İSTANBUL- Küratörlüğünü Helena Nikonole’nin üstlendiği sergi; yeni medya sanatının dilinde yapay sinir ağları olgusunu inceliyor. Proje çerçevesinde yapay zekâ hem bir araç hem de felsefi bir kavram olarak ele alınıyor ve yapay zekânın çağdaş sanat, kültür, insanlar ve toplum üzerindeki etkisi inceleniyor. Sergide hem dünya çapında yeni medya sanatının önde gelen isimlerinin projeleri hem de sanat ve teknoloji kesişiminde deneyler yapan genç sanatçıların eserleri izleyiciyle buluşuyor.

Sergi ile ilgili değerlendirmede bulunan Küratör Helena Nikonole: “Kitle kültüründe olumlu bir tekillik imgesi mevcuttur; Genel Yapay Zekânın ise insanlığa rakip olduğu, kusurlu ve miadı dolmuş insan beynini aşmaya ve onun ötesine geçmeye çalıştığı resmedilir. Ancak bugünün Dar Yapay Zekâsı, etik ve siyasi olarak aslında kitle kültüründe sunulduğu halinden çok daha karmaşık bir olgudur.

Modern Yapay Zekâ, çeşitliliği ve çok yönlülüğü sayesinde sadece bilimde, iş dünyasında, sağlık hizmetlerinde ve eğitimde değil sanatta, tasarımda ve müzikte de yaygın bir biçimde kullanılıyor. Böylece sadece yeni gezegenler ve ilaçlar değil yeni estetik biçimler de keşfetmemize yardımcı oluyor. Öte yandan otomatik öğrenme algoritmalarının pek çok sınırı ve işledikleri verilerden öğrenebildikleri sözüm ona önyargıları var. Buna rağmen Yapay Zekâ şimdiden geri besleme döngüleri oluşturmaya, bu sayede fiziksel dünyada olup bitenleri etkilemeye ve pek çok ‘algoritmik kontrol’ biçimine alet olmaya başladı.

Sergi, yeni medya sanatında yapay zekâ ile birlikte çalışmaya dönük pek çok yaklaşımı bir araya getiriyor. Sinir ağları estetiği incelemesi, bunların modern dünyaya etkilerine dair eleştirel bir bakış açısı; sanat ve yeniliği bir araya getiren, modern teknolojilerin üstlendiği rolü daha iyi anlamamızı sağlayan projeler” şeklinde konuştu.

HABER: MEHTAP CANAN ŞAHİNGİL

Editör: TE Bilisim