MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, koalisyon arayışları çerçevesinde partisinin değişmez, tartışılmaz, taviz verilmez talep ve beklentilerini sıralayarak, "MHP, siyasi istikrarsızlık yaşanmaması için beklenilen fedakarlıkları gösterecektir" değerlendirmesini yaptı.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 7 Haziran milletvekilliği genel seçimlerinin Türkiye'nin siyasi iklimini ve sosyal tablosunu derinden etkilediğini, bu çerçevede farklı bir istikamet çizdiğini belirterek, Türkiye'nin yeni bir durum ve denklemle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

TBMM Başkanlığı seçiminde MHP'nin yaptığı tercihin "AKP'ye destek" şeklinde yorumlanmasının ciddiye alınacak bir yanı olmadığını aktaran Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye'nin hayrı ve selameti için nasıl bir koalisyon modeline ihtiyaç duyulduğu her türlü izahtan varestedir. Bu konuda kaçak güreşmeye, gerçekleri saptırmaya ve akılları karıştırmaya lüzum yoktur. AKP-HDP, değilse bile AKP-CHP, bu da kafi gelmezse AKP-CHP-HDP arasında bir koalisyon hükümeti kurulması, 7 Haziran'da sandıktan çıkan iradenin en bariz temennisidir. Milliyetçi Hareket Partisine ise haysiyetli ve dik duruşlu bir anamuhalefet görevi düşmektedir. Türkiye'de şayet bir siyasi bunalım doğarsa bunun öncelikli müsebbibi milletimizin verdiği koalisyon mesajını anlamakta kasten zorluk çeken, ayak sürüyen AKP, CHP ve HDP'den başkası olmayacaktır.

MHP'nin siyasi yaklaşımının berrak olduğuna ve değişmediğine işaret eden Bahