Olayları ve durumları doğru değerlendirebilmek için doğru pencerelerden bakmak gerekir. Bugün hangimizde bir dilencinin azmi var? Biraz olsun düşünsek anlayacağız. Her gün aynı saatte, aynı yerde oturup aynı cümleyi tekrar ediyorlar. Üstelik durmaksızın..!

Dışardan bakan her göz bu tabloyu farklı yorumlar: Çoğu kişi kızar; kimi hak hukuk der kimi benim baktığım yerden bakan azmi görürken başka biri acizlik ya da zavallılık görür.

Bu cümlelerimi aşağılama amacı ile kurmuyorum. Tam aksine müthiş bir hayranlıkla söylüyorum. Azimlerine ve asla vazgeçmemiş olmalarına hayranım. Onları her gördüğümde “Neden?” diyorum. 

Hayata geç kalmış olmama kızıyorum. Azmin bizleri bir yerlere getireceği muhakkak. Azim ve istekle çalınan her kapı koşulsuz açılacaktır. İkisi de var ama olmuyorsa tam anlamıyla istek yoktur. Hayatımızdan “keşke ve ama” gibi başarısızlığın ardına saklanan kelimeleri çıkarırsak daha başarılı olacağız.

İşlerimizi- her ne iş olursa olsun- her gün aynı istek, azim ve sevgiyle yaptığımızı düşünecek olursak başarmama ihtimalimiz; bir damla suyun okyanusta bir anlam ifade etmeyeceği gibi umutlarımızın arasında kaybolacak.

Başardıkça “Ben oldum.” demeden yolumuza devam etmemiz gerektiğini de unutmamalıyız. Birileri hep bir yerlerden “Ben olsaydım...” diye başlayan cümleler kuracak. Bize düşense bizden bir adım önde olmayanı dinlememektir. Aksi takdirde daima oturduğumuz yerden başaranı alkışlayacağız. Tam tersi olduğunda alkışlanan olmanın kalitesini yaşayacağız.

Bu “Her alkışlanan kalitelidir.” Anlamına gelmez. Buradaki kalite kendinize verdiğiniz sözü en kısa sürede ve en doğru biçimde başarıya ulaştırmanızda saklıdır. Dönüp geçmişe baktığınızda ”İyi ki” diyebiliyorsanız  kaliteli bir yaşam sunabilmişsinizdir. Unutulmaması gereken geçmişinizde keşkeleri değil iyi kileri biriktirmenizdir. Hadi bugün kendinize bir güzellik yapın ve iyi ki biriktirin zihninizde ve yüreğinizde.