Yeşil bitki örtüsüyle, ağaçlarıyla, tarihiyle, manzarasıyla, havası ve konumu ile İstanbul’un en güzide mekanları arasından yer alır.İstanbul

Yeşil bitki örtüsüyle, ağaçlarıyla, tarihiyle, manzarasıyla, havası ve konumu ile İstanbul’un en güzide mekanları arasından yer alır.İstanbul’un Anadolu yakasında bulunuyor olup bölgenin oksijen deposu diye tarif edebiliriz. Sultantepe semtinin boğazı gören sırtlarından başlayıp, Kuzguncuk Tepesi ve Paşalimanı’nın üst kısımlarına doğru uzanıyor.
Fetih paşa korusu ismini, II.Mahmut Ve I. Abdülhamit dönemlerinde valilik,elçilik ve nazırlık görevlerinde bulunan Tophane müşiri Fethi Ahmet Paşa’dan alıyor.
Fethi Ahmet Paşa, Abdülmecit’i kız kardeşi Atiye sultan ile evlenir ve Osmanlı kaynaklarından ‘’damat’’diye geçer.
Aya İrini eski silahların kaldırıldığı bir ambar olarak kullanılıyordu. Ahmet Fetih Paşa Tophane müşriki olarak görev yaparken çeşitli illerden toplattığı arkeolojik eserlerle donatarak müzeye dönüştürmüştür. Ayrıca 1847’de Sultanahmet meydanında arkeolojik kazıları başlatan ilk devlet görevlisidir.
Ahmet Fetih Paşa 1858 yılında vefat eder ve ardından varisleri tarafından koru pay edilir Fakat 1960-1980 yılları arasından kaderine terk edildiği için bakımsız kalır.
Korunun varislerinden olan avukat Şevket MOCAN, kendi hisselerini İstanbul Büyükşehir Belediyesine devretmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise diğer kısımları istimlak etmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi korunun içinde bulunan iki köşkü restore edip 2003 yılında sosyal tesis olarak istanbullu’ların hizmetine sunmuştur.
Koruyu belediye kamulaştırmış fakat koru gerçekten çok bakımsız Ve atıl durumdaydı. İçerisinde sarmaşıklar ve yabani böğürtlenlerle kaplıydı.
1985-1987 yılları arasında bakıma alınmış olup, yabani otlardan Ve sarmaşıklardan temizlenmiştir.
Koruya gezinti yolları, yürüyüş parkurları, seyir yerleri ve spor alanları yapılmıştır.
Koru aynı zamanda ağaç çeşiti olarak çok zengindir. Her cinste çamlar, Meşe cinsleri, sakızağacı, akçakesme, at kestanesi, Trabzon hurması, yalancı akasya, dişbudak, porsuk ve nadide bir ağaç olan Japon kadife çamı, korunun ağaç örtüsünü meydana getirmektedir.
Koruya vapur ve ya Marmaray üzerinden 10 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz. Korunun caddeye bakan kapısından girdiğinizde kıvrımlı büyük merdivenli görkemli bir yol karışlar bizleri. Koruya daha girmeden bile yeşilin huzurunu hissedeceksiniz. Belediye tarafından yapılan ve gerçekten de İstanbul halkına güzel bir hizmet olan sosyal tesiste vakit geçirmek oldukça keyif veriyor. Haftasonlarını ve tatil günlerini değerlendirmek için harika bir mekan. Kahvaltınızı yaparken hem İstanbul’un müthiş manzarasını izleyebilir hem de temiz havayı soluyabilirsiniz. Kahvaltıdan sonra ise  koruda bir doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Koru sadece yaz dönemleri değil,kış dönemlerinde de yürüyüş yapmak ayrı güzeldir.İstanbul’un bu hareketli yaşamında kendinize ve ailenize vakit ayırmak için harika bir mekan olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.Korunun işletmecisi İBB olup, sosyal tesisi vasıtasıyla yaptığı için İstanbul’un başka bir mekanında böyle bir manzarada alacağınız hizmetten daha uygun bir şekilde buranın keyfini yaşayabilirsiniz.