Yirmi yıla yaklaşan öğretmenlik, idareciik, özel sektör ve devlet deneyimlerin neticesinde bir takım birikimlerimiz oluştu. Bu birikimlerimizi yeni öğ

Yirmi yıla yaklaşan öğretmenlik, idareciik, özel sektör ve devlet deneyimlerin neticesinde bir takım birikimlerimiz oluştu. Bu birikimlerimizi yeni öğretmenlerimizle paylaşmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Aslına bakacak olursak Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Öğretmenlik aslında samimi olmaktan geçiyor. Her alanda öğrenci ile veli ile ve idare ile diyaloglarda hep samimi ve içten olunduğu zaman minimum olarak sorunlarla karşılaşırız.
Aslında çok zor ve aksiyonlu olan mesleği kendimize kolaylaştırırız. Şimdi kalitesiz öğretmennasıl olunur onları bir sıralayalım ki kaliteli öğretmeni keşfetmeye zorlanmayalım:
***Sürekli eleştirir, kimseyi beğenmez, her şeyi, herkesi eleştirir; idarecileri, sistemi eleştirir, öğretmenleri, öğrencileri, velileri eleştirir, hatta onlara hakaret eder. 
***Sorunlarla ilgili çözüm önerisi genelde yoktur, öneri diye sundukları ise saçmadır. 
***Kibirlidir. Kimseye değer vermez. 
*** Hasettir: Meslektaşlarının başarılarını takdir etmez, onları kıskanır. 
***Dedikoducudur: Haset ettiği kişiler hakkında sürekli olumsuz konuşur, bunları yüzüne söyleyemez, kendince onları gözden düşürmeye, karalamaya çalışır, kamuoyu oluşturma gayretine girer. Sanki o kişiler gözden düşünce kendinin yükseleceğini zanneder. 
***Öğrencilere doğrudan ya da dolaylı hakareti çok sever. 
***Kendisi dişe dokunur bir iş yapmaz. Etkinlik yapan, iş çıkaran öğretmeni yalakalık yapıyor diye suçlar. 
***Kendini geliştirmez. Çünkü kendince o zaten çok iyi bir öğretmendir. 
***Ona göre iyi sınıf, sessiz duran sınıftır. 
***Öğrencilerle olumlu bir bağ kuramaz. 
***Her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünür. 
***Mesleğini sevdiğini söyleyebilir ama gerçekte sevmez. 
***Mülakatta torpille öğretmen olmuştur.  (tamamını kastetmesek de bu sistem sakıttır, liyakat esaslı değildir.  Anayasanın fırsat eşitliğine aykırıdır.)
***Soruları çalarak öğretmen olmuştur.  
***Öğrencilerden ve velilerden hediye almayı çok sever. 
***Öğrenci velilerinin ne iş yaptığını öğrenmek ister. 
*** Sınıfta disiplini sağlamak için bağırır. Çünkü başka yöntem bilmez. 
***Öğrenci ve veliyle ego mücadelesine girer. 
***Kitap okumaz. 
***Ek-ders veya ders programı için öğretmenlere, idareye çemkirir. 
***İdarecilerin yüzüne güler, arkasından konuşur. 
***Kendi ders anlatmaz öğrenciye anlattırır. 
***Öğrenciyi sürekli notla tehdit eder. 
***Sevmediği öğrenciye hak ettiği notu vermez. 
***Takıntı yaptığı öğrenci asla sınıfı geçemez. 
***Dersinden bıraktığı öğrenci sayısının çokluğuyla övünür. 
***Çoğunlukla derse geç girer. 
***Proje üretemez. 
***Ezbere dayalı eğitim verir. Akıl yürütme, çözüm üretme mekanizmalarını bilmez, öğretemez. 
***Öğrencilerin ufkunu açacak söylemlerden uzaktır. 
***Derste telefonla konuşur. 
***Öğrencilerin hep zayıf yönlerini görür, onların ihtiyaçlarını, güçlü yönlerini göremez. Veliye de çocuğun bu olumsuz yönlerini söyler. 
***Öğrencilerin sorunlarını görmezden gelir. 
***Öğretmen masasında çok fazla oturur, ayakta ders anlatmaz, tahtayı çok az kullanır. 
***Öğrencinin ders notlarından ibaret olduğunu zanneder. 
***Öğrencileri motive etmez, edemez.
ÖĞRETMENLERE TAVSİYELER
 Öğretmenliğimin 20 yıla yaklaşan  tecrübeleri sizlerle paylaşmak istedim. 
İşin felsefesine girmeden öz olarak sonucu yazacağım. 
Derse eli boş girmeyiniz. Öğrenciler sizi asla böyle görmemeli. O an için bir malzemeniz yoksa herhangi bir kağıt dahi olsa elinize alınız. 
Öğretmen masasında ne kadar az oturursanız o kadar iyi olur. Onlara değer verdiğinizi, sevdiğinizi her fırsatta gösteriniz ve bunu söyleyiniz. Onlarla ders içinde ve dışında oyunlar oynayınız, birlikte spor yapınız. Ev ziyaretleri çok faydalıdır. Hazırlıklı gidiniz. Ne konuşacağınızı planlayınız. Hiçbir veli çocuğu hakkında olumsuz şeyler duymak istemez. En kötü gördüğünüz öğrencinin dahi güzel yönleri vardır. Önce bunları söyleyiniz. Sonra olumsuz yönlerinden sadece bir tanesini en yumuşak şekilde söyleyiniz. Bunu yaparken de "ben dili"ni kullanınız. Çocuğunuz şöyle davrandığında ben çok üzülüyorum, onu başarılı olarak görmeyi çok istiyorum ... gibi. 
Bilmediğiniz, hatırlayamadığınız bir konu olduğunda bunu not alıp şu an hatırlayamadım, sonraki derste bunu anlatacağım demekten çekinmeyiniz. Öğrencilere karşı bir hata işlediğinizde onlardan mutlaka özür dileyiniz. Kendinizi ulaşılabilir kılınız. 
Facebook gibi sosyal ağlarda öğrencilerinizi arkadaş olarak ekleyiniz. Hatta siz davet gönderin. Olgun gördüğünüz, etkinlik yaptığınız öğrencilere telefon numaranızı, e-postanızı veriniz. Gerekmedikçe (hatır sormak vs. için) asla aramayınız, gerektiğinde ise mutlaka arayınız, numaramı sana güvendiğim için veriyorum, benden habersiz kimseye verme, deyiniz. Dersinizi hikâye ve nüktelerle zenginleştiriniz. 
Bir öğrencinizi tahtaya veciz sözler yazması için görevlendiriniz ve bu sözü çok kısa şekilde açıklayınız. En az iki tane eğitim sitesini takip ediniz, eğitim forum sitesine üye olunuz. Eğitim projeleri sitelerini inceleyiniz.
Sınıf Düzeni Derse başlamadan ortadaki çöpleri, kâğıtları toplayınız. (Bir süre sonra kendileri toplayacak, atmayacaklar ve sınıfta çok daha az çöp olacaktır.) Sonra tahtanın önünde durup önünüzü ilikleyip günaydın, iyi dersler deyiniz. Kitap vs. malzemelerinizi masanıza bırakıp hatırlarını sorunuz. Birkaç öğrenciyle şakalaşabilirsiniz. Çok konuşanların yerlerini mutlaka değiştiriniz. Sınıf düzenini bozan öğrencilerle özel olarak konuşunuz. Asla kızmayınız. Bu konuşmanın uzun olmasına gerek yoktur. "Sınıf içinde seni uyarmak istemiyorum. Saygılı, kibar biri olmanı bekliyorum, lütfen biraz daha olgun davran. Sana güveniyorum" gibi sözler söyleyebiliriz. Ufak tefek disiplin olaylarını şakaya dönüştürebilirsiniz.
Sınav Tavsiyeleri Kopya çekmeyi engellemek için şunları yapabilirsiniz: 
Mutlaka en az iki grup olacak şekilde soru hazırlyaınız. Grupların üzerine "A", "B" gruplarını yazmayınız. Hatta sorulara numara vermeyiniz. Tamamen farklı 10'ar sorudan oluşan iki grup yaptığınızda bu sorulara bir 10 soru daha ekleyip bu 30 soruyu bir hafta önceden öğrencilere verebilirsiniz. Amaç öğretmek değil mi? Verin soruları öğrenip geçsinler, takdirname alsınlar. Sıraların arasını açınız. Öğrencilerin yerlerini değiştiriniz. Mesela sınıf listesine göre oturmalarını belirtiniz. Masaları, oturakların arkasını ve duvarları kontrol etmelerini, dersle ilgili bir not varsa silmelerini söyleyiniz. Sınav başlangıcında arkadaşlarının kağıtlarına bakanların kağıtlarını alacağınızı söyleyiniz ve kopyaya teşebbüs edenlerin kağıtlarını mutlaka alınız. İlk sınavdan itibaren bunu yapınız. Bunu uygularsanız bir sene rahat edersiniz. Sınıf başarı düzeyi aslında sizin düzeyinizdir. Mesela 30 kişilik bir sınıfta 6 kişi başarılıysa bu sizin 24 kişiyi eğitemediğinizi, onlara ulaşamadığınızı gösterir. Sizin başarınız %20'dir, %80 başarısız oldunuz demektir. Bir müteahhit düşünün yaptığı evlerin %80'i yıkılyor, bir avukat düşünün aldığı davaların %80'ini kaybediyor, bir operatör doktor düşünün ameliyat yaptığı 100 hastanın 80'i masada ölüyor, bir öğretmen düşünün öğrencilerinin %80'i dersinden kalıyor ... Bu başarı oranını, notları şişirerek çok basit sorular sorarak yükseltmeyi aklınızdan bile geçirmeyiniz. 
Ödevler 
Yapamayacakları ödevler vermeyiniz. Az ödev veriniz ve bunu mutlaka kontrol edip ödev takip çizelgesine işaretleyiniz. Yıllık ödevler için her sınıf seviyesine göre konuları yazıp öğrencinin bu konular arasından istediğini hazırlamasını sağlayınız. Yıllık ödevi teslim almadan önce kontrol için getirmelerini belirtip eksiklikleri öğrenciye söyleyiniz. Yıllık ödevlerin son teslim tarihinden iki-üç hafta önce son teslim tarihini hatırlatın ve teslim tarihinden sonra gelen ödevleri almayınız. Yıllık ödev notunu verirken mutlaka ödevle ilgili sorular sorun ya da ödevi anlatmalarını isteyin. 50 puan ödeve, 50 puan anlatıma veriniz ve bunun böyle olacağını ödevi verirken vurgulayın ve ilerleyen aylarda hatırlatınız.
 İdare
 İdarecilerle de diğer insanlarla olduğu gibi saygılı ve seviyeli bir iletişim halinde olunuz. Okul idarecileri, bizim eğitim etkinliklerimizi kolaylaştırmak, okulun teknik işlerini ve fiziki yapısını iyileştirmekle görevli öğretmenlerdir. Eğitim-öğretim çalışmalarının verimli olması için onlar gerekli. İdarecileri, idare etmeliyiz. Asla kendinizi ezdirmeyiniz ama bu sizi saygısızlık yapma durumuna da düşürmesin. Kusurunuz varsa kendinize çekidüzen verip bunu telafi etme yoluna gidiniz.