Şöyle bir bakalım yaşantımıza hepimiz elhamdülillah Müslümanız diyoruz. Hayatımız İslam kurallarına göre mi diye hiç düşündük mü? İslam’ın emirlerini yapıyor muyuz? Yoksa yalanlara mı sığınıyoruz maalesef nefsimize sık sık yeniliyoruz şimdi gelin bu bahanelere bir bakalım
- Dinde zorlama yoktur.
- Allah kalbimi biliyor.
- Allah beni böyle yaratmış.
- Çalışmakta ibadet.
- Vaktim yok.
- Allah ile kul arasına girilmez.
- Allah affeder.
- Daha gencim ihtiyarlanınca yaparız.
- Artık zaman değişti teknoloji ve bizim zamanı.
- Dinle ilgim ve de kimseye zararım yok.
Şimdi gelelim bu bahanelerin açıklamasına dinde zorlama yoktur diye yanlış tefsir edilen söz öyle yaşantımıza girdi ki en çok sığındığımız bahanedir. Ayete gelelim Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir." (Bakara Sûresi, 256. Âyet)
İslam ile yeni tanışanlar için olabilir sen doğuştan veya Müslüman olduktan sonra dinde zorlama vardır bu zorlama söz ile olur ibadetlerini yap tarzında Müslümanım de namaz ,hac,zekat,tevekkül etmek,kaanat etmek,tövbe etmek bunları yapma biri sana hatırlatınca dinde zorlama yoktur de oh ne güzel bir hocanın bir sözü aklıma geldi hadi ordan
Gelelim Allah kalbimi biliyor evet Allah senin kalbini bildiği için sana iki yol göstermiştir
Cüzi iradeyi insana bırakmıştır insana bırakmıştır gideceği yolu Şüphesiz ki: “Rabbimiz Allah’tır.” deyip sonra da istikamet üzere olanların üzerine melekler iner (ve der ki): “Korkmayın, üzülmeyin, size vadolunan cennetle sevinin.” (41/Fussilet 30) Ve şüphesiz onları dosdoğru yola iletirdik. (4/Nisâ 68)
Şimdi gelelim asıl soruya allah senin kalbini biliyor peki sen kendini biliyormusun bunu kendine sormalısın
Allah beni böyle yaratmış sözüne gelim allah sana bir lütuf vermiştir bunu kullanmak sana kalmıştır ödülünü de cezanı da sen vereceksin ona göre yaşamak senin elinde
Eğer yaratılışınızdan ve kâinatın yaratılışından memnun değilseniz, bazı şeylerden hoşlanmıyorsanız, bedeninizi ve Allah’ın mülkünü terk ediniz. Elinizden geliyorsa, gökleri ve yeri terk edip, kâinattan çıkıp bir başka yere gidiniz.” (bk. Rahman, 55/33)
Çalışmak ibadettir sözüne gelince çalışmak denince bir işte çalışmak ile bitmiyor ailen için helal rızık kazanmak dünya için ahiret için çalışmak ,insanlık, ahlak kurallar için çalışmadıktan sonra sabah akşam çalış aynı yerdesin demektir
Vaktim yok sözüne gelince rabbi alemin sana öyle bir zaman vermiş ki vaktini boş işlerle değil yaratışın emri olan vazifenler için kullan diye seni serbest bırakmıştır yemene içmene çalışmana ibadetine harcasan sana yine vakit kalır en fakir aciz insan vaktini yanlış yerde kullanan
Allah ile kul arasına girilmez sözüne de gelince her şey kul ile Allah arasında demek ile bitmiyor yanlış yola gidiyorsun bu halini görünce seni din kardeşin uyarmak zorunda seni hak yoluna çevirmek onun vazifesi senin onun üzerindeki hakkın bu sözle her şeyi kısa kesip kapatmak çok yanlış ve de şirke koşar
Allah affeder sözü ile kendimizi kandırmayalım sen ömrünü haram ile yaşa son yolcuğun yani vaktin bitince tövbe et Allah affeder de sen yaşantını islam’a göre yaşamamışsın ne ala sonra kurtuluşu bekle
Hani bir resim varya veresiye veren peşin veren gibi sen peşin verme veresiyeni ödeme sonra allah affeder de ne güzel ya
Daha gencim ihtiyarlıkta yaparım Yüce Allah, ergenlikten ölüme kadar her insana, O'na karşı görevimiz olan ibadeti farz kılmıştır. Gençlik Allah'ın insanlara sunduğu, dünya hayatını hatta ahiretini kazanabileceği, "kolay kavrayan, dinamik zeka ve sağlığın mükemmel olduğu" kısa bir zaman dilimidir. Gençliğin uzun süreceği düşüncesi ise, hatalı bir düşüncedir. Özellikle ibadet konusunda, "daha gencim, yaşlanınca nasıl olsa elimi eteğimi dünyadan çektikten sonra yapılacak başka bir şey yok" mantığıyla ibadet yapmanın, Allah katında ne kadar makbul olacağını ise, sadece Allah bilir. Şunu unutmayalım
Gençliğini ibadette geçiren bir kimse çok değerli ve üstündür
Artık zaman değişti teknoloji ve bizim zamanı. Birkaç ayetlerle cevap vermek istiyorum
O(Allah) ki, Arz'da ne varsa, tamamını sizin için yarattı. Sonra, Göğe yöneldi; yedi Gök olarak onları düzenledi. Ve O, her şeyin Âlimi'dir.
Muhakkak, göklerin ve Arz'ın yaratılmasında, gece ile gündüzün arka arkaya gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle, denizde yüzen gemilerde, Allah'ın Gök'ten indirdiği suda ve onunla Yeryüzü'nü, ölümünden sonra diriltmesinde, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgârları estirmesinde, bulutların Gök'le Arz arasında, müsahhar(boyun eğdirilmiş) kılınmasında, akleden bir topluluk için ayetler(deliller) vardır.
(Allah), aydınlığı patlatıp- çıkarandır. Ve geceyi, sakin(dinlenme) kıldı. Güneş ve Ay'ın (hareketleri) 'hesap' iledir. Bu, Aziz(üstün-şerefli) ve Âlim(bilen) Allah'ın takdiridir.
O (Allah) ki, yıldızları, karanın ve denizin karanlığında yol bulasınız diye yarattı. Anlayan bir kavim için âyetleri (böyle) açıklarız.
Rabbi alemin sana o zekayı vermezse içine bilgi ile doldurmazsa hiçbir şey yapamazsın
Dinle ilgim yok kimseye de zararım m yok sen Müslümanım de sıkıcınca din ile ilgim yok de işte bu dinden çıkmak demektir dinle yaşamayan boşa akan su gibi bitince sonun kötü kimseye ne zarım yok demeyi bir düşünsen kine zarar verdiğini görürsün oda kendine veriyorsun hiçbir şey öğütmeyen bir değirmene döndüğünü görürsün
Rabbim günahlarımızı affetsin…