WASHINGTON

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Washington merkezli Atlantik Konseyi'nde "ABD'nin Suriye politikasının geleceği" başlıklı panelde ABD ile terör örgütü YPG/PKK arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

ABD ile örgüt arasındaki ilişkinin "daimi" olmadığını savunan Jeffrey, YPG/PKK'nın, Suriye siyasal oluşumunun bir parçası olması gerektiğini ileri sürdü.
"Spesifik bir amaç için destek veriyoruz"

Jeffrey, YPG/PKK'yı kastederek, "Biz onlara spesifik bir amaç için destek veriyoruz, bu da DEAŞ'ın yenilgiye uğratılmasıdır." dedi.

"DEAŞ ile mücadele etmek onların da menfaatinedir. Bunu bize bir iyilik olarak yapmıyorlar, kendi güvenlikleri için yapıyorlar. Hatırlayın, onlarla ilk kez Kobani'de DEAŞ saldırısı ile Türk sınırına sıkıştırıldıkları 2014'te ortaklık yaptık." diyen Jeffrey, örgütün DEAŞ'a karşı "iyi şekilde mücadele ettiğini" savundu.
Özel Temsilci Jeffrey, ABD ile YPG/PKK ilişkisini, 2003 sonrasında Irak'ta Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtseverlerler Birliği (KYB) ve İslami Devrim Yüksek Şurası (IDYŞ) ilişkisine benzeterek şunları söyledi:

"Bunlar o zaman bizim spesifik bir amaç için taktiksel ve geçici ilişkilerimizdi. Amacımıza ulaştık. O amaç, Irak'ta hükümet ve toplumu bir araya getirmek ve bunların siyasi bir parti olabilecekleri, Saddam döneminin vahşetlerini yaşamadan normal ve barışçıl bir şekilde yarışabilecekleri bir anayasayı bir araya getirmekti. SDG için nihai hedef de değişmiş olan Suriye toplumun bir parçası olmasıdır. Devlet altı yapılarla daimi ilişkilerimiz yoktur. Uzun dönemde askeri ve siyasi bir destekten bahsediyorsanız bu yönetimin böyle bir politikası yok, eski yönetimlerin de temelde böyle bir politikası yoktu."

Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna muhtemel operasyonu
Jeffrey, Türkiye ile ABD arasında YPG/PKK kaynaklı bir tansiyon olduğunu kabul ederek, "Bu, Türkiye için bir kaygıydı ve kaygılarını anlıyoruz ve Türkiye'nin güvenliğine bağlıyız. Türklerle kapsamlı bir şekilde bunları konuşuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İki hafta önce Türkiye'de üç gün temaslarda bulunduğunu anlatan Jeffrey, Türkiye'nin muhtemel operasyonuna yönelik, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesi dahil her seviyede ABD'li yetkililerle Türk mevkidaşları arasında temas olduğunu ifade etti.
Jeffrey, "Türklerle ve sahadaki insanlarla ileriye dönük birlikte çalışmaya istekliyiz. Çoğu yerde ortak menfaatimiz var. Türkiye'nin güvenliğine son derece odaklanmış durumdayız ama aynı zamanda DEAŞ'ın bitirilmesine de odaklanmış durumdayız." diye konuştu.
YPG/PKK'ya "Hizbullah" benzetmesi
Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik herhangi bir harekatın "kötü bir fikir" olduğunu savunan Jeffrey, diğer taraftan Türkiye'nin YPG/PKK konusundaki kaygılarını anladıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"İsrail'in sınırındaki Hizbullah'ı kendine tehdit olarak gördüğü gibi, Suudilerin sınırlarındaki Husileri kendilerine tehdit olarak gördüğü gibi onlar da (Türkiye) PYD'yi en azından kendileri için potansiyel bir tehdit olarak görüyorlar. Bunu dikkate almalıyız, alıyoruz ve Türklerle bu konuda çalışıyoruz."

Jeffrey'den Peşmerge değerlendirmesi
Öte yandan Jeffrey, dün yaklaşık 100 Peşmerge'nin Irak'tan Suriye'ye geçtiğine ilişkin bir soruya da yanıt verdi ve "Peşmergelerin, ABD ve SDG ismini kullanan YPG/PKK'nın bilgisi dahilinde sınırı geçtiğini" kaydetti.