Yılmaz Emre Mert 07.12.1994 İstanbul, Beykoz doğumlu. Kitapçı bir ailenin ortanc
a oğlu. ‘Ruh Bedene Aşık Oldu’ kitabının yazarı. Duyguları ile yolculuk yaparken kâğıdı yol, kalemi yoldaş gören bir yolcu…
Orta okul ve lise yıllarımı dolu dizgin yaşadığım söylenemez, içime kapanık bir insan olmayı seçmişimdir genelde. ‘Her şeye rağmen güzeldi.’ diye adlandırdığım yıllardı. Konya Selçuk Üniver
sitesi’nde tamamladım yüksek öğrenimimi. Üniversite yıllarım aslında yazarlık serüvenimin ilk adımları idi, bunun tetikleyen ise ailemin hayatımda ilk defa yanımda olmamasıydı. Kalem, kağıt benim dostum, yoldaşım oldu. Küstüğü zamanlarda bir yolunu bulup barıştım ve onun sayesinde "Ruh Bedene Aşık Oldu" kitabımı kısa sürede farklı şehirlerden gelen güzel mesajlarla ödüllendiriyorum. Her kaleme yazdıran bir kağıt vardır yoksa; ruh bedene aşık olmazdı diye düşünüyorum. Okurlarımın kitabımın başlık isminin ilgi çekici bir o kadar merak uyandırdığını dile getirmeleri beni mutlu etmektedir. Bu sorunun cevabını kendime verdiğim için ailemden, dostlarımdan, düşmanlarımdan, okurlarımdan saklamama gerek yok diye düşünüyorum. İlk mürekkebim, yüzlerine karşı konuşamadığım insanları yazdı...
Yazarlığa ilk adımınızı nasıl attınız? Bu maceranın başlangıcı nasıldı?
Üniversite yıllarımda ailemden uzak olmam en büyük etken oldu. İçimde bir ses var ne zaman konuşacağı belli olmayan. Onun sayesinde yazabiliyorum. Daha sonra adım adım yazdıklarımı kitap haline getirmeye karar verdim.
Yazar olmanın, genişçe bir kitle tarafından okunmanın daha önceden hayalini kurmuş muydunuz? Hayallerinizin gerçekleşmiş olması, kitabınızın yayına girmesi size neler hissettirdi?
Her yazarın hayalidir. Fakat ben, beni anlayabilen insanlara hitap etmek en büyük amacımdı. ‘Ruh Bedene Aşık Oldu’ kitabını ilk elime aldığımda bir babanın ilk evladını kucaklaması gibiydi. Hele o sayfaların kokusunu içime çektiğimde o ihtişamlı koku...
Yazmanın dışında neler yapıyorsunuz?
Özel bir şirkette bilgisayar sektöründe çalışıyorum. Hafta sonları ise spor yapmaya özen gösteriyorum.
Neslimizin genç ve başarılı yazarları arasında yer alan bir isim olarak, gelecekte yazar olmayı hedefleyen, bu yolda başarılara imza atmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Ben her zaman hislerimle yürüdüm ayaklarımla değil. Bugünün işini yarına bırakmadan çabalamak gerekiyor.
‘Ruh Bedene Aşık Oldu’ isimli kitabınızın hikayesini bizlerle paylaşır mısınız? Kitabın adı nereden gelmekte?
‘Ruh Bedene Aşık Oldu’ kitabını tek cümle ile açıklamak gerekirse. Uzun cümleleri kısa cümlelerle anlatan bir deneme kitabı. Yaşı değil yaşamışlık duygusunu ön planda tutan bir kitap. ‘Ruh Bedene Aşık Oldu’ içinde yaşanmışlık, aşk, merhamet, aile, dost, düşman, hüzün, sevgi, yalnızlık, mutluluk gibi kavramları barındıran bir eser... Sayfalar ise, birbirinden bağımsız başlıklar altında gözüken a
ma, aslında birbirini tamamlayan konulardan oluşmaktadır. Okuyan herkes, bu kitapta kendi yaşamından bazı kesitleri mutlaka bulacak!
Şu an için hazırda bekleyen yeni projeleriniz var mı?
Bir sonraki eseriniz okuyucu ile ne zaman buluşacak?
‘Güldürmem Kendimi Mevsimlere’ adlı kitabımın hazırlıklarını yapıyorum. Ocak ayında bana şans getirmesini amaçlıyorum.
Daima yazarak başarılı bir yazar olmanın, çok okunarak unutulmayaca
k bir kalem olmayı başarmanın dışında hedeflediğiniz şeyler var mı?
İnsan olabilmek için çalışıyorum. Herkes nefes alıyor, bedeninin gereksinimlerini karşılayabilmek için çalışıp duruyor. Ancak bir şeyi unutuyor. Yaşamak...
Genç yaşta yazmanın başlangıç evrelerini tamam
layarak başarıya ulaşmak size neler kazandırdı?
Yılmaz Emre Mert’in yazar olması dışarıdaki insanların üzerinde farklı bir kimlik oluşturdu.
Son olarak gazete
miz okurlarına neler söyle
mek istersiniz?
Herkese teşekkür ediyorum. Sözlerimi, Yunus Emre'nin hocası Taptuk Emre Efendi’nin sözüyle bitirmek istiyorum: “Yola çıkın, yoldan çıkmayın...”
Editör: TE Bilisim