ANKARA

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Rusya'daki krizin Türkiye turizmine etkisine ilişkin, "Kimse 'Kriz olacak' diye fiyat düşürmesin. Fiyat düşürmek, Türkiye'nin marka değerini, hizmet sektörünün standardını düşürmektir" dedi.

AA Editör Masası'na katılan Bakan Çelik, Rusya Federasyonu, İngiltere ve Almanya'nın, Türkiye için önemli turizm pazarlarının ilk sıralarında yer aldığını söyledi.

Türkiye'ye komşu ülkelerde siyasi istikrarsızlıklar olduğuna, Rusya'da ise ekonomik kriz yaşandığına dikkati çeken Çelik, bu gelişmeler karşısında bir strateji güdülmesi gerektiğini belirtti.

"Kriz satın almayın, ortada bir kriz yok. Daha baştan bir risk yönetimi yapmazsanız, hemen her meseleyi kriz yönetimi olarak algılarsanız bu fevkalade yanlış sonuçlar doğurur" ifadelerini kullanan Çelik, şöyle devam etti:

"Türkiye'de hemen hemen bütün sektörlerde şöyle bir problem var, risk yönetimi diye bir algı yok. Bir sorun çıktığı andan itibaren hemen kriz yönetimi oluyor. Bir bakıma grip için bile kemoterapi uygulanmaya çalışılıyor. Turizm sektörü, dünyaya açılmış bir sektör ve bir başarı hikayesi. Çoğu, bir çantayla başlamış insanlar, bugün turizm sektörünün büyük oyuncuları haline gelmişler ve dünyayla iletişim içinde tesislerle, uygulamalarla Türkiye'nin yüzünü ağartan bir sürü ürün ortaya koymuşlar."

"Turizm sektörü özgüvenli hareket etmeli"

Çelik, Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, Türkiye'nin hem gelir hem de turist sayısı artışında, dünya ortalamasının üzerinde performans gösterdiğini bildirdi.

Türkiye'nin, Rusya'daki gelişmelerden daha az etkilenmesi için hükümet olarak attıkları adımlara işaret eden Çelik, şunları kaydetti:

"Bakanlık olarak, hükümet olarak yapmamız gereken büyük stratejik planlamayı yaptık. Riski gördük. Bu riski gördükten sonra da hemen bunu yönetmeye başladık. O sebeple de 'Yüzde 3-4 kayıp olur' denirken, tam tersi ziyaretçi sayılarında artışa geçiyoruz. Kimse 'Kriz olacak' diye fiyat düşürmesin. Fiyat düşürmek, Türkiye'nin marka değerini, hizmet sektörünün standardını düşürmektir. Siz bunu yaparsanız, birkaç senede bunu toparlayamazsınız. Türkiye, turizm sektörü bu bakımdan özgüvenli hareket etmelidir. Yine yüksek standartlı ürün ve bu ürünün karşılığı olan fiyatlandırmayla meseleye yaklaşmalı. İnşallah etrafımızda çok olağanüstü bir gelişme olmazsa hem turist sayısı hem de gelirde yeni başarılara imza atarak sezonu kapatacağız."

"Hedefimiz yılda 100 nitelikli film ve 100 milyon seyirci"

Sinema sektörüne ilişkin de açıklamalarda bulunan Çelik, Bakanlığının 2005-2014 arasında sinemaya yaklaşık 146 milyon dolar destek sağladığını belirtti.

Desteğin, sektörde doğrudan canlanmaya neden olduğunu dile getiren Çelik, "2002'de gösterime giren yerli film sayısı 9 iken, bu sayı 2014'te 108'e ulaştı. 2014'te yerli film izlenme oranı yüzde 58 oldu iç pazarda. Bu rakamla Türkiye, yerli film izlenme oranında Avrupa'da ilk sırada yer alıyor" diye konuştu.

Böylece gişe gelirlerinin arttığını ve sektörün emeğinin karşılığını daha fazla alabildiğini vurgulayan Çelik, vizyon gelirlerinin 650 milyon liraya ulaştığını bildirdi.

Bakan Çelik, geçen yıl animasyon, belgesel, kısa film, yapım, senaryo gibi kategorilerde 203 projeye 4 milyon liradan fazla destek aktarıldığını, 114 etkinliğe de yaklaşık 14 milyon lira destek verildiğini kaydetti.

Yurtdışında festivallerde ödül alan yapımların büyük çoğunluğunun, Bakanlıkça desteklenen filmlerden oluştuğunu dile getiren Çelik, "Hedefimiz senede 100 nitelikli film ve 100 milyon seyirciye ulaşabilmek. Geçen yıl verdiğimiz desteği ikiye katladık" dedi.

Türk-Japon dostluğunu anlatan "Ertuğrul" kasımda vizyonda

Sinemanın stratejik bir sektör olduğuna işaret eden Çelik, mutlaka her yıl Bakanlığın sinemaya destek vermeye çalışacağını söyledi.

Desteklerin geçmişte hep tanınan, marka isimlere gittiğini anlatan Çelik, artık genç ve ilk filmini yapan, bulunduğu koşullar nedeniyle kendini ifade etmekte zorlanan sinemacılara daha çok destek vermek istediklerini belirtti. Çelik, Anadolu'da sinema üzerinden ortak ses, duygu üretmeye yönelik destekleri yapılandırmaya çalıştıklarını bildirdi.

Japon hükümetiyle hazırlanan "Ertuğrul" filminin bu yıl 27 Kasım'da vizyona gireceğini ifade eden Çelik, filmde 1890'da Japonya sularında batan Osmanlı fırkateyni "Ertuğrul"un hazin hikayesi ile Körfez Savaşı'nda dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın talimatıyla THY tarafından Tahran'daki Japon kafilesinin kurtarılması öyküsünün birleştirildiğini aktardı.