Yaklaşık 2,75 milyon Suriyeli sığınmacı Türkiye’de yaşıyor. İlk, orta ve lise çağında 750 bin Suriyeli çocuk var. Dilimizden, kültürümüzden

Yaklaşık 2,75 milyon Suriyeli sığınmacı Türkiye’de yaşıyor. İlk, orta ve lise çağında 750 bin Suriyeli çocuk var. Dilimizden, kültürümüzden uzak 750 bin çocuk. Ayrıca okul çağına henüz gelmemiş 350 bin Suriyeli çocuk daha var. Artı neslinin tükenme kaygısı ile çok yüksek doğum yüzdeleri var… Ülkemizde yılda yaklaşık 170 bin Suriyeli çocuk doğuyor.
Maalesef bu çocuklar (bir kısım kamplarda yaşayanlar hariç) bir süredir eğitim alamıyorlar. Kendi ülkelerinde eğitim alanlarında alışkanlıkları, dil ve kültür uyuşmazlıkları oluyor. Ve Türkiye’de okuma imkânı bulamıyorlar.
Gün gelecek bu çocuklar büyüyecek, işte o zaman işler daha da karışacak. Çocukluğunda kaynaşamayınca, büyüdüğünde toplumdan daha da uzaklaşacak. Eğitim alamamış, muhtemelen işsiz sığınmacılar yaşama sarılabilmek için acımasız işlere karışabilir. Ahlâka uygun olmayan işler yapabilir.
Artık belli ki bu insanlar Türkiye’de yaşayacak. Bu saatten sonra ayrılmayacak ve beraber yaşayacağız. Bu insanların eğitimine önem vermeliyiz. Tabii ki de sağlanacak eğitim bu topraklara, kültüre uygun olmalı. Çünkü topluma aykırı kalınamaz. Kalınırsa kaos olur.
Öncelikle dilimizi konuşmayı öğretmeliyiz. Çünkü dil vatan birliğinin en önemli bileşenidir. Aynı dili konuşamayan insanlar birbirleri ile anlaşamazlar. Arada bir tercüman ile sağlıklı ilişki kurulamaz. Komşuluk yapamaz, kaynaşamaz. Bu durum ikilik getirir. İkilik ise bölünme...
Dil ayrımını isteyenler ve geçmişte istemişler olmuştu. Bu kişiler fırtınalı ortam yaratıp, buradan fayda sağlamak isterler. Hüzün ve keder yaşatır, kısa süreli ferah ve sevinç yaşarlar.
Şimdi denebilir ki “Kardeşim bizim çocuklarımız okuyor da ne oluyor? Çoğu işsiz…”. Bu da ayrı bir sorun…
Nüfusumuzun %17’si genç. Bu gençlerin yarısına yakını üniversite eğitimlerine devam ediyor. Her yıl üniversitelerimizden yaklaşık 590 bin öğrenci mezun oluyor. Bunların 200 bine yakını iş bulamıyor. Bulanların büyük kısmı da çalıştığı işi geçici görüp, istediği işi yapmadığından yakınıyor. Gönülsüz, verimsiz çalışıyor. Yani gizli işsiz…
Halihazırda mezun olmuş Türk gençlerine, vatandaşlarına iş imkânını sağlayamazken, eğitim fırsatı bulabilmiş Suriyeli genç sığınmacılara iş bulabilmek ve onları kötü eylemlerden uzak tutabilmek daha da zor. Özet ile büyüyebilecek sorunlar kapıda.
Hem gurbette olup, hem de yoksulluğu dert etmeyecek kadar âlim olmalarını beklemek ise avuntunun da ötesinde.
Ateş böceklerini bilir misiniz?.. Yaz günlerinde karanlıkları aydınlatmaya çalışan o minicik, uçuşan böcekleri. Dertleri yaz aylarını daha da ısıtmak değildir, ışıldatmaktır. Farkı sağlayanda incecik bir çizgidir.
Bu kritik günlerde yaptıklarımız ile ya geleceği ısıtırız ya da aydınlatırız…
Lâkin görününen o dur ki alev alev ısınıyoruz… Ülkemiz sıcak. Dün de Beyazıt Vezneciler’de kolluk güçlerimize ait personel servisi bombalandı. 7 polis, 4 sivil vatandaşımız şehit edildi. Mübarek ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde müslüman olduğunu iddia eden IŞID ya da PKK ya da her kimse bilmelidir ki!.. Akşama kadar yemek yememe orucu tutma güç değil, zor olan nefret, şiddet, yetim bırakmama orucu tutabilmek.