Ekonomi basınında her ay gördüğümüz haberlerden biri, Dolar/TL kurunun tahminine yönelik açıklamalarla ilgilidir. ‘Merkez tahminini açıkladı.’,

Ekonomi basınında her ay gördüğümüz haberlerden biri, Dolar/TL kurunun tahminine yönelik açıklamalarla ilgilidir. ‘Merkez tahminini açıkladı.’, ‘İşte Merkez Bankası’nın kur tahmini…’ gibi başlıklarla karşılaşıyoruz. Yazımızın başlığı da konuya hassasiyet çekmek için bunlara benzer şekilde bilinçli olarak ‘yanlış’ seçildi. Çünkü her ay Merkez Bankası tarafından açıklanan veriler, kendi tahmini değil, beklenti anketinin sonuçlarıdır. Her ay sunulan bu veriler piyasanın, anket katılımcılarının, profesyonellerin beklentilerini içeriyor. Merkez Bankası her ay belli sayıdaki katılımcıya bir form gönderiyor.

Bu formun içinde;

Tüketici enflasyonu beklentiniz nedir?
Dolar kuru beklentiniz nedir?
GSYH büyüme beklentiniz nedir?
Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentiniz nedir? Gibi sorular yöneltiliyor. Katılımcılar da bu formu doldurup, beklentilerini sunuyorlar.


Peki kim bu beklenti anketi katılımcıları? Holdingler, bankalar, öğretim üyeleri, gazeteciler, CFO’lar vb… Anket sonucu toplanan verilerin ortalaması da her ay Merkez Bankası tarafından ‘Beklenti Anketi’ adıyla yayınlanıyor. Merkez Bankası bunun bir beklenti anketi olduğunu altını çizerek belirtmesine karşın, hala açıklanan verilerin TCMB tahminiymiş gibi birçok ekonomi sayfasında yer bulduğunu maalesef görüyoruz. Özetle, her ay yayınlanan bu raporla Merkez Bankası kendi tahminini açıklamıyor, yapmış olduğu anketin sonuçlarını paylaşıyor diyebiliriz.
Madem, beklenti anketinden bu kadar bahsettik, Şubat 2018 ‘Beklenti Anketi’ sonuçlarına bir göz atalım. 2018 yılsonu Dolar/TL beklentisi 4,10 seviyelerinde yer bulmuş. Bir önceki ankette beklenti 4,12 idi. Enflasyonun yılsonu beklentisi de bir önceki ankette %9,55 iken, bu ay %9,52’ye düşmüş. Genelde ardışık aylardaki tahminler birbirine yakın çıkıyor. Beklentilerde ani farklılıklar yaşanmıyor. Benim görüşüme göre; bu anket sonuçlarına göre pozisyon almak hata olur. Çünkü genelde gözlemlediğim sonuç, özellikle kur tahminlerinin katılımcılar tarafından yıllık mevcut enflasyon oranında arttırılarak tahmin edildiği şeklindedir. Tabi ki, beklentilerin eğilimini takip etmekte fayda var, ama bunun sadece profesyonel katılımcıların beklentilerinden oluştuğunu unutmamak gerekir. Pozisyon almak için, nokta tahminlerinden daha çok, trendin yönüne göre karar verebilirsiniz. Kur tahmini sadece birkaç değişkenle çözülebilecek bir unsur değildir. Hem iç hem dış ekonomik veriler, çaprazlanan para birimlerinin ait olduğu ülkelerin iç dinamikleri, jeopolitik riskler, ekonomi politikaları, yatırım iştahı vb. daha birçok değişken sayılabilir. Nokta ya da aralık tahmininden daha çok trend izleme yöntemi daha sağlıklı görünüyor. Yazımızın sonunda konuyu bir latife ile bağlayalım. Aslında TCMB’nin bu anketin adını ‘Beklenti Anketi’ yerine ‘Tahmin Anketi’ olarak değiştirmesi daha doğru olur. Çünkü beklenti; bir olgunun sonunda olması umulan şey manasına geliyor. Belki de anket katılımcıları, tahminlerinden daha çok olmasını umdukları seviyeleri paylaşıyorlardır!
Sonuç olarak her ay birçok yerde ‘Merkez’in tahmini’ olarak sunulan bu yanlışa dikkat çekip, konunun içeriğini sizlerle paylaşmak istedim. Beklentim; ekonomi haber servislerinin bu konuya daha hassas başlıklarla yaklaşmalarıdır. Tahminimse; bu yanlışın maalesef devam edeceği yönündedir.