NEW YORK

ABD'de ırkçılıkla mücadelenin sembol isimlerinden Müslüman aktivist Malcolm X, öldürülmesinin 52. yılında New York'ta anıldı.

Yaşadığı dönemde ABD'de egemen olan ırkçılığa karşı verdiği etkili mücadeleyle tüm dünyada kitlelerin büyük saygısını kazanan Malcolm X'in ölümünün 52. yılında sevenleri mezarını ziyaret ederek dua etti.

Bazı ziyaretçiler, Malcolm X'in mezarına çiçek koydu, kimileri ise onun hatırası ve fedakarlıklarını gözyaşları içinde andı.

İngiltere'de bir yardım kuruluşunda çalışan Shantyl Rogers isimli kadın, ziyaret sırasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Malcolm X adının kendisi için "özgürlük ve insan hakları" demek olduğunu söyledi.

ABD'de siyahilerin, özgürlüklerini kazanmak için geçmişte savaş vermek zorunda kaldığını hatırlatan Rogers, "Malcolm X bugün hayatta olsaydı şu anki atmosferden mutsuz olurdu. Hala siyahiler ve göçmenler sorunlarla karşılaşıyor. Malcolm'ın da savunduğu gibi insanlar arasında renk ayrımcılığı değil sevgi olmalı." dedi.

İnşaat işiyle uğraşan Saadiq Abdul Qadir de Malcolm X'in kendi hayatında yaşadığı dönüşümün ve bambaşka biri haline gelerek insanlara önderlik etmesinin örnek alınacak bir hayat hikayesi olduğunu belirtti.

Malcolm X'in sadece kendi hayatını değil birçok insanın hayatını da değiştirdiğini vurgulayan Abdul Qadir, şunları kaydetti:

"Malcolm X bugün hayatta olsaydı yine aynı şekilde ayrımcılıkla mücadele ederdi. O sadece yerel değil küresel olarak düşünmüştü, biz de bugün öyle davranmalı, kendimizi, ailemizi, toplumumuzu ve tüm dünyayı daha güzel hale getirmek için çalışmalıyız. Malcolm X sadece kendi toplumuna değil çok daha geniş kitlelere ilham verdi. Malcolm X benim için değişim, kendi hayatını ve etrafındakilerin hayatını daha iyi hale getirmek demek. O kendisiyle beraber çevresini de dönüştürmüştü."

Ses Teknisyeni Kev Lawrence ise Malcolm X'in bıraktığı mirasın önemine dikkati çekerek, ona bir minnet borcu olarak ölüm yılında mezarını ziyaret ettiğini dile getirdi.

Malcolm X'in yaşam öyküsü

Asıl adı "Malcolm Little" olan Malcolm X, 1925 yılında siyahi Amerikalıların özgürlüklerine kavuşamayacağına ve Afrika'ya dönmeleri gerektiğine inanan Earl Little adlı bir vaizin oğlu olarak dünyaya geldi.

Henüz 5 yaşındayken babasını faili meçhul bir cinayete kurban veren ve annesi akıl hastanesine kapatılan Malcolm, yoksulluk ve zorluklar içinde geçen çocukluğunun ardından 1946'da hırsızlıktan hapse mahkum edildi.

Bu dönemde siyahi milliyetçiliğini savunan Nation of Islam (İslam Milleti) hareketinin lideri Elijah Muhammed'in görüşlerini benimseyen Malcolm, 1952'de cezaevinden çıkınca bu harekete katıldı. O tarihten itibaren davasının isimsiz bir hizmetkarı olduğunu simgelesin diye X soyadını kullanmaya başlayan Malcolm, karizmatik kişiliği, enerjisi ve sözünü sakınmayan, hararetli hitap tarzı sayesinde kısa sürede hareketin önde gelen yüzlerinden biri oldu.

Zaman içinde Elijah Muhammed ile hareketin odak noktaları, kullandığı yöntemler ve dine bakış konularında anlaşmazlığa düşen Malcolm X, 1964'te Nation of Islam'dan ayrıldı.

Hayatının son döneminde Amerikan toplumunun ırk problemini çözmesi için İslam dinini anlaması gerektiğini ve tüm ırkların kardeşliğini esas alan bir insan hakları mücadelesini savunan Malcolm X, bu dönemde El-Hajj Malik El-Shabazz (el-Hac Malik eş-Şahbaz) ismini kullanmaya başladı.

Malcolm X, 21 Şubat 1965'te Harlem'de konuşma yaparken silahla vurularak öldürüldü. Nation of Islam üyesi üç kişinin cinayet suçundan mahkum edilmesine rağmen suikastin arkasında hayatının son döneminde Malcolm X'i sıkı takip altında tutan Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) olduğuna dair iddialar ortaya atıldı.

Ünlü aktivist Malcolm X'in, Afroamerikan edebiyatının önemli eserlerinden "Kökler" romanının yazarı Alex Haley ile kaleme aldığı hayat hikayesi, 20. yüzyılın en önemli otobiyografilerinden biri olarak gösteriliyor.