i%cc%87rem

İREM DERİCİ OLMASAYDI ALTIN KELEBEK ÖLMÜŞTÜ
hande

İREM DERİCİ OLMASAYDI ALTIN KELEBEK ÖLMÜŞTÜ


Yine bir Altın Kelebek ödül töreni geldi geçti dün gece hayatımızdan. Hem de 43. Kez ölmeyen bir Kelebek. Ama dün gece adeta o kelebeğin kanat çırparken titrediğini gördüm. Üzüldüm açıkçası; neden yurt dışındaki kadar kaliteli ödül törenlerinin kendi ülkemizde olmayışına.Neden, o kadar iddialı törenler yapamadığımıza. Yakındım,neden sanatçılarımızın (İrem Derici hariç) sahnede öylesine durduğuna, dans edemediğine. Üzüldüm, hiçbir sanatçının “Şarkılarımı çalan radyoculara,radyolara; şarkılarımı yazan köşe yazarlarına, gazetelere teşekkür ederim” demediklerine. Hayret! Sosyal medya fenomenlerine teşekkür etmedi bizim sanatçılarımız. Oysa sosyal medya fenomenlerine ‘’Şarkımı tuttur, tutturursan hediye alacağım’’ diyenleri bile gördük biz bu mecra da. Üzüldüm, yakındım. Benim için kelebek ölmeye yakındı ta ki İrem Derici gibi bir renk sahneye çıkana kadar. İrem Derici’ye renk diyorum ben çünkü gerçekten doğallığıyla, sesiyle, şarkılarıyla sildi süpürdü müzik piyasasını. Ve o gece sahneye çıkarken canlı canlı şarkısını söyleyip ardından playback yapmasını takdir ettim. Aslında orada Türkiye’deki bir kırılmayı gerçekleştirdi İrem Derici. Canlı bir sesin de ödüllerin verildiği salonda yankılanabildiğini gördük. Nazar değmesin bu kıza.Bazen kızsam da ona mesela kapanış performansındaki saçlarına anlam veremediğim gibi yine de o gecenin yıldızı İrem Derici’ydi. Gelelim Demet Akalın’a, o kostümü neden giydi? Neden o kostüm? 20 yıldır hırsıyla arı gibi çalıştığını; sarı ve siyah renklerin hakim olduğu kostüme mi yansıtmak istemişlerdi. Akalın’da Hayalet şarkısını okurken sanki ödül törenine geçerken uğrayayım havası vardı. Tarkan son derece şıktı ama neden playback yaptı? Sen de mi Tarkan dedirtti. Hande Yener gecenin en şıkıydı bence.Gülşen Aybaba ile yılın video klibi ödülünü aldılar. Ve bence Hande Yener’in,yılın albümü ödülünü alması gerekiyordu. Bu yıl Mor,Deli Bile gibi şarkılarıyla müzik piyasasına damga vurmuştu. Eypio ve Derya Uluğ, ikisini de o kadar gönülden destekliyorum ki ben… Sevindim,sevindim,sevindim. Bu ödülü almasalardı da bu yıl onların yılıydı,halk vermişti zaten ödülü onlara ama ödül hak eden yere gitti. Simge’nin aldığı ödüle çok şaşırdım. Pantene Yıldızı Parlayanlar ödülü ne anlama geliyordu? Altın Kelebek’te geçen yıl en iyi çıkış yapan sanatçı ödülünü alan Simge bu yıl, En İyi klip ödülünü alması gerekiyordu. Yaptığı peş peşe hit şarkılar ile o ödül töreninde biraz sönük kaldı. Gecenin sunucuları da tam bir hüsrandı. Her oyuncudan sunucu olmayacağını gördük. Gecede geçişlerde müzik olmaması ve birçok kişinin ‘’Ben geçerken uğramaya geldim’’havası beni benden aldı. Ödülünü alan evine gitmiş,saygı biraz ya. Gece bitene kadar orada durmaları gerekiyor. Düşünsenize sahne alıyorsunuz ya da tiyatro sahnesinde yeteneğinizi sergiliyorsunuz; ama seyirciler sahneniz bitmeden salonu terk ediyor. Ne kadar hüzün verici dimi..  Nazlı Çelik ve Fatih Portakal yaptıkları konuşmalar ile gözlerimi doldurdular. Sıla, En İyi Kadın Pop Sanatçısını aldı. Hakkıdır. Aşkı müzik bir kadın. O duruşunu hiç bozmasın ki bozmayacaktır da.Türkiye’deki organizasyon şirketleri lütfen ödül törenlerine daha güzel adapte olalım,daha iyisini yapalım. Yine ve her zaman olduğu gibi yine bu uyarıları yapıyoruz bakalım ne zaman fark edileceğiz.

