ANKARA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Öğretmeni toplumda saygın kılmak için, öğretmenin bütün bilgisini ve birikimini çocuklarımıza vermesini sağlamak için mutlaka Öğretmenler Meslek Kanunu çıkarmalıyız." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen Öğretmenler Günü etkinliğine katıldı.

Eğitimin toplum için önemine değinerek, eğitilen toplumların, geleceklerini sağlıklı inşa edeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir insan eğitildiği zaman büyüğüne saygıyı ve sevgiyi gösterir. Bir insan iyi bir eğitim gördüğü zaman, ahlaklı, vatansever olur. Eğitimin olmadığı, eğitimin güçlenmediği bir ülkenin büyüme şansı yoktur. Böyle bir lüksümüz yok. Eğitime her türlü kaynağı ayırmalıyız. Eğitimin önündeki bütün engelleri kaldırmalıyız. Eğer Türkiye çağdaş uygarlığı yakalayacaksa bunu ancak eğitimle yapar. Bu açıdan eğitim bütün kitleler için temel noktadır." diye konuştu.

Finlandiya'nın bir dönem kişi başı geliri Avrupa'nın en düşük ülkesi olduğunu ve eğitime yapılan yatırım sayesinde bugün üst sıralara tırmandığını belirten Kılıçdaroğlu, kendilerinin muhalefet partisi olmasına rağmen Finlandiya'da bu değişimi sağlayan bakan yardımcısını Türkiye'ye davet ettiklerini söyledi.

"Eğitimdeki tablonun temel sorumlusu o 5 milletvekili"

Türkiye'de eğitimde reforma karşı olan bir bakanlık bulunduğunu öne süren ve 4+4+4 uygulamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, bu sistemin eğitimle alakası olmayan 5 milletvekili tarafından verilen teklifle getirildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Eğitimin bugün içinde bulunduğu tablonun temel sorumlusu o 5 milletvekilidir. Eğitim ciddi bir iştir." dedi.

Türkiye'de sağlıklı bir eğitim sistemi bulunmadığını savunan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bakana göre eğitim politikası olur mu? Hepimiz çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını istiyoruz. Bugün Türkiye'de hiçbir anne ve baba, çocuğunun eğitiminden memnun değil. Londra'ya gittim oradaki Türklerle konuştuk. Dediler ki 'Buradaki okulların tamamında Türk öğrenciler var, yer kalmadı.' İmkanı olanlar Londra'ya gönderiyor. Peki yoksul aileler ne yapacak? Bizim çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz yok mu? Siyaset kurumu eğitimi tepeden tırnağa bozmuştur. Bunun düzeltilmesi için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadele yapacakların başında öğretmenler gelir, öğretmenlerin böyle tarihi bir sorumluluğu var."

Öğretmen toplumu aydınlatır

Öğretmenin elinde bir meşale ile toplumu aydınlatan kişi olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, bir ortamda ilk başvurulan kişinin de öğretmen olduğunu söyledi.

Öğretmenlere üstlendikleri görev itibarıyla bütün toplumun saygı duyması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Öğretmeni saygın kılarsanız, o ülkenin saygınlığı artar. Eğer bir öğretmeni saygın kılmazsanız, iyi bir katmana oturtamazsanız, Türkiye'nin geleceğini inşa edemezsiniz. Bir yerde öğretmen varsa orada eğitim vardır, öğretmen iyiyse eğitim de iyidir." diye konuştu.

Eğitimin temelinin merak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, çocuğun dillendiği andan itibaren soru sormaya başladığını söyledi.

Çocuğun merak duygusunu güçlendiren ve soru sorma yeteneğini artıran temel kurumun da okullar olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Çocuk ne kadar çok ve nitelikli soru sorarsa bir toplum o kadar çabuk gelişir." ifadesini kullandı.

Soru soran çocukların asla suçlanmaması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, soru sormayan ülkelerin geleceğinin pek parlak olmadığını vurguladı.

Eğitimin yaşı olmadığını, bu nedenle yaşam boyu eğitimden söz edildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, her saniyede yüzlerce buluş yapıldığına dikkati çekti.

Yapılan bir araştırmanın bugünün çocuklarının yüzde 65'inin çalışma yaşına geldiklerinde günümüzde henüz olmayan yeni alanlarda çalışacaklarını ortaya koyduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bunun da yaşam boyu eğitimin ne kadar önemli bir kavram olarak ortaya çıktığını gösterdiğini söyledi.

Sürekli eğitilen ülkelerin dünyanın her zaman dominant ülkeleri, güçlü ülkeleri olarak ortaya çıktıklarını belirten Kılıçdaroğlu, iktidardakilerin bunun farkında bile olmadıklarını öne sürdü.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Muallimler Birliği toplantısında öğretmenlere "Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." diye seslendiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Neden fikri, vicdanı hür nesillere ihtiyaç duyuyoruz? Çünkü bu insan olmanın gereğidir. İnsanı anlatıyor aslında Gazi Mustafa Kemal. Bu eğitimle olur. Soru soran çocuğu asla yargılamamalıyız. Bırakın dünyayı keşfetsin Amerikalıların Mars'a gönderdiği ilk aracın adı meraktır. Eğer merak duygusunu eğitimle güçlendiremezseniz netice alamazsınız. Bunu da en iyi öğretmenler bilir."

"Meslek Kanunu öğretmeni daha saygın kılacak"

Bir bilgenin bin yıl önce, "eğer 100 yıl sonrasını düşünüyorsan halkı eğiteceksin" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bugün Öğretmenler Günü. Eminim bütün siyasetçiler güzel, süslü laflar edecektir. Bunları büyük ölçüde palavra laflar. Bunları bir tarafa bırakalım. Gerçek nedir? Gerçeklerden konuşmamız lazım. Var olan sorunları çözme konusunda irade ortaya koymamız lazım. Eğitim-İş'in yaptığı bir anket çalışması var. Orada öğretmenlerin yüzde 75'i maaşın düşük olduğu gerekçesiyle toplumdaki saygınlığının düştüğünü söylüyor. Yine 75'i devlet okulunda eğitim kalitesinin düştüğünü söylüyor. Öğretmenlerin yüzde 70'i okulda yönetici olmak için mutlaka torpil gerektiğini düşünüyor. Torpille müdür mü olunur? Bilgiyle, kıdemle müdür olunur. Eğitimin e harfini bozuyorsunuz liyakatı kaldırarak. Eğitime öğretmenler değil cemaatler, vakıflar şunlar bunlar yön vermeye çalışıyor. Bundan rahatsız öğretmenler. Yüzde 22,36'sı ek iş yaptığın söylüyor. Yüzde 37'si bir yıldır sinemaya yüzde 53'ü bir yıldır tiyatroya gitmediğini söylüyor. Yüzde 58'i her ay bir kitap alamıyorum diyor. Gerçek budur."

Yapılması gerekenleri de aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, "Öğretmeni toplumda saygın kılmak için, öğretmenin bütün bilgisini ve birikimini çocuklarımıza vermesini sağlamak için mutlaka Öğretmenler Meslek Kanunu çıkarmalıyız. Diğer devlet memurlarından ayrılmalıdır öğretmenler, onların bilgileri, birikimleri, görevleri bunu gerektiriyor. Bunu bir teklif olarak hazırladık ve bütün sendikalara gönderdik şimdi onu kanun teklifi olarak parlamentoya vereceğiz. Öğretmenler Meslek Kanunu öğretmeni daha saygın kılacak." dedi.

"Öğretmenin geçim derdi olmayacak"

Hiçbir öğretmenin yoksulluk sınırının altında maaş almaması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, Türk-İş'in belirlediği rakamlara göre 4 kişilik ailede yoksulluk sınırının 6 bin lira olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Eğer bir siz öğretmeni yoksulluğa mahkum ederseniz bu olmaz. Bir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almamalı, öğretmen bütün emeğini çocuklara vermelidir. Eğer bir öğretmen ay başını nasıl getireceğini düşünüyorsa emeğini, gücünü çocuğa veremez. Öğretmenin geçim derdi olmayacak." diye konuştu.

Öğretmenlerin emekli olduğunda maaşlarının yüzde 50 civarında düştüğüne dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bunun bir kişiye verilecek en ağır cezalardan biri olduğunu söyledi.

Bin lira maaş alan birinin böyle bir durumda emekli olduğunda aylığının 500 liraya düşeceğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Öğretmenlere 3600 ek gösterge mutlaka verilmelidir. Bu sağlanırsa emekli olduğunda maaş farkı olmaz. Öğretmen bunu hak eder. Öğretmen diğer kamu görevlileri gibi değildir." açıklamasını yaptı.

