kafidir. Her sorunun bir cevabı, her derdin bir devası vardır elbette, ve bunu bulmak kişinin görevidir.

Kimi kısa yoldan sonuca ulaşmak ister, kestirmeden gider ve kestirme dediğin yol seni çok daha fazla dolambaça sokar çoğu zaman ve kaybolursun. Asıl cevaplaman gereken sorudan uzaklaşıp bambaşka sorunların içinde bulursun kendini. Ve kendini kaybettiğin noktadır bu. Karanlık, yıldızsız bir gecede korku içinde kalmak gibi. Bocalarsın, yalpalarsın. Utanır kimseye anlatamazsın veya anlatsan da kelimeler kifayetsiz kalır, gerçekten bulunduğun ruh halini 

anlatamazsın. Kimse anlamaz, kimse dinlemez, kimse bir çare üretemez olur derdine. Tek başınasındır. Bataklığa saplanmış, debelendikçe daha da dibe çekilir hissedersin. Tutunacak bir dal, sığınacak bir liman bulamazsın.

BEYNİN SANA OYUNLAR OYNAYABİLİR...

Tam da o an kurtuluş için bulabildiğin tek yol intihar mı...!? Yani bir sıkılma, bezginlik, çocukça bir "Ben artık oynamak istemiyorum" deyip masayı devirmek mi tek çözüm yolun. Korku filmi izlerken kumandaya basıp kanal değiştirmek yada fişi çekip televizyonu kapatmak gibi bir şey mi zannediyorsun bunu. Evet, hayatı resetleyip başa dönme istediğidir intihar. Ama yanıldığın bir nokta var ki; hayat tektir. Sıfırlayıp tekrar başlangıç noktasına dönebileceğin bir yarış değildir. Eğer ki reenkarnasyon inancına sahip biri değilsen tabi ki, reankarne olduktan sonra yaşama tekrar hangi formda döneceğini bir garantisi de yok o inançta. Renkarnasyona inanan hiç kimseden "Ben geçmiş hayatımda beş parasız biriydim veya kuştum, böcektim" dediğini duymadım. Hep bir prens, prenses veya soylu bir aileden şahsiyetlerdir kendileri.

Peki reenkarnasyon'a inanmıyorsan o halde oyunu sıfırladıktan sonra daha güzel, tertemiz, yepyeni bir hayata başlayacağını düşündüren şey nedir sana...! Cennet inancı mı... Soyut bir kavramdır cennet. Herşeyin fevkalade iyi olduğu, en güzelin, en mükemmelin sunulduğu bir sanal dünyadır cennet. Gerçekliği sadece öldükten sonra ispat edilebilecek bir düşünce boyutudur. Ki öldükten sonra kimsenin geri dönüp, "Evet öyle bir yer var" dediği de henüz duyulmamıştır. Evet kutsal kitaplar yazar, o kitapların peygamberleri anlatır, inanan için vardır. Ama hiç bir ilahi kitap intiharı cennetle ödüllendirmez. Aksine, en büyük günah kabul eder.

Seni bu mükemmel hayattan kopartacak ve bir bilinmeze sürükleyecek bu ruh hali nasıl bir güçtür. Bu aslında beyninin sana oynadığı bir oyundur.

İNSAN, KENDİ KENDİNİ KANDIRABİLEN EN GELİŞMİŞ VARLIKTIR.

Kendini ancak sen kandırabilirsin, sen ikna edebilirsin. Biraz beynini zorlarsan kuş gibi uçabileceğini ve belki görünmez olduğunu bile zannedebilirsin. Peki neden bu büyük gücü, zorlukların üstesinden gelebileceğin, haksızlıklara karşı durabileceğin fikrinde yoğunlaştırmayasın. Bu hayata veda edebilecek gücün var da ayakta duracak gücün mü yok...!

Eğer ki buna yönlendirildiğini düşünüyorsan; Kimse seni istemediğin bir düşünceye ve inanca mahkum edemez sen izin vermedikçe. Bunu bil. Eğer ki buna izin veriyorsan kendini bulmamışsın demektir. Ve dolandırıcılar ve de sahtekarlar, kendi varlığının değerini bilmeyen ve kendi içinde, zihninde, beyninde, duygu ve düşüncelerinde kaybolmuş insanları çok iyi tanırlar. O sebeple bu kişiler çok çabuk kanarlar, aldanırlar. Yoksa bir insan nasıl bir motivasyonla intihar bombacısı olabilir ki...

İNTİHAR; BİR BİLİNÇ ALDANMASI.

Varoluşa ve yaradılışa aykırı bir kere. Varsayalım ki inançlısın ve bundan şüphe etmiyorsun, intiharın en büyük günah olduğunu bilmen gerekmez mi. Ve başkalarının hayatına son verebilmek adına giriştiğin intiharınla, Yaradan'ın kendi nefesinden can verdiği kullarının canlarını alacak olman sebebi ile senin Yaradan'ına karşı ne büyük bir suç işleyeceğin gerçeğini idrakten uzak kalacak kadar mı kaybettin kendini.

Yaşamak ve yaşatmak ne güzel bir şeydir. Kendini yaşatmak ve yaşama bir katkı sunmak, en büyük vazifedir. İyilik ve akıl ile çözülemeyecek hiç bir sorun yoktur.

Yalancı mıyım?