Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "İslam dünyası, enformasyon ve medya bakımından oryantalist ve İslamofobik bir küresel medyanın baskısı altındadır." dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suudi Arabistan’ın Cidde şehrindeki kongre sarayında, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından düzenlenen 11. İslam Enformasyon Bakanları Konferansı’nda katılımcılara hitap etti.

Toplantıya ev sahipliği yapması nedeniyle Suudi Arabistan Kültür ve Enformasyon Bakanı Adil el-Tureyfi’ye teşekkür ederek, konuşmasına başlayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, ayrıca İİT Genel Sekreterliğine seçilen Yusuf Bin Ahmed El Useymim’e de başarılar diledi.
"Dünyada beş ülkenin neden olduğu bir düzensizlik söz konusudur"

Kurtulmuş, oldukça kritik bir dönemde, söz konusu toplantının İİT üyelerini bir araya getirdiğini ifade ederek, "Bugün dünyada sadece beş ülkenin, özellikle İslam ümmetinin önceliklerine yabancı olan beş ülkenin neden olduğu bir düzensizlik söz konusudur. Dünyanın birçok yerinde İslam toplumunun karşı karşıya olduğu ciddi insan hakları sorunları bulunmaktadır." diye konuştu.

Türkiye’nin, bütün gücüyle İİT’nin çalışmalarına destek vermede kararlı olduğunu belirten Kurtulmuş,"Bu çerçevede Kudüs meselemize, şu anda yüz yüze kaldığımız Suriye konusunda, Myanmar’daki Rohinya Müslümanlarına karşı yapılan zulme ve diğer buna benzer sorunlara karşı İİT ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"İslam’ın doğru yüzü paylaşılmalıdır"

İslam topraklarındaki sorunlara da dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra gerçekleştirilen Sykes Picot anlaşmasıyla, İslam ümmetinin arasında yapay sınırlar çizildi. Günümüzde ise ikinci bir Sykes Picot ile bu kez İslam ümmetinin kalplerini ve zihinlerini bölmeyi hedefliyorlar. Şu anda İslam dünyası, enformasyon ve medya bakımından oryantalist ve İslamofobik bir küresel medyanın baskısı altındadır. Bu nedenledir ki yapılan bu toplantı İİT’nin yeni medya stratejileri geliştirmesi, üstün bilgi teknolojileri imkanlarından faydalanarak ortak hareket mekanizması oluşturması ve uygulaması noktasında önem ihtiva etmektedir. Geleneksel medya, yeni medya ve sosyal medya alanlarını etkin bir şekilde kullanmak üzere yeni bir strateji, yeni bir çerçeve belirlenmelidir. Bunun için ortak stratejiler belirlenmelidir ki İslam ümmetinin karşı karşıya olduğu gerçekler doğru bir şekilde anlatılabilsin. Bu çerçevede ortak politik, sosyal ve kültürel bakış açımız yansıtılmalı ve İslam’ın doğru yüzü paylaşılmalıdır. Yine bu toplantının başlığı olarak belirlenen 'Terörizm ve İslamofobya ile Mücadelede Yeni Medyanın Rolü' konusu oldukça uygundur."

"İslamofobyaya karşı dayanışmayı artırmak üzere önemli adımlar atılacaktır"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İİT’nin sergilediği politikalar ve uygulamalar konusunda da değerlendirmede bulunarak şunları söyledi:

"Ne yazık ki paylaşmam gereken bir gerçeklik olarak, şu ana kadar İİT’nin sergilediği politikalar ve uygulamalar İslamofobya'ya karşı etkin bir sonuca bizleri ulaştırmamıştır. Dolayısıyla kaynaklarımızı etkin kullanamazsak ve proaktif mekanizmaları geliştiremezsek, yine aynı sonuçla karşı karşıya olmamız söz konusudur. Bu çerçevede geçen nisan ayında İstanbul’da düzenlenen ve kardeş üye ülke liderlerimizin aldığı stratejik kararların bir devamı olarak İslamofobyaya karşı dayanışmayı artırmak ve koordinasyonu sağlamak üzere önemli adımlar atılacaktır. 2025 kapsayıcı medya stratejisi ve İslamofobyaya karşı İİT medya stratejilerinin kabulü, gerçekleştireceğimiz bu toplantıda önemli bir yer tutmaktadır. Yeni atılan adımlar çerçevesinde, İİT’nin internet üzerinden yayını ile uydu kanalının hayata geçirilmesi önemlidir. Yapılan bütün çalışmalara Türkiye, katkı sunma konusunda kararlıdır ve bu konuda İİT’deki dost ülkelerimizin katkılarının değerinin de farkındadır."

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki hain darbe girişimi sonrasında İİT üye ülkelerinin, Türkiye’ye verdiği desteğe teşekkür eden Kurtulmuş, “Bu hain saldırı sonrası kardeş ülkelerimiz, Türk milletinin, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetimizin yanında olduklarını göstererek büyük bir dayanışma örneği sergilemişlerdir. Türkiye’nin uzun yıllar süren demokrasi mücadelesi, son dönemlerde belli bir olgunluğa ulaşmış ve yapılan reformlar çerçevesinde de Türkiye demokrasisi, bölgemiz için örnek bir demokrasi haline gelmiştir.” açıklamasında bulundu.

"FETÖ, İİT üyesi dost ülkelerimiz için de ciddi bir tehdit içermektedir"

Numan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"FETÖ, sadece Türkiye için bir tehdit olmaktan öte İİT üyesi dost ülkelerimiz için de ciddi bir tehdit içermektedir. Halen 170 ülkede ağı bulunan bu hain örgüt, gençlerin zihinlerini bulandırarak, bulundukları ülke ve toplum üzerinde ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu önemli tehdidin bertaraf edilmesinde Türkiye her türlü destek ve tecrübe paylaşımına hazırdır. Maalesef bu örgüt, dini hassasiyetlerimizi de kötüye kullanarak, sapkın bir mehdi inancıyla sadece İslam dünyası için değil, bütün dünya için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Türk demokrasisi ve halkına karşı gerçekleştirilen bu hain darbe girişimi sonrası uluslararası medyanın takındığı iki yüzlü tutumu hiçbir zaman unutmayacağız. Türkiye’nin bu tecrübesi ayrıca İİT üyesi ülkeler için kapsayıcı bir medya stratejisinin ve alternatif medya mekanizmalarının ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir."