Suudi Arabistan’ın başını çektiği yedi ülkenin (Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya Tobruk Yönetimi ve Maldivler) terörizme de

Suudi Arabistan’ın başını çektiği yedi ülkenin (Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya Tobruk Yönetimi ve Maldivler) terörizme destek olduğu gerekçesiyle Katar ile diplomatik ilişkileri kesmesiyle başlayan kriz yeni ülkelerin katılımıyla 11’e çıktı.

Ambargo kararı alan ülkelerin terör grubu olarak tanımladığı “Müslüman Kardeşler” ve “IŞİD'e (DAEŞ)”  Katar’ın maddi destek sağladığı ve İran'la işbirliği yaptığı iddiaları bir süredir gündeme getiriliyordu. Arap Baharı başladığında Libya, Tunus ve Mısır’da muhalif grupları desteklediği, para ve silah yardımı yaptığı iddia edilmişti. Katar, Mısır’da Sisi’ye karşı çıkıp, Mursi’yi desteklemişti. 2014 yılında da Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, Müslüman Kardeşlere destek vermekle ve iç işlerine karışmakla suçladıkları Katar’dan elçilerini çekmişlerdi. Katar’ın İhvan Liderlerini göndermesinden sonra uzlaşma sağlanmıştı...

Katar Emiri, Suudi Arabistan'ın Irak ve Kuveyt'e komşu Şii nüfuslu bölgelerindeki İran yanlısı hareketleri, Yemen'de İran Husi'leri, Suriye'de El Kaide bağlantılı silahlı grupları ve Müslüman Kardeşleri desteklemekle suçlanıyor. Katar, Hamas'ın en büyük destekçileri arasında olup, Hamas'ın liderlerini de ülkesinde ağırlıyor.

Katar Resmi Haber Ajansı QNA sitesinde 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye atfedilen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayınlanması üzerine Katar hükümeti QNA’nın siber saldırıya uğradığını belirterek ve yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtmiş olmasına rağmen pek inandırıcı bulunmadı.

Yaklaşık 2 milyon nüfuslu Katar, nüfus ve yüzölçümü açısından büyüklüğüne kıyasla çok daha etkin bir ülke. Katar karşıtı hareketin 1.nci hedefi İran'ın bölgedeki nüfusunu arttırmasına engel olmak. Katar'ın İran'la yakın ilişkileri, özellikle sünni körfez ülkeleri arasında uzun süredir kriz sebebi. İran’ın bölgedeki gücünü kırmak isteyen Körfez ülkelerinin 2.nci hedefi Müslüman Kardeşler (İhvan) başta olmak üzere radikal örgütleri bertaraf etmek amacında.     

Katar’a yönelik ekonomik ablukaya, derecelendirme kuruluşları Standart&Poor’s ve Moody's de katıldı ve ülke kredi notunu “AA”dan “AA-”'ye indirdi ve gerilim sürerse daha da düşüş olacağını açıkladı.

Başkan Trump Riyad ziyaretinde radikal islami teröre mali yardımın kesilmesi gerektiğini söylediğinde, Arap liderler Katar’ı gündeme getirmişler. Ortadoğuyu kendine göre yeniden dizayn etmeye çalışan ABD’nin, bu işin içinde olduğu belli. Ancak, ABD’nin “Ortak Hava Operasyonları Karargahı”,  Doha’nın 20 km. kuzeyindeki ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük üslerinden biri olan El Ubeyd üssünde...

Petrol ve doğal gaz geliriyle dünyanın en zengin ülkelerinden biri olup, dünyadaki 14.ncü büyük yatırımcı olan Katar’ın  dünyadaki yatırımlarının tutarı 335 milyar dolar, Türkiye’deki yatırımlarının tutarı da 18 milyar dolar. Türkiye, en çok yatırım yaptığı 7.nci ülke. Bu nedenlerle gelişmeler bizi de etkiliyor.

Araplar arasındaki sorunlar karşısında taraf olmaktan ziyade, itidalli davranıp gelişmeleri gözleyerek en doğru kararı vermek varken, aceleyle Meclisten karar çıkartıp Türk Askerini Katar’a göndermeke acele etmesek daha doğru olmazmıydı. Menfaatlerine ters düştüğünde, tahtlarını tehlikede gördüklerinde din-iman-Allah-Peygamber demeden insanlıktan çıkan, din kardeşinin en büyük düşmanı olan Müslüman Arap alemi, terör ve şiddet konusunda samimiyet testinden herhalde geçemez.

Krize taraf olmaktansa tansiyonu düşürmek için taraflara eşit uzaklıkta kalıp, iyi ilişkileri sürdürmeli, bir an önce bu sorunun çözülebilmesi için diplomatik tüm kanallar kullanılmalı. ABD’nin Suudilerden yana, Rusya’nın ise İran-Suriye ekseninde tavır aldığı günümüzde bz de kendi çıkarlarımıza gözetmek zorundayız.