İşyeri kiralarında, kira sözleşmelerinde düzenlenebilecek ve kiracıların ödemesi gereken azami depozito miktarıyla ilgili yeni bir dönem başlıyor. 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve hâlen yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) kira sözleşmesine ilişkin bazı hükümlerinin yürürlüğü, kiracısı tacir sayılan veya özel hukuk ya da kamu hukuku tüzel kişisi olan işyeri kiraları bakımından sekiz yıl süreyle ertelenmişti. Şayet Hükûmet tarafından yeni bir uzatma yapılmazsa 1.7.2020 tarihi, kiracısı tacir olan işyeri kiralama sözleşmeleri bakımından yeni bir dönemi başlatacaktır. Buna göre, sözleşme gereği kiraya veren mülk sahibi tarafından alınması kararlaştırılan depozito bedeli, üç aylık kira bedelini geçemeyecektir. 1 Temmuz 2020 tarihinden sonra kiraya veren, kiracıdan en fazla 3 aylık kira bedeli kadar bir güvence bedeli (depozito) talep edebilecektir.

Mevcut durumda taraflar sözleşme özgürlüğü çerçevesinde güvence bedelini özgürce tayin edebilmektedir. Ancak hükmün yürürlüğe girmesi ile birlikte kira sözleşmelerinde talep edilebilecek depozito miktarı üst sınırla sınırlanmış olacaktır.

Yukarıda sözünü ettiğimiz kanuni düzenlemenin 1.7.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi ile beraber işyeri kira sözleşmelerinde yer alan ve kiracı aleyhine olan birtakım hükümler de artık uygulanamaz hâle gelecektir. TBK 342. madde hükmüne göre 1.7.2020 tarihinden sonra kira sözleşmelerinde belirlenecek ve üç̧ aylık kira bedelini geçmeyecek olan depozito bedelinin bankaya yatırılması da zorunlu hâle gelecektir. TBK Madde 342 aynen şu şekildedir:

“Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz. Güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatırır, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo eder. Banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir. Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür.”

Söz konusu düzenlemeye göre, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatıracak, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo edecektir. Bu halde, depozitonun nakit olarak kiraya verene teslimi yerine vadeli bir hesapta gerekli şartlar oluşmadan çekilmemek üzere depo edilmesi mümkün kılınmıştır.

Kiracının depozito bedelini bankada vadeli bir hesaba yatırması veya kıymetli evrakın muhafaza edilmek üzere bankaya depo edilmesi hâlinde, banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilecektir. Bu düzenleme ile kiraya veren veya kiracı diğer tarafın rızası olmaksızın güvence bedelini kullanamayacaktır. Ancak, kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlü olacaktır.