Türk sinema ve sahne hayatı ilginç olaylar, ilginç hikayeler ve ilginç kişiliklerle doludur. Bunlardan bir tanesi de rahmetli Öztürk Serengil'dir. Öz

Türk sinema ve sahne hayatı ilginç olaylar, ilginç hikayeler ve ilginç kişiliklerle doludur.
Bunlardan bir tanesi de rahmetli Öztürk Serengil'dir.
Öztürk Serengil;
2 Mayıs 1930 yılında Artvin'de dünyaya geldi. Lise öğrenimini yarıda bırakarak dönemin ünlü bankerlerinden 'Banker Kastelli' ve Cemal Akyıldız ile birlikte 1949 yılında İstanbul'a geldi.
1953’te 'Oğlum Edvard' adlı oyunla sanat hayatına başladı.
1958’de Oda Tiyatrosu ve 1959’da İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahneye çıktı.
1950’li yılların başlarında Babıali’de ressamlık yaptıktan sonra '3. Kat Cinayeti' filmiyle sinema oyunculuğuna başladı.
İlk dönemlerde 142 filmde ‘kötü adam’ tiplemesi yapan Serengil, Daha sonra argolu komedilerin değişmez oyuncusu haline geldi.
Serengil 300’e yakın filmde rol aldı ve 'Adanalı Tayfur' tiplemesi ile ün yaptı.
1966 yılında ise sinema oyunculuğunun yanı sıra sahneye çıkarak şovmenlik de yaptı.
Öztürk Serengil, Dönemin pek çok ünlüsünün çıkmasına vesile olacak olan 'Gülünüz Güldürünüz' isimli yetenek ve taklit programını tv' de yaparak büyük sükse yaptı.
Bugün söylenmesi bile düşünülmeyecek sözlerle 'Politik Hiciv' tarzında plaklar da yapan Serengil, 'Yeşilçam'ı benden sorun' adında bir de kitap yazdı.
Öztürk Serengil aynı zamanda Seren Serengil'in de babasıdır.
11 Ocak 1999 yılında vefat eden ünlü sanatçı, Çengelköy Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Kendisini en iyi tanıyan en yakın arkadaşlarından Fikret Hakan'ın deyimiyle rahmetli Ayhan Işık'tan sonra bu camianın en çok para kazanan oyuncularından birisi olmasına karşın kumara karşı zaafından dolayı zaman zaman ciddi sıkıntılar da yaşamıştır.
Serengil bu zaafından dolayı 19 daire parası kaybettiğini hatta Almanya'da bir gecede 19 Bin Lira kaybettiğini de itiraf etmiştir.
Öztürk Serengil'in bir diğer zaafı da kadınlardır.
Bu nedenle yaşamı boyunca 4 kez evlenmiştir. İlk eşi Mevhibe Hanımdır. Daha sonra üniversiteli bir kıza aşık olmuş ve kızın ağzı kokuyor diye sadece 3 gün sonra boşanmıştır.
Üçüncü evliliğinden Seren Serengil adında bir kız evladı olan sanatçı son olarak Finlandiya'lı Selja ile evlenmiş ve bu eşinden de 3 çocuğu olmuştur.
Öztürk Serengil; Kendine has üslubu ve söylemleri olan bir sanatçıdır. Özellikle 'Yeşşee' ve 'Kelajj' gibi kelimeleri argo dünyasına sokmuş ve o dönemin insanlarının ağzına bu argo kelimeleri yerleştirmeyi başarmıştır.
Hattâ bu "yeşşe" kelimesi o kadar meşhur olmuştur ki İsmet İnönü bile bir olay karşısında kendini tutamayıp "yeşşe" deyivermiştir.
Öztürk Serengil büyük sanatçı rahmetli Vahi Öz ile iyi bir ikili oluştumuştur.
Vahi Öz'ün bu tarzını da daha sonra Şener Şen'in babası Ali Şen'de ve son olarak Cem Yılmaz'ın komedi filmi 'Yahşi Batı'da Zafer Alagöz'de de görmekteyiz.
Ölümünün üzerinden onca zaman geçmesine rağmen hala çok sevilen sanatçıyı Çukur Dizisi Komiser Emrah rolüyle selamlanmış ve tekrar gündeme getirmiştir.
Öztürk Serengil'in bazı filmleri şunlardır;
Ana Kuzusu, Şarlatan, Kerizler, Keko, Kaynanam Kudurdu, Hamsi Nuri, Dokunma Bozulurum, Poyraz Osman vd. Dir.
Öztürk Serengil sinema ve sanat tarihimizin farklı ve güzel bir rengidir.
Ve adını 'Unutulmazlar' listesine yazdırmayı başarmış ender sanatçılarımızdan birisidir.