"Toplumun hangi kesimi 24 Kasım'da bir maaş ikramiyeye itiraz eder"

Öğretmenlere 24 Kasım Öğretmenler Günü birer maaş ikramiye verilebileceğine değinen Kılıçdaroğlu, "Para yok" sözlerinin ise gerçeği yansıtmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Toplumun hangi kesimi itiraz eder öğretmene 24 Kasım'da bir maaş ikramiyeye. Bu aslında toplumun ortak talebidir. Öğretmene gelince para yok ama birilerine para var. Milyonlar akıyor bir yerlere. Niye öğretmene yok? Onu onore etmek siyaset kurumunun görevlerinden değil midir? Burada bir ücretli öğretmen kızımız çıktı konuştu. Sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen var, böyle bir rezalet olamaz. Öğretmen öğretmendir. Çocuğumuza zamanını ayırıyor, bilgisini aktarıyor. Öğretmenlik sıradan bir meslek değildir. Özel bir eğitim gerektirir, asgari ücretin yarısı kadar maaş veriyorsunuz, neden hepsi kadrolu değil. Bu ayıptan Türkiye'nin kurtarılması lazım. Sayıştay raporuna göre Türkiye'nin 153 bin 640 öğretmen açığı var. Dışarıda atama bekleyen yüz binlerce kişi var. Öğretmen açığı var atama yapmıyorsunuz? Her alanda tasarruf olur ama eğitim alanında olmaz. Benim çocuğumun yetişmesi için tasarruf mu olur Allah aşkına? Bakanın altından çek arabayı olsun sana tasarruf. Sarayın harcamalarını kes olsun sana tasarruf. Öğretmenin aylığından tasarruf mu olur?"

Taşımalı eğitimin başka bir ayıp olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, öğretmenle öğrenciyi buluşturmanın Ferhat ile Şirin'i buluşturmak gibi olduğunu, taşımalı eğitim uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Pek çok öğretmenin görevine son verildi 20 Temmuz darbesinden sonra. Gittiler mahkemeye berat ettiler veya takipsizlik kararı verildi. Ama görevlerine iade edilmiyorlar. İade edilmemesi toplumda onları suçlu pozisyonuna sokuyor. Bir öğretmen kolay yetişmez. Sanki kamu okullarındaki bütün sorunları çözdük, özel okullara yardım yapılıyor. Bu da başka bir garabet. Parası olan tamam göndersin. Devlet okuluna yardım yapmıyorsun, FETÖ'nün özel okulları vardı o dönemden başlayan bir uygulama bu. Yardım yapacaksan senin okulun, öğretmenin var, yardım yapacaksanız devlet okullarına yapın. Vallahi yetkiyi öğretmene verin eğitim sistemini çok daha iyi yaparlar.

21. yüzyılda hala ikili eğitim var, birleştirilmiş sınıflar var. 16 yıldır iktidardalar ne yaptınız siz? Bana bir Allah'ın kulu çıkıp, 81 milyona sesleniyorum; '16 yılda eğitimin şu sorunu çözdüler' desin. Tam tersine var olan soruları artırdılar."

Kemal Kılıçdaroğlu, ikili öğretime son verilmesi gerektiğini söylerken, okul aile birliklerine yasal statü verilmesi önerisinde de bulundu.

Kılıçdaroğlu, sözlerini Atatürk'ün "Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder." veciziyle tamamladı.

Kaya: "Kararlı mücadelemiz sürecek"

Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya da her siyasetçinin öğretmene dair söyleyeceği çok söz olduğunu belirterek, Öğretmenler Günü'nü kutladı.

Parti olarak Öğretmenler Meslek Kanunu teklifi hazırladıklarını bildiren Kaya, parti ayrımı gözetmeksizin milletvekillerine, "Gelin bu kanunu siyasallaştırmayalım, sizi yetiştiren öğretmenlere saygınız varsa gelin hep birlikte bu teklife sahip çıkaralım" dediklerini aktardı.

Kaya, "Grevli toplu sözleşme ve sendika hakkı ile öğretmenlik meslek kanunu çıkıncaya kadar, emekli öğretmenlerin 3600 ek göstergesini alana kadar mücadelemiz devam edecek. Öğretmenlere bu sözümüz olsun, kararlı mücadelemiz sürecek." dedi.

Gaziantep'te ücretli öğretmenlik yapan Deniz Yılmazkaya ücretli öğretmenlerin sorunlarına, Köy Enstitüsü mezunu emekli öğretmen Hüseyin Durakçan da köy enstitülerine dair konuştu.

Cizre'de yaşayan ve eğitim desteği için Kemal Kılıçdaroğlu'na mektup gönderdiği belirtilen Berfin Kırmızıgül de toplantıya katılarak Kılıçdaroğlu'na kilim hediye etti.