soner

SONER SARIKABADAYI’NIN YENİ ŞARKISI ŞAŞIRTTI


Keşke diye diye dinledim Soner Sarıkabadayı’nın yeni şarkısını. Sözü ve müziği Soner Sarıkabadayı’ya düzenlemesi ise Ozan Bayraşa’ya ait şarkının tipik bir Soner Sarıkabadayı şarkısından farkı yok. Son derece durağan olan bu şarkının akmasını beklerken aslında sözlerinin de güzelliğine vuruldum.Ben onun bu kadar slow ilerleyen şarkıları yerine daha hareketli tempolar arasına saklanmış hüznünü seviyorum. Sözleri o kadar güzel ve anlamlı ki ama adeta Soner Sarıkabadayı’nın daha önce seslendirdiği şarkılardaki sözleri anımsattı bana.Şarkısında evet duygu var ama insanı kısa süreli etkileyen bir duygu bu.Şarkısının sözleri akla ve dile dolanıyor ama ben onun Pas gibi,Seveni Arıyorum gibi,İki Medeni İnsan gibi şarkılarını özledim. Müzik sektöründe beklediği ilgiyi bu şarkıyla ne kadar görür bir şey söylemek haddime düşmez ama bu şarkıyla sadece hitap ettiği kendi kitlesine ulaşabildiğini söyleyebilirim.Oysa her zaman bir sanatçı daha büyük kitleleri,daha farklı kitleleri de kendine çekebilecek şarkılar ortaya koymalıdır diye düşünüyorum. Şüphesiz ki ortada bir emek söz konusu ve ben bu emeğin biraz daha olgunlaştıktan, daha sevilecek hale getirildikten sonra sunulması taraftarıyım. Ve artık Soner Sarıkabadayı biraz daha demlendikten sonra bizlerle bir albüm buluşturması gerektiği kanısındayım. O üretken biri fakat son çıkardığı şarkılarda biraz fazla tekrara düştüğünü söylersem yanlış olmaz.

deha

DEHA İLE SADECE AHMET KAYA


Deha, Nişantaşı’nda gece hayatıyla buluşturduğu Dutluk markası ile İstanbul gecelerine farklı bir eğlence anlayışı getirdi. Canlı performansların sergilendiği bu mekanda haftanın belirli günlerinde dj performanslar oluyor. Genelde Deha’nın kendi sesiyle yorumladığı Ahmet Kaya şarkıları gibi konsept performansların olduğu geceler mekanın müdavimleri tarafından çok beğeniliyormuş. Dreamtürk ve Radyo D sponsorluğunda Dutluk adlı mekanda İskender Paydaş ve orkestrası, Özgün, Elif Nun- Mert Ali İçelli gibi farklı isimler de bugüne kadar eğlenceli sahnelere imza atmış. Ben daha Deha’nın Dutluk’una gidemedim, e nereden biliyorsun bu kadar detayı diye soracak olursanız; Sosyal medya'dan! Giden gidene, paylaşan paylaşana, e eğlenen de eğlenene. Sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla birçok sosyete takımının da favorileri arasındaymış bu mekan; futbolcular, şarkıcılar, mankenler. Mekanın bu kadar sevilmesindeki en büyük etmen kendi evinizdeymiş gibi, şarkılara eşlik ederken sesinin güzel olup olmadığının bir önemi yok, mekanın tek amacı dertleri acıları, kendinizden geçerek atmak olsa gerek.

İREM DERİCİ OLMASAYDI ALTIN KELEBEK ÖLMÜŞTÜ

ÖZGÜR ARAS’IN YENİ KİTABI ÇIKTI


Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı iletişim danışmanlarından birisi olan Özgür Aras,başarılarına bir yenisini daha ekledi. Bu zamana kadar sayısız ünlünün star olma yolundaki en büyük ögelerden biri olan Özgür Aras; gece hayatına kazandırdığı sayısız eğlence mekanı,yürüttüğü birçok proje, ses getiren sosyal sorumluluk kampanyaları,aldığı sayısız ödül ve yazdığı kitaplar arasına bir yenisini daha ekledi. Bende toplu taşıma araçlarında gördüm aslında bu başarıyı ilk olarak.Birçok insan aynı kitabı okuyordu. Çok sık toplu taşıma aracı kullanan biri olarak insanların elinde Kapıda Aşk Var adlı kitabı görünce araştırdım ve Özgür Aras’ın yazdığını gördüm.Modern zaman insanını tam kalbinden yakalayan bu kitapta, birbirinden tamamen farklı,ayrı uç noktalarda da yaşayan iki insanın öyküsünü anlatıyor Özgür Aras. Aslında  bu iki farklı insan mutluluğu aramaktan vazgeçtikleri anda buluyorlar birbirlerini... Karakterler, yaşamlar bambaşka olsa da, aşk kapıyı çaldığında teslimiyetten başka yol olmadığını anlıyorlar. Peki aşkın gücü; ihaneti, korkuları ve geçmişin kötü hatıralarını yenebilir mi? Haydi bakalım hepimiz bu sorunun cevabını almak için 2. Baskıya giren Özgür Aras’ın Kapıda Aşk Var adlı kitabını okuyalım. Belki de bu kitabı okuduktan sonra bizimde kapımıza aşk konar belli mi olur?

konser

BESTE FABRİKATÖRÜ “SIRADA HARBİYE VAR” DEDİ


Emre Kaya geçtiğimiz akşam Bostancı Gösteri Merkezi'nde sahne aldı. Kaya hazırlıkları 3 ay süren büyük şova imza attığı konser için sahne performansının yanı sıra,özel dekor ve dans şovlarıyla da büyük alkış aldı. Bir dansçının melek kanatlı kostümü ise Victoria’s Secret meleklerinin, sahne şovlarında giydiği kostümleri anımsattı. Konserin kreatif danışmanlığını yapan Selim Akar tarafından özel tasarlanan pilot tulumuyla basın mensuplarının karşısına çıkan Kaya'nın 500'e yakın yıldızın kullanıldığı kostümündeki yıldızlar basın mensuplarının dikkatini çekti.
Emre Kaya, uluslararası top modellerden oluşan kadınlar orkestrası ile de dikkat çekti. Sahnede birbirinden ünlü top modeller çeşitli enstrümanlar ile Kaya'ya eşlik etti. Gecenin en çok konuşulan olayı ise “Çatlat” şarkısında Kaya'nın koreografi dışına çıkarak, dansçısını dudağından öpmesi oldu.