Bazı kelimelerin öyle derinliği vardır ki, zihni çağrışımlara boğarlar. İşte kimlik de onlardan biridir. ‘’Kim’’ köküne ‘’-lik’

Bazı kelimelerin öyle derinliği vardır ki, zihni çağrışımlara boğarlar. İşte kimlik de onlardan biridir. ‘’Kim’’ köküne ‘’-lik’’ eki getirilmek suretiyle türetilen bu kelime, suya atılan bir taş misali art arda metaforlar doğurur durur.
Asıl bahse geçersek iddialı okur, nedir kimlik? En basit mantıkla kimlik, bir kim olma halidir ve daha geçenlerde üzerinde kalem oynattığım varoluş felsefesinin de cevheridir. Tam da bu hususta Erhan Güne…’in Huzur Oteli'nde Melek’le konuşurken Melek, kimliğin nihayetinin dolaylı olarak bir kimliksizlik olduğunu söyler ki, bana göre de bu tespitinde haksız değildir. Çünkü kelimenin kendisi dahi dehşetli bir belirsizlik içerir.
Kimlik, kim olma halinden yahut ahvalinden tezahür etmiş bir oluş ise bir insanın kimliğinin olması söz konusu olamaz öyleyse. Bir düşünün, haletiruhiyesi her an değişen, mutlu, huzurlu, yalnız, mutsuz, hüzünlü, kararsız, şaşkın, aşık, akıllı, deli, materyalist, mütedeyyin, tahammülsüz, vicdanlı, acımasız, şefkatli, sahtekar, karamsar, umutlu vesair hallere batıp çıkan bir varlığın bir kimliği, en azından kalıcı manada, derisinin rengi gibi yani nasıl olabilir ki? Buradan varacağımız nokta şudur: İnsan dışı varlıkların, eşya ve hayvanların, bir kimliği olabilir ancak. Ayrıca bir şey, insanın doğasına ne kadar yaklaşırsa o ölçüde kimliksizleşir.
Sonra kim, bildiğiniz üzere bir soru zamiridir ve dolayısıyla da kimlik, bir sorunun sonucu çıkmıştır ortaya. Belirsizliğin abidesi olan insanı çok az kelime bu kadar çok yönlü açıklayabilir.
İkinci bir sual olarak: Bir kişinin kaç kimliği olabilir?
Burada aynalara o sırrı veren şeyin aynanın arkasına sürülen o sır olduğunu M.Sırrı Sevada’dan hatırlayan okurlarım, kimlik derken üzerinde ad, soyad, cinsiyet ve benzeri yazan, devletin verdiği hüviyetten bahsetmediğimi anlamışlardır sanırım. Biz çok daha derin -kör bir kuyu kadar- bir bahse işaret ediyoruz. Soruya dönersek…
Buhranlarla dolu insanoğlunun hiç olmadığı kadar doğasından uzaklaştığı XXI.yy.da bu karmaşa içinde ilk anlamıyla bile bazı kimselerin ceplerinde birden fazla kimlik taşımaları gene olsa olsa kimliksizlik korkusundan ileri gelir ki, o vakit bir insanın tek kimlikli olması mümkün değildir…
Haftanın kitabı: Robert Musil’den Ahmet Cemal’in nitelikli çevirisiyle ‘’Niteliksiz Adam…’’ Haftaya kimlik bahsine devam edeceğiz.
İyi zamanlar dilerim.