Asırlarca Âdemoğlu yol yaptı. Gidildikçe yollar artı. Eşi dostu ziyaret etmesi gerekenler, eşinden ve dostundan kaçtı. Fark edip uzaklaştıkları neydi bilinmez. Ama bilinen o ki yolların kavuşturması gerekirken ayırdığı. Bir zamanlar bayramlar vardı. Kapılar kesin çalınır dediğimiz. Artık o da kalmadı. Bir zamanlar çocuklar vardı. Mahallenin altını üstüne getirdi. Şeker ve harçlık topladıkları. Sahi ne oldu onlara! Ellerindeki şekerden ziyade hoşgörü ve merhametti çocukların. Hevesle toplarlardı ve bilirlerdi, zarar gelmeyeceğini! Oysa artık öyle mi? Yaşlılara hürmet, çocuklara merhamet kalmadı. Güzelim ülkem bunlara kırgın. Bugünlerde yankı uyandıran tablonun geçmişine bakmaya ne dersiniz?

Şimdilerde -Z Kuşağı- dediğimiz kitle ağız dolusu eleştiri ile önümüzü kesiyor. En güzel nesil 90’ların çocuklarıydı. Gençleri demiyorum. Çocuklarıydı. Çünkü çocukluklarını kaliteli yaşadı. Kadir kıymet bildi. Her an ve herkese saygı vardı. Şimdi ise büyüğünü aşağılayan ve utanan bir nesil yetişiyor. İyiler illa ki yetişiyor. Ancak yaşının hakkını verenleri göremiyorum.

Ekonomi konuşma yaşı 13’lere indi. Ama ne acıdır ki bekaret yaşı da bu baremde sizce de çok tehlikeli değil mi? En güvenilir olmamız gereken zaman diliminde yani teknoloji çağında; korkuyu iliklerimize kadar hissediyoruz. Oysa 90’lı yıllarda sokak korkutmazdı. Aksine özgürdük, elinde şekerle gelen zehir uzatır olmuş. Belli ki insanlar o günleri sahiden unutmuş. Ne acıdır ki kendi bumerangını oluşturduğundan habersiz.

Hayat yaşattığını yaşatacak kadar adil. Belki de tek güvencemiz bu! İçten içe hepimiz biliyoruz. Bugün bize çelme takanların, yuvarlanışını seyredeceğiz. Ama keşke buna gerek kalmasa, kimsenin canı yanmadan bu aydınlanma yaşansa. Tüm suçu bu nesle atıyorum. Biliyorum. Asıl suçlu ise yeni nesli saptıran tehlikeli uygulamalar. Hayatınızın teknolojik aletlerle yuvarlanmasına izin vermeyin! Kontrolü elinize aldığınızda göreceksiniz, her şey iyileşecek. Ve beklediğinizden iyi bir nesil yetişecek kurtarın onları.