Toplum olarak davranış bozukluğu hastalığı ve konuşma dinleme özürlüğü nüyle uğraşıyoruz. Karşımızdakini sözü dinlemeden kesmeler kendi düşüncelerimizi kabul ettirme hemen hiddetleniyoruz her konuda tartışma yaratıyoruz hep kendimizi haklı görüyoruz. Karşımızdaki kişiye ya fiziksel ya da düşünce yoluyla zarar vermeye çalışıyoruz içimizdeki öfke gitmediği halde eşyalara etrafa zarar vermeye başlıyoruz. Eskiden davranış bozukluğu çocuklarda ve gençlerde gözükürdü şuanda herkeste gözükmektedir. Hiç üstünde durmuyoruz önemsemiyor veya görmezlikten geliyoruz. İnsan özgürdür istediğini söyler düşünebilir deniliyor lakin öyle olmadığı bir sohbet anında fikrini beyan etme halinde öyle olmadığını görüyoruz bizimle aynı düşüncede yaşantıda değilse ağır ifadeler kullanarak karalıyoruz ve konuşmasını dinlemiyoruz hep sözünü kesiyoruz. Ne kadar doğru olduğu önemli değil dinlemek sorun çözer sözü yerine kendi düşüncemizi kabullendir sözüne önem veriyoruz. Hal böyle olunca geleceğimiz dediğimiz çocuklarda öyle yetişiyor hiçbir şeye önem vermeden büyümeye devam ediyor. Örümcek ağı misali devam ediliyor kendimiz konuşmadan önce karşımızdaki kişiye söz vermeliyiz sözünü kesmeden belli konuya dikkatimizi vermek yerine konuşmanın detayını dinlemeliyiz. Bunun en büyük nedeni okumamak araştırmamak   fikirlerimizi genişletmemek  ve de internet bağımlığı  zamanımızı sanal alemle geçiriyoruz  konuşma dinleme özürlüsü  ve davranış bozukluğu hastalığımız olduğunu kabul etmiyoruz  bunu bir an önce kabul etmeliyiz