Sultan III. Mustafa ve I. Abdülhamid Han devri Osmanlı âlimlerinden Kadızâde Ahmed bin Muhammed Emin Efendi 1721’de doğmu

Sultan III. Mustafa ve I. Abdülhamid Han devri Osmanlı âlimlerinden Kadızâde Ahmed bin Muhammed Emin Efendi 1721’de doğmuş, 1783’te İstanbul’da vefat etmiştir. İmanın altı şartını Türkçe olarak şerh etmiş, böylece 250 sahifelik bir kitap meydana gelmiştir. İslam dünyasında Âmentü Şerhi olarak meşhur olan bu kıymetli eserin asıl ismi Ferâidü’l-Fevâid fî Beyâni’l-Akâid’dir. Birgivî Vasiyetnamesi Şerhi ve Dürr-i Yektâ Şerhi de yine Kadızâde Ahmed Efendi’nin kıymetli eserlerindendir. Şeyhülislam Kadızâde Ahmed Şemseddin bin Mahmud Efendi ise başkadır. Sultan III. Murad Han devrinde, vefat ettiği 1580 yılına kadar 2,5 seneden fazla şeyhülislamlık yapmıştır.



Âmentü Şerhi’nde, Esmâü’l-hüsnâ anlatılırken dua şöyle tarif ediliyor: Dua ibadet demektir. Bunun için namaza dua yani salat denilir. İslamiyet’te dua, Allahü teâlâya yalvararak muradını istemektir. Allahü teâlâ, dua eden Müslümanı çok sever. Dua etmeyene gadap eder. Dua müminin silahıdır. Dinin temel direklerinden biridir. Yerleri, gökleri aydınlatan nurdur. Dua, gelmiş olan dertleri, belaları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur.



PEYGAMBERLER DUA ETTİLER, DUAYI EMRETTİLER



Allahü teâlâ, Mü’min sûresinin 60. âyetinde, “Ve kâle rabbükümüd’ûnî estecib leküm, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî seyedhulûne cehenneme dâhirîn.” yani mealen “Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler, aşağılanmış olarak cehenneme gireceklerdir!” buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeden anlaşılıyor ki dua etmek, namaz ve oruç gibi ibadettir. Allahü teâlâ her şeyi bir sebep ile yaratmakta, nimetlerini sebeplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def için ve faydalı şeyleri vermek için de dua etmeyi sebep yapmıştır. Peygamberler hep dua ettiler. Ümmetlerine dua etmelerini emrettiler.



DUANIN KABUL OLMASININ ŞARTLARI



Ancak duanın kabul olmasının da şartları vardır. Önce, günahlarına pişman olup tövbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak düzeltmeli, duanın kabul olacağına inanmalı, güvenmeli, iki dizi üzerine kıbleye karşı oturup önce hamd ve salevât okumalı. Kabul olmadı diyerek ümidi kesmemeli, kabul oluncaya kadar, uzun zaman tekrar etmelidir. Haram yememeli, haram içmemeli, haram şeyleri söylememelidir. Farzları yapmalı, bilhassa beş vakit namazı hiç aksatmadan kılmalı, Ramazan orucunu tutmalı ve zekât vermelidir.



Dua konusuna böyle bir giriş yaptıktan sonra en kıymetli dualar hangileridir diye sorulacak olursa tabii ki Kur’ân-ı Kerîm’de geçen ve çoğunluğu peygamberlerin telaffuz ettiği bildirilen dualardır. Öyle ki bunlardan bazıları namazda günde beş vakit okunmaktadır. Mesela Peygamber efendimizin hamd duası olan Fatiha sûresi beş vakit namazın bütün rekatlarında kıraat edilmektedir. Yine İbrahim suresinin 41. âyeti olan “Rabbenâgfirlî ve li vâlideyye ve lil mü’minîne yevme yekûmül hisâb.” yani mealen “Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla!” şeklindeki İbrahim “aleyhisselam”ın duası namazların son oturuşlarında okunmaktadır.



Yine Bakara sûresinin 201. ayetinde geçen ve hac ibadeti sırasında tavafta, sa’yda ve Arafat’ta okunan “Rabbenâ âtinâ fî’d-dünyâ haseneten ve fî’l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe’n-nâr.” yani mealen “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru!” duası doğrudan bir peygamberin telaffuz ettiği bildirilen dualardan olmasa da Peygamber efendimizin çok söylediği dualardandır.



Aşağıda Kur’ân-ı Kerîm’de geçen peygamber dualarından misaller arz ediyorum:



ÂDEM ”ALEYHİSSELAM”IN DUASI



İlk insan ve ilk peygamber Adem “aleyhisselam”ın eşi Havva annemizle yaptığı “Rabbenâ zalemnâ enfüsenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn.” duası A’raf sûresi 23. ayette geçmektedir. Meali “Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!” şeklindedir.



İBRAHİM ”ALEYHİSSELAM”IN DUASI



İbrahim sûresinin 40. âyeti: “Rabbic’alnî mukîme’s-salâti ve min zürriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâ’.” Meali: “Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle; rabbimiz, duamı kabul et!”



MUSA ”ALEYHİSSELAM”IN DUASI



Tâhâ sûresinin 25-28. âyetleri: “Rabbişrah lî sadrî. Ve yessir lî emrî. Vahlul ukdeten min lisânî. Yefkahû kavlî.” Meali: “Rabbim! Kalbime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.



YUNUS ”ALEYHİSSELAM”IN DUASI



Enbiya sûresinin 87. âyeti: “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn.” Meali: “Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!"



MUHAMMED ”ALEYHİSSELAM”IN DUALARI



Fatiha sûresi gibi Felak ve Nas sûreleri de Peygamber efendimizin dualarındandır. Diğer bir duası Tevbe sûresinin 129. âyeti: “Hasbiyallâhü lâ ilâhe illâ hû, aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbü’l-arşi’l-azîm.” Meali: Allah bana yeter, ondan başka ilah yoktur, ben yalnız ona güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir.”