Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya tutuklu sanık Hasan Saykal, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi'yle(SEGBİS) bağlanırken, maktulün annesi Zilfi Çekiç, ablası Aslı Akyar, Eşi Eylem Çekiç ve taraf avukatları katıldı. 

MAKTULÜN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Savunma yapan tutuklu sanık Hasan Saytal, "Maktulün ailesine başsağlığı, kendisine rahmet diliyorum. Olay günü emniyet şeridinde kaza gördüm yardım etmek istedim. Ambulans çağırıldı, yoluma devam etti. Beyaz aracın kısmen emniyet şeridinden, kısmen yoldan gittiğini gördüm. El işareti yaptığını gördüm, sonra yola çıktım. Araçla karşılaştığımızda şoförü uyarmak istedim, motosiklet dünyasında 'beni gör' işareti yaptım" dedi.

"ARKAMDAN DARBE ALDIM"

Maktulün kullandığı aracın dörtlüleri yakarak durduğunu ve kendisinden özür dileyeceğini zannettiğini ifade eden sanık Saytal, "Durduğumda aracın kapısıyla benim motosikletime vurdu. Beni devirmeye çalıştı. Tehlikeli bir durum oluştuğundan dolayı ben kendimi emniyet şeridine doğru atmak istedim. Bu araç arkamdan gelerek motosiklete vurdu, ben düştüm sürüklendim. Hüseyin isimli kişi bana yardım etmeye çalışıyordu. Bana küfür etti, kafama yumrukla vurdu.  Arkamdan darbe aldım nefesim kesildi. Bir anda aracına geri koştu bir şeyler aradığını gördüm" diye konuştu.


"BENİ TESLİM ALIN"

Sanık savunmasını şu şekilde sürdürdü: “Hüseyin isimli kişinin yardımıyla motor altından çıktım maktulün araçtan bir şeyler aradığını gördüm. Ben silahımı çıkardım aracının ön kaputuna 2 el ateş ettim, ne olduğunu hatırlamıyorum sonrasında. Ben bana niye saldırdığını da bilmiyorum, kavga etme gibi bir amacım yoktu. Ben 10 dakika önce birine yardım ediyordum, 10 dakika sonra kavgaya karıştım. Hatırladığım tek şey polise 'ben bu arkadaşa ateş ettim, beni teslim alın' dediğimdi. Biz bu aşamaya niye geldik bilmiyorum, bu kişi bana niye saldırdı bilmiyorum. Bir takip söz konusu değildi."

Müşteki avukatı sanığa aracın etrafında dönerek ateş ettiğini hatırlayıp, hatırlamadığını sordu. Müşteki de “Hatırlamıyorum, hatırlasam bu olay olmazdı" şeklinde cevap verdi. 

"BENİM EVLADIM GİTTİ CİĞERİM YANIYOR"

Maktulün eşi Eylem Çekiç, şikayetçi olduğunu belirterek “Olay sırasında evdeydim, adaletin yerini bulmasını istiyorum" dedi. Anne Zilfi Çekiç ise, “Benim evladım gitti, şikayetçiyim. Ciğerim sızlıyor. Yavrumun yolunu bekliyorum, 2 tane küçük yavrusu vardı" şeklinde konuştu.

"13 KURŞUNA DEĞER Mİ BU HAREKET" 

Maktulün ablası Aslı Akyar ise olay gününde ağabeyinin yanında olduğunu, motosiklet sürücüsünün kendilerine el kol hareketi yaptığını ve motosikletini aracın önüne kırdığını ve aracın çarpması nedeniyle motosikletin yere düştüğünü söyledi. Akyar, motosikletlinin yerden kalktığını ifade ederek “Kurşun sesleri geldi. Peş peşe kurşunları döne döne saydırdı. Benim kollarımı tuttu, kardeşime ateş etti. Sanığa 2 evladı var, onu vurma beni vur dedim. Kardeşimi bıraktım, ne yapıyorsun dedim bana doğru tetiğe bastı mermisi yoktu. Mermisi olsaydı bana da sıkacaktı. Havalimanı polisleri oradan geçiyordu sanığı aldılar. Bana sadece ayağına gelmiş kurşun dediler ama öyle değildi. Kardeşim ambulansta hayatını kaybetmiş. 37 yaşındaydı kardeşim. Yemin ediyorum kardeşim küfür etmedi. Ne yapıyorsun sen dedi sadece, 13 kurşuna değer mi bu hareket? Camlarımız kapalıydı." ifadelerini kullandı.

MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTENDİ

Taraf avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Hasan Saytal hakkında “Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Ara kararını açıklayan heyet, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.


İBRETLİK CEZA VERİLSİN

Duruşmanın ardından avukatlarıyla birlikte basın açıklaması yapan aile “Kesinlikle en ağır ceza neyse bu şekilde yargılanmasını istiyorum. Öyle bir ceza gelsin ki ibretlik olsun, herkes bu kadar kolay bir şekilde ruhsatsız silah taşımasın" dedi.