LONDRA

Burma Campaign UK Başkanı Mark Farmaner, 10 yıl boyunca Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin özgürlüğü için mücadele ettiğini ancak Myanmarlı siyasetçinin Arakanlı Müslümanlar konusundaki tutumunun kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.

Binden fazla kişinin katıldığı toplantıda konuşan Farmaner, Myanmar için yıllardır kampanya yürüttüğünü, Aung San Suu Çii'nin ev hapsinin sona ermesi için de uzun yıllar mücadele ettiğini anlattı.

Arakan'da son haftalardaki katliamlar nedeniyle Suu Çii ile konuştuğunu belirten Farmaner, "Ona ‘Lütfen gidin, gidin ve Kuzey Arakan’da olanları kendi gözlerinizle görün." dediğini ancak Myanmarlı siyasetçinin bunu reddettiğini aktardı.

Farmaner, "Ben Suu Çii'nin serbest bırakılması için 10 yıldan fazla mücadele ettim. Hükümete baskı kurdum, dünya çapında bunun için lobi faaliyetleri yürüttüm ancak şu anki tavrına inanamıyorum. Son zamanlarda aldığı tavır yüzünden ciddi anlamda hayal kırıklığına uğradım." ifadelerini kullandı.

Medyada bütün dikkat ve eleştirilerin Suu Çii'ye yöneltilmesinin de doğru olmadığını anlatan Farmaner, Myanmar anayasasına göre yönetimde birçok yetkinin halen askeri lider General Min Aung Hlaing'de olduğuna dikkati çekti.

Farmaner, katliamların son bulması için askeri liderin de dünya kamuoyu önünde afişe edilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'ye övgü

Britanya Müslüman Konseyi Başkanı Harun Reşid Han da Arakan konusunda artık sözlerin ötesine geçilmesi gerektiğini belirterek, katılımcıları kendi seçim bölgelerindeki milletvekilleri üzerinde baskı kurmaya çağırdı.

Arakanlı Müslümanların yaşadıklarını gündemde tutmakta sosyal medyanın önemine dikkati çeken Han, "Sosyal medyayı kullanalım, haberleri canlı tutalım. Yalan haberleri süzelim ama güvenilir kaynakların haberlerini paylaşalım." diye konuştu.

Han, Türkiye’nin Arakanlı Müslümanlara yönelik insani yardım faaliyetlerini de övdü.

Boris Johnson'a eleştiri

Uluslararası ceza hukuku uzmanı avukat Carl Buckley de Myanmar hükümetinin Arakan'da yaşananlara yaklaşımını Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Suriye muhalefetine yaklaşımıyla karşılaştırdı.

Buckley, Suu Çii'nin, Arakanlı Müslümanlara tıpkı Esed'in muhaliflerine yaptığı gibi "terörist" dediğini hatırlattı.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Arakan'da yaşananların Myanmar’ın "adını lekelediği" yönündeki açıklamasını da eleştiren Buckley, "Burada söz konusu olan bir ülkenin imajı değil. Öldürülen yüz binlerce insandan söz ediyoruz." şeklinde konuştu.

Arakan için 220 sterlin

Türken Vakfı İngiltere Başkanı Han Camuz da katılımcılara Bilal ve Emine Erdoğan'ın selamlarını iletti.

Türkiye’nin bölgeye yaptığı yardımlarla ilgili bilgi veren Camuz, Balkan Savaşı sırasında Burma Müslümanlarının da Osmanlı İmparatorluğu'na 220 sterlinlik yardımda bulunduğunu hatırlattı.

Camuz, Türklerin Myanmarlı Müslümanların bu hassasiyetini unutmadığını belirterek, kendisinin de toplantının sonunda sembolik olarak Arakanlı Müslümanlara 220 sterlin bağışlayacağını söyledi.

Camuz’un sözleri üzerine katılımcılar alkışlarla tezahüratta bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arakanlı Müslümanların Balkan Savaşları esnasında Osmanlı'ya destek verdiğini açıklamış, yardımın Osmanlı arşivindeki belgesi de bulunmuştu. 9 Haziran 1913 tarihli belgeye göre o günkü adıyla Burma halkı, topladıkları 220 sterlin tutarındaki yardımı "Molla Abdurrahman" ve "Abdurrahim" adlı iki kişi aracılığıyla Osmanlı dul ve yetimleri için Osmanlı'nın Rangoon (Yangon) Başkonsolosluğuna teslim etmişlerdi.