TEKİRDAĞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ortadoğuluyu kurtarmak, Ortadoğu'da kan akmasını engelleyecek tek parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir, herkes bunu çok iyi bilsin. Çünkü biz kardeşin kardeşi öldürmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü biz Müslüman coğrafyasında kan akmasına izin vermeyeceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesindeki İsmet İnönü Spor Salonu'nda düzenlenen "Tekirdağ Halk Buluşması" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Tekirdağ'ın sosyal demokratların kalesi olduğunu ve Tekirdağ'da olmaktan, Tekirdağlılarla beraber olmaktan onur duyduğunu söyledi.

2014 yerel seçimlerinde Tekirdağ'da CHP'nin başarısının kendisini mutlu ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Beni mutlu eden bir şey daha var, 12-0 yaptınız. Birilerinin uykusunun kaçtığını biliyorum. Önümüzde haziran ayında seçim var. Hepimiz hazırlıklı olacağız, Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarına bütün Türkiye hazır olsun. Sözüm söz, Türkiye Cumhuriyeti'nde yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Yoksul hiçbir ev olmayacak. Çünkü biz yoksulluğu yönetmeyeceğiz, yoksulluğu bitireceğiz. Ahdımızdır bu, göreceksiniz" diye konuştu.

Türkiye için güzel projelerinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Çiftçi ektiği ürünün karşılığını, alın terinin karşılığını Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında alacak. Huzur içinde alacak. Çiftçinin tükettiği mazottan KDV'yi ve ÖTV'yi almayacağız. Bunun sözünü veriyoruz, bu söz Cumhuriyet Halk Partisi'nin namus sözüdür. Emekli de hayatından memnun değil. Geçinemiyorlar, 'sıkıntımız var' diyorlar. Emekli dernekleriyle bir araya geldik, oturduk, konuştuk ne istiyorsunuz dedik. Hesabını kitabını yaptık. Emeklilere de söyledik, yine söylüyorum, yine söyleyeceğim. Bütün emekliler bütün Türkiye'de söylesinler. CHP iktidarında emeklilere Ramazan Bayramı'nda ve Kurban Bayramı'nda birer maaş ikramiye vereceğim. 10 milyon emekli var, 10 milyon emekli kardeşimize sesleniyorum. Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda torunları ile çoluk çocukla huzurlu bir bayram geçirmek istiyorsan adresin belli, yerin belli Mustafa Kemal'in partisi, Atatürk'ün partisi, Cumhuriyet Halk Partisi. Ha, şunu söylüyorsan, 'aldığım aylık benim için çok iyi, sürünüyorum ama böyle idare edeceğim' diyorsan onun da yeri belli, gidersin oyunu oraya verirsin ama 'ben adam gibi yaşamak istiyorum, Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulundum ben, alın teri döktüm, fabrikalar kurdum, tarlada çalıştım, esnaftım çalıştım şimdi emekli oldum geçinemiyorum' diyorsan yerin belli, yurdun belli, adresin belli. CHP'ye geleceksin, halkın partisine geleceksin."

Bunları söylediğinde "Parayı nereden bulacaksın" dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"En son 17-25 Aralık olaylarını hepiniz biliyorsunuz, yaşadınız ve gördünüz. Bakanların çocuklarının yatak odalarında paraların nasıl istif edildiğini gördünüz. Kaçak saraya bir trilyon civarında elektrik faturasını gördünüz. Onların tamamını keseceğim, o hortumları keseceğim, emekçiye vereceğim, çiftçiye vereceğim, işçiye vereceğim, halka vereceğim. Onların iktidarında onlar zenginleşti, halk fakirleşti. Halkın iktidarında halk zenginleşecek, onlar fakirleşecek. Bunun sözünü veriyorum, hiç kimse bundan endişe etmesin. Çiftçi için mazotun fiyatını düşüreceğiz deyince 'nasıl yapacaksınız' diyorlar, biz onu yaparız. Biz halkı düşünürüz, halk için çalışırız biz. Söyledim, devlette 27 buçuk yıl çalıştım, devletin en büyük bütçesini yönettim. Vergi denetimi yaptım, çalıştım, vergi nasıl toplanır, para nasıl harcanır ama halk için, cep için değil, halk için nasıl harcanır onu çok iyi bilirim. Hesap uzmanlığını yaptım ben bu işin. Tabi para nasıl toplanır deyince onların yürekleri atıyor, çünkü ben parayı onlardan alacağım halktan değil. Onlar ödeyecekler bedelini."

"Ortadoğu'da kan akmasını engelleyecek tek parti CHP'dir"

İşsizliğin Türkiye'de çok temel bir sorun olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin bütün illerinde işsizlik var. Yetmezmiş gibi 1 milyon 700 bin de Suriyeli kardeşimiz var. Şanlıurfaya git, 60 liraya saati belli olmayan sürede çalışmaya hazır Urfalı kardeşim var. 60 lira, bir günde, 8 saat, 10 saat bana sadece 60 lira ver, akşam eve giderken çocuklara yiyecek götüreyim ama Suriyeli geliyor diyor ki 60 lira ne gerek sen bana 20 lira ver ben 20 liraya çalışacağım. Şimdi diyor ki bakan, 'Suriyeli kardeşlerimize iş vereceğiz' diyor. Başbakan da gitti Davos'ta orada açıklama yaptı, efendim Avrupa'da işsizlik var ne kadar işsiz varsa Türkiye'ye gelsin onlara iş vereceğiz diyor. Hani derler ya ayranı yok içmeye... gibi. Kardeşim senin memleketinde dünya kadar işsiz var. 5,5 milyon insan işsiz. Biz ne yapacağız, Suriye politikasını bitireceğiz, izin vermeyeceğiz. Suriye'deki savaşı da bitireceğiz. Ortadoğu'daki karmaşayı da bitireceğiz. 1 milyon 700 bin Suriyeli kardeşimize de diyeceğiz, savaş bitti kendi ülkene dön, huzur içinde dön diyeceğiz.

Diyorlar ki 'dış politikayı böyle yapabilir misiniz', elbette yaparız. Halk Partisiyiz biz yaparız, bizim yapma gücümüz ve irademiz var. Ortadoğuluyu kurtarmak, Ortadoğu'da kan akmasını engelleyecek tek parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir, herkes bunu çok iyi bilsin. Çünkü biz kardeşin kardeşi öldürmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü biz Müslüman coğrafyasında kan akmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü biz Türkiye'den kardeşini öldürmek için bekleyen insanların eline silah vermeyeceğiz, çünkü biz Katar'dan gelen paraları teröristlerin cebine koyan bir anlayışı asla savunmayacağız. Bizim ilkemiz, bizim hedefimiz belli. Kim koydu, Mustafa Kemal Atatürk, ne dedi, 'Yurtta barış, dünyada barış' dedi. Aynı şeyleri söyleyeceğiz."

"İlk mücadele edeceğimiz alan işsizlik"

"Bizim iktidarımızda ilk mücadele edeceğimiz alan işsizlik. İşsizlik belasını ortadan kaldırmaya karalıyız. Herkesin işi, herkesin aşı olacak. herkes mutlu olacak, her evde huzur olacak" şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Şimdi huzurunuz yok, gerginlik var toplumda. Diyor ya birisi, dışarıya çıkıyoruz, yüzde 50 bize düşman gibi bakıyor. Yüzde 50'yi sen düşman gibi görüyorsan o rakam yüzde 50 değil, yüzde 80'i düşman gibi bakıyor. Hem memleketi soyacaksın hem de dost görüneceksin. Kimse kusura bakmasın, biz 17 Aralık olayında bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Onun için CHP iktidarının ilk 3 ayda çıkaracağımız kanunun adı temiz ahlak yasası olacak. Siyasette ahlakı egemen kılacağız. Parlamento zenginleşme aracı değil, halka hizmet aracıdır. Oraya gidecek insanlar, parlamentoda hizmet verecekler, halk için, halkın çıkarı için görev yapacaklar orada. Türkiye Büyük Millet Meclisinde hırsızlara yer yok, hırsızlara yer vermeyeceğiz, bunun yasasını çıkaracağım. Yine ilk 3 ayda çıkaracağımız kanunun adı aile sigortası kanunu olacak. Hiçbir aile bir başkasına muhtaç olmayacak, sosyal devletin güvencesinde olacak. Onun ayrıntılarını da sizlere daha sonraki süreçlerde anlatacağım."

"Biz kadın erkek eşitliğine inanan bir siyasal gelenekten geliyoruz"

Kılıçdaroğlu, kentte vatandaşlarla bir araya geldiğini, güzel bir sohbet yaptığını ifade etti.

Kadın kardeşlerine seslendiğini, bir rejim değişikliğinde en büyük zararı görecek olanların kadınlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Biz kadın erkek eşitliğine inanan bir siyasal gelenekten geliyoruz. Bu kadın erkek eşitliğini onlar kabul etmiyorlar. Fizyolojik eşitlikten bahsediyorlar, biz onu kastetmiyoruz. Hukukun önünde, yasaların önünde, kentte, kültürde, sanatta her alanda eşitlikten bahsediyoruz. Neşet Ertaş ne diyor, 'kadın insandır, biz insanoğlu' diyor. Ne kadar güzel değil mi. Neşet Ertaş kimdir? Anadolu'nun mayasıdır, bizim kültürümüzdür Neşet Ertaş, kadın insandır biz insanoğlu diyor. Ana dili vardır, ana kültürü. İlk dili ondan öğreniriz, ilk kültürü ondan öğreniriz. Babamızdan bir şey istemeyiz, annemizden isteriz. Ağlarken anne diye ağlarız. O nedenle annelerin bizim gönlümüzde de bizim kültürümüzde de ayrı bir yeri vardır. Anneleri yüceltecek olan kültür sosyal demokrat kültürüdür. Kadınlara önem verecek olan kültür, sosyal demokrat kültürdür. Kadını insan olarak görüp, yücelten kültür sosyal demokrat kültürdür. Kadını eve hapsedeceksin, bu bizim kültürümüzde yoktur.

Tarlaya gidin, kadın erkek beraber çalışırlar, kentte gelince niye beraber çalışmasınlar. Tarlada çalışıyorlar, omuz omuza çalışıyorlar. Omuz omuza mücadele ediyorlar, beraber mücadele ederek güzel bir hayat kuruyorlar. Kente gelince neden eve hapsediyorlar, ben bunu kabul etmiyorum, eminim hiçbir kadın bunu kabul etmiyor. Onun için 2015 seçimlerinde en büyük beklentim kadınlarda. Nasıl çocuğunuza sahip çıkıyorsanız, bu ülkenin de geleceğine sahip çıkın. Bu ülkenin geleceği için mücadele edin."

"4 yıllık yetki verin"

Konuşması sırasında salonda bulunanlardan bir kişinin "emeklilerden biraz da bahsedin" demesi üzerine Kılıçdaroğlu, emekliler, atanamayan öğretmenler, çiftçiler, işsizler, sanayiciler, esnaflar, hayatın her kesimine dokunduklarında bin ah işittiklerini söyledi.

Daha önce söylediği bir şeyi yine dile getireceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan kendisine sadece 4 yıl yetki vermelerini isteyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"4 yılda yeni bir Türkiye çıkacak ortaya. 4 yılda bütün komşularıyla barışan bir Türkiye çıkacak ortaya. 4 yılda hiçbir üniversite öğrencisi 'yurdum yoktur' diyemeyecek, her öğrencinin yurdu olacak. 4 yılda işsiz kimse bırakmayacağım. 4 yılda yoksulluğu tarihe gömeceğim. Bu ülkede hiçbir aile ben yoksulum demeyecek. 4 yılda Türkiye'yi uçuracağım, sözünü veriyorum size. Uzun süre değil, 4 yıl. Neden güveniyorum? Biz bu ülkeyi namusumuzla yöneteceğiz. Biz bu ülkeyi kul hakkı yemeden yöneteceğiz. Biz bu ülkenin bütün yurttaşlarına sen ben demeden, benden ondan demeden hepsine hizmet edeceğiz. Bizim amacımız bu, biz bunu yapacağız. Onun için söylüyorum, kadın erkek demeden, doğu batı kuzey güney demeden, bu ülkeye barışı getireceğiz. 4 yıllık süre istiyorum. Namusumuzla 4 yıl yöneteceğiz bu ülkeyi. Avrupalı da görecek, 4 yılda Türkiye nereye geliyor."

"Birinci sınıf demokrasi getireceğiz"

Gidip Avrupa Birliği'nde, Brüksel'de 'yeni bir sayfa açalım' demeyeceklerini, Avrupa'da birinci sınıf demokraside ne varsa onlar sormadan kendilerinin ülkeye getireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Benim ülkemin vatandaşı birinci sınıf demokrasiye layık değil mi? Niye onlar dayattığı zaman demokrasi geliyor, niye biz yapmıyoruz. Bakın çok ilginç, esaslı bir örnek vereceğim. Batıya karşı mücadele ettik, Kurtuluş Savaşı'nı verdik ama ne yaptık gittik İsviçre'den Medeni Kanun'u getirdik, onlar kadına seçme ve seçilme hakkını vermeden önce Türkiye Cumhuriyeti kadına seçme ve seçilme hakkını getirdi. Dayattılar mı? Hayır. Çünkü insana değer vermek lazım, kadına değer vermek lazım, kadın erkek eşitliğini savunmak lazım. Bunun için yapıyoruz, birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz."

Türkiye, zengin ülke

Türkiye'nin zengin ülke olduğunu, bütün kaynaklarının mevcut olduğunu, havasının, suyunun, tarlarının, her şeyinin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamları:

"Konya'dan küçük bir ülke Hollanda. 102 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyor, biz ne kadar tarım ürünü ihraç ediyoruz 15 milyar dolar. Konya'dan küçük bir ülke Türkiye'deki tarım ihracatının kat kat fazlasını yapıyor. Neyimiz eksik? Çiftçimiz tembel mi hayır. Toprağımız mı yok, hayır, güneşimiz mi yok, hayır, suyumuz mu yok, hayır. Olmayan ne? Olmayan bir şey var ahlaklı siyaset, temiz siyaset, olmayan bu. Onun için diyorum, her şey var her şeyi yapacağız. Namusumuzla yapacağız, ayrılık gayrılık yapmayacağız. Bölmeyeceğiz toplumu, bir arada dost ve düşman görecek imrenecek. Türkiye'de sosyal demokrat bir parti var diyecekler. İnsan hakları ihlallerinin olmadığı bir Türkiye, herkesin düşüncesini özgürce dile getirdiği bir Türkiye herkesin ürettiği ama hakça bölüştüğü bir Türkiye, çocukların yatağa aç girmediği bir Türkiye yurt dışına giden her vatandaşımın onurla 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' dediği bir Türkiye, böyle bir Türkiye istiyoruz biz."

Konuşmanın ardından Kılıçdaroğlu'na isminin yazılı olduğu Tekirdağspor forması ve çiçek verildi.

AA
Editör: TE Bilisim