‘’Tarih sahnesinde yer aldıkları günden buyana hiç değişmediler! Aslında hep ikiyüzlüydüler ama son dönemde iki yüz yüzlü oldular…’’ Yu

‘’Tarih sahnesinde yer aldıkları günden buyana hiç değişmediler! Aslında hep ikiyüzlüydüler ama son dönemde iki yüz yüzlü oldular…’’
Yunan-Rum ikilisinden bahsediyorum…
Ülke olarak ne zaman sıkıntılı bir süreç yaşasak, ne zaman dara düşsek o süreçlerde yaptıkları siyasi hamleler ile arkamızdan türlü dolaplar çevirdiler, tarih sayfalarına türlü Bizans oyunlarıyla kaydedildiler.
Bu nitelikleri hiç değişmedi. Çünkü tarih sahnesine çıktıkları günden buyana amaçları hep aynıydı; Gözleri hep Egenin bu yakasında, Anadolu topraklarında, Kıbrıs adasındaydı..!
Avrupa’nın bu şımarık ikilisi bugünlerde yine birbirine benzer oyunların içinde hem ülkemize, hem de Kıbrıs Türk Halkına nasıl zarar verebilirizin peşindeler…
Son dönemde Yunanistan’ın AB ile müzakere sürecimizde özellikle Kıbrıs konusunu öne çıkararak, ülkemizin önünü tıkadığı bilinmektedir.
Bunun dışında Ege’de hem kıta sahanlığı, hem de hava sahasında yapmış olduğu tacizler sürekli basın haberleri arasındadır.
Avrupa’nın bu şımarık çocuğu bu hamlelerini biraz daha ileriye götürmüş antlaşmalarla bize ait olduğu belirlenmiş; 18 adamıza ellerini kollarını sallayarak girmiş, bayraklarını diktikten sonra; buralarda askeri tatbikat dahi yaptığı, basına düşen fotoğraflarla da kanıtlanmıştır. Her nedense bu tacizkar davranışa, cürete ülkemizin yönetim kademesinde bulunanlar her nedense yeterince ses çıkarmamıştı!
Yunanistan şimdide Paris MoU anlaşmasına göre beyaz bayrağı bulunan Türkiye’nin gri bayrağa düşürülmesi için olmadık oyunlar tezgâhlamaya başladı…
Bu anlaşmaya göre beyaz, gri ve siyah bayrak ile kodlandırılan teknelerde en üst seviyede olan beyaz bayrağı hak etmiş ülkemizin; özellikle Ege adalarını ziyaret eden beyaz bayraklı gemilerimize, yatlarımıza, teknelerimize Yunan adaları limanlarında daha fazla kolaylık sağlanıyordu.
Ancak bir süreden beri Yunanlı yetkililer Türk bayraklı gemilerimize, yatlarımıza, çeşitli teknelerimize ceza keserek Türkiye’nin kotasını doldurarak gri bayrağa düşürmeye çalışıyorlar…
Hani bizim ‘’Yunan Adaları’’ (ki, bu tanımlama tarihsel açıdan en büyük yanlıştır! Çünkü o adaların ortak adı: ‘’Yunan’’ değil, Ege Adalarıdır) diyerek her yaz, bayram seyran demeden koşa koşa gittiğimiz milyonlarca lira harcadığımız bu adaların, o karşı kıyının yönetimi şimdilerde yine gerçek yüzünü böylece bir kez daha göstermiş durumdadır.
Tabii ki, bu ikili AB’ye üye olduğu dönemden bugüne ülkemize karşı takındıkları tutumu, özellikle Kıbrıs müzakereleri devam ederken adayı elimizden alabilmek adına kurguladıkları pek çok Bizans oyununu da unutmamamız gerekir!
Şimdilerde Rumlarda Kıbrıs’ta yeni bir oyunun peşindeler! 
Bu bir çeşit ekonomik ambargo!
Aslında Kıbrıs Rum tarafı 1950’li yıllardan bugüne benzer oyunları hep oynamış, Kıbrıs Türk Halkına uygulamaya devam ettikleri insanlık dışı ambargolarla onları adadan silip atmak adına çevirmedikleri dolap kalmamıştı..!
Bu defa da K.K.T.C’nin en önemli turizm gelir kaynağı olan adanın kuzeyindeki otellerde kalmak isteyen AB üyesi ülke vatandaşlarının buralarda kalmasının önünü kesmek adına yeni bir siyasi hamle daha yaptılar! 
GKRY Dışişleri Bakanlığı olaya müdahil oldu. Bakanlık, K.K.T.C’de 1974’ten önce Rum arazisi olan yerlere yapılan otellerin isimlerini çıkartarak; beş yıldızlı otellerden pansiyonlara kadar tüm yerler belirlendi, üstüne üstlük bunlara Türk mülkü olan oteller de eklendi..!
GKRY Dışişleri Bakanlığı bir genelgeyle de AB üyesi olan, olmayan tüm ülkelerin büyükelçiliklerine bu listeyi gönderdi…
Bu genelgede: “Güney Kıbrıs’a gidişinde K.K.T.C’de konaklayacağını beyan eden üçüncü ülke vatandaşlarının Güney Kıbrıs’a girişlerinin yasaklandığı, AB üyesi ülke vatandaşlarının ise Güney’e girişlerine izin verilmekle birlikte, KKTC’de konaklayacaklarını beyan etmişlerse, gelecekleri yerde Rum yönetimi yasalarının uygulanmadığı ve ihtiyaç duymaları halinde kendilerine yardım edilemeyeceği bilgisi” verildi.  Bilgide, Kuzey Kıbrıs’ın “yasadışı olduğu” uyarısı da yapıldı.
Rumların böylesine hukuk dışı uygulamasını K.K.T.C Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı BM Genel Sekreterine ilettiği bilgisi basın haberleri arasındadır. K.K.T.C Turizm Müsteşarlığının Rumların bu tavrını sert sözlerle eleştirdiği de bilinmektedir.
Ancak bugüne kadar bu ikiliyle ve özellikle son dönemde yaşanan gerçeklere bakıldığında değişen hiçbir şey olmayacaktır!
Avrupa’nın bu şımarık çocukları; Rum – Yunan ikilisine onların anlayacağı dilden ve mütekabiliyet esasları çerçevesinde hak ettikleri yanıt verilmediği sürece;
Bu ikili; uluslararası platformlarda ülkemiz, K.K.T.C aleyhine olabilecek her türlü olumsuzluğu yapmaya, haksız hukuksuz siyasi hamlelerle, türlü ambargolarla bizleri köşeye sıkıştırabilmek için bilinen Bizans oyunlarını oynamaya devam edeceklerdir.
Ama unutmasınlar ki!
Tarih sayfaları; onların kimliğini ikiyüzlü olarak not etmişti!
Ancak son yıllarda Türkiye ve K.K.T.C devleti aleyhine oynadıkları oyunlar, yaşanan gerçekler dikkate alındığında; bundan böyle iki yüz yüzlü olduklarını yazacaktır…