Sevgili okurlarım, küresel batının Ukrayna’yı, Finlandiya’yı ve İsveç’i NATO ‘ya üye yapma konusundaki ısrarı tüm dünyayı savaş alanına döndürdü.

Malumunuz İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması küresel batının asla vazgeçmeyeceği hareket tarzıdır. Zira bu sayede doğu coğrafyasına yanaşma, gelişmeleri yakından takip edip müdahale etme imkanını yakalanmış olacaktır!

NATO paktına bağlanması düşünülen ülkeler Ukrayna, İsveç ve Finlandiya olunca Rusya’nın tepkisinin son derece sert olacağını belirtmek hiç de yanlış olmaz! O nedenle özellikle savaşları körükleyen İsveç’i biraz daha yakından tanımamız gerekiyor.

İsveç, parlamenter demokrasiye dayanan anayasal bir monarşiyle yönetiliyor. Yani Kralın yetkileri anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı için tamamen törensel ve sembolik.

Bu yönetim ve donanımda olan bir ülkenin milli güç unsurları dünya dengelerini sarsacak niteliktedir ve bahsetmeden geçmek olmaz!.

Özellikle İsveç, küresel batının direktifleriyle ( AB üyesi ) hareket eden, silah tacirliği, teröristleri ülkesinde barındırma ve de stratejik ülkelere uyguladığı silah ambargolarıyla hünerli ve fakat bir o kadar da vukuatlı bir ülkedir.

inatla NATO’ya üye yapılması istenen bu ülkeler nedeniyle üçüncü dünya savaşının küresel doğudan alevlendiğini, müteakiben de dünyayı çok yakından etkileyeceğini bilmek için kahin olmak gerekmiyor.

Batı gibi savaştan nemalanan ülkeler ile bilhassa ağır darbe alacağı apaçık ortada olan bu ülkelerin unutmaması gereken birkaç stratejik kuralı günü ve yeri gelmişken belirtmekte fayda vardır.

Geçen yazımda Fransız düşünür Jean Paul Sartre’nin “Savaşı Zenginler Çıkarır, Yoksullar Ölür.” değişini sizlerle paylaşmıştım. Bu sözle bütünleşen Emma Goldman’ın (1869 Litvanya doğumlu siyaset eylemcisi) Bütün savaşları, dövüşemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren ‘HIRSIZLAR’ çıkarır” şeklindeki paylaşımıyla ne kadar örtüştüğü görülür.

Savaşlarda yitirilen insanlığın tehlikeli gelişmeden endişe duymaması mümkün müdür!

Bir de buna, İsveç’in yaşam felsefesi yaptığı, ancak faşist diktatörlerin benimsediği “Silah Satan Barış İster mi? “ gibi savaş sloganını eklerseniz mücadeleden hangi ülkelerin zarar göreceğini bilmek o kadar da zor olmaz!

O nedenle naçizane bana göre “küresel batının uyguladığı plan Rusya’yı tamamen köşeye sıkıştırmaya ve kolunu kanadını kırıp etkisiz hale getirmeye yöneliktir.”

Hal böyleyken 20 yılı aşkındır her yönden ( savaş, nükleer savaş dahil ) kalkınmaya ağırlık veren PUTİN Rusya’sı savaş kışkırtıcılarının hamlelerini boşa çıkaracak güce kavuşmuştur. .

Blöf yaptığını, geri adım atacağını düşünenlerin bu savaştan en büyük zararı göreceği bilinmelidir.

Zira Rusya hakkında kaleme aldıklarımın henüz mürekkebi tazedir! Kandırılmaya doyamamış bilgi ve tecrübe yoksunu ülkelerin sonu, maalesef bilinenin tekrarı niteliğinde tecelli ediyor! ”

RUSYA SAVAŞA HAZIR MI?

Tarih sayfaları, Rusya’nın kış şartlarında yaptığı savaşlarda ne kadar başarılı olduğunu gösteren olağanüstü menkıbelerle ( öykü) doludur.

Rusya’nın var olan hedeflerine bundan böyle bu iki ülke de dahil edilmiştir artık!

Şimdi de anılan ülkelerin NATO’ya girmesiyle(!) yaklaşan tehlikenin farkına varan dünya medyasının dile getirdiklerine bir göz atalım!

Olayı yakından izleyen İngiliz Dailymail Gazetesi’nin aşağıdaki gözlemi çok çarpıcıdır.

21. 12. 2022’de askeri birliklere ne isterlerse verileceğini duyuran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in savaşın yeni aşaması için düğmeye bastığı iddia edildi. Yapılan yeni hazırlıklarla Rus ordusu asker sayısını 1.5 milyona çıkarıyor ve Batı sınırında yeni birlikler oluşturuyor.”

Yine aynı gazete:

Rusya'nın Batı sınırlarında oluşturduğu yeni askeri birliklerle NATO'ya katılmaya çalışan İsveç ve Finlandiya'ya ders vermeyi planladığını öne sürüyor.”

Sonuç nedir derseniz:

Düşman (İnsan) oldukça savaş kaçınılmaz oluyor, savaşta akıl, kafatasını terk edince de olanlar oluyor ve oğulların tabutunu babalar taşıyor.

Unutulmasın ki “ savaşın aklı yoktur, emredileni yapan kuklaları vardır” günümüzde olduğu gibi!”

Tanrı dünyayı yönetenlere önce akıl fikir versin.!”

***NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE***