Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası gerçekleştirilen basın toplantısında, "Kıbrıs'ta bir fırsat penceresi var, görüşmeler yoğun şekilde devam ediyor. Türkiye ve Yunanistan olarak Kıbrıs'taki müzakerelere pozitif katkıda bulunma noktasında ortak bir yaklaşımımız var" dedi.

Türkiye ile Yunanistan'ın Suriyeli mülteciler gibi Suriye sorununun mağdurları olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Biz de bir mağdur olarak yani bütün bu sorunlardan etkilenmiş taraf olarak bugün aldığımız kararlar çerçevesinde ikili bir teknik çalışma yürüteceğiz. Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanı Türkiye'de. Ege'de alınabilecek tedbirleri ele alıyor muhataplarıyla. Bu konuda daha düzenli bir istişare olacak. Ayrıca ilgili bakanlıklarımızın katılımı ile bir ikili mekanizma, bir çalışma grubu da oluşturacağız. Böylece yapılabilecek ve atılabilecek adımları önceden görüp, insani trajediyi engellemek konusunda da büyük bir gayret içinde olacağız" şeklinde konuştu.

"Bedelini mülteci sorunundan etkilenen ülkeler ödüyor"

"Türkiye'de göçmen ağırlama merkezi kurulması, Suriye'den gelen göçmenlerin kimlik tespitinin yapılması ve sevkıyatı konusunda mutabık kaldınız mı" sorusu üzerine Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu sorunun kökenine gitmek lazım ve onu kökeninde durdurmak lazım. Kökeninde durdurulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gereğini yapmadığı için 4 yıldır milyonlarca insan aç, susuz yollara dökülüp biran önce güvenli bir alana, Türkiye'ye ulaşmak için, Türkiye'ye ulaştıktan sonra da bir kısmı buradan Avrupa'ya geçebilmek için çaba içinde. Kimse evini, barkını... Hele hele 3 yaşındaki Aylan bebeği kucağına alıp da Ege sularına açılmak istemez. Dolayısıyla, Türkiye'ye dönüp 'Bu mültecileri Türkiye'de nasıl muhafaza edeceksiniz' sorusundan daha çok Türkiye ve Yunanistan olarak biz birlikte dünyaya dönüp, 'başımıza bu sorunu niye açtınız veya açılmasına niye göz yumdunuz' diye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sormamız lazım. Alamadıkları kararların bedellerini bugün hem Suriyeli mağdur mülteciler, zayıf, gureba mülteciler hem de Türkiye ve Yunanistan gibi mülteci sorunlarından etkilenen ülkeler ödüyor."

"Çözüm Şam'dan geçiyor"

Bu meselenin, Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir mesele olmadığının altını çizen Davutoğlu, "Bu mesele Türkiye ile Yunanistan'ın birlikte, Suriyeli mültecilerle birlikte mağdur olduğu bir meseledir. Birlikte bundan sonra uluslararası toplumu harekete geçmeye çağıracağız. Her türlü tedbiri kendi aramızda alacağız insani trajediler olmaması için. Yine oluşturduğumuz komitelerle çalışacağız. Avrupa Birliği içinde çalışacağız" dedi.

Sorunun çözümünün Şam'dan geçtiğine işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şam'da halkını temsil eden ve halkla bütünleşen bir idare ve teröre karşı hep beraber vereceğimiz, DEAŞ başta olmak üzere yürütülecek mücadeleyle bunu aşabiliriz. Ama şunu görmekten memnun oldum; Sayın Çipras da biz de aynı perspektiften bu sorunun çözülmesi konusunda aynı yaklaşımı benimsiyoruz.

Hükümeti kurma çalışmaları

64. Hükümet'i kurma çalışmalarına ilişkin de "Sayın Cumhurbaşkanımızdan dün görevi aldım. İnşallah en kısa sürede hükümeti kurma çalışmalarını tamamlamayı düşünüyorum" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bugün MYK'yı toplantıya çağırdım, MYK ile istişare edeceğim. İstişarelerimi sürdüreceğim ve Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte tespit edeceğimiz bir zaman dilimi içinde inşallah buluşup, hükümetimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Normal doğal süreci içerisinde inşallah milletimize hayırlı hizmetler sunacak bir hükümeti kamuoyuna ilan edeceğiz"

AB'ye üyelik süreci

Davutoğlu, üzerinde durdukları üçüncü noktanın da Avrupa kıtasının geleceği konusunda Türkiye ve Yunanistan'ın ortak tavır alması ve AB sürecine Yunanistan'ın bakışı olduğunu aktardı.

Yunanistan'ın, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecini desteklediğine işaret eden Davutoğlu, "Kendilerine teşekkür ediyorum. Son yıllarda birçok konuda da öncülük ettiler. Bu kritik aşamada da Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği katkıyı artıracağına inanıyoruz. Çünkü Avrupa kıtası hepimizin ortak kıtasıdır ve Türkiye'nin AB üyeliği Yunanistan da dahil olmak üzere Akdeniz'in ve Güneydoğu Akdeniz'in Avrupa'daki gücünü artıracaktır. Bu çerçevede Yunanistan ile Avrupa sorunları bağlamında ciddi bir işbirliği içinde olma konusunda birlikte bir yaklaşımımız var" diye konuştu.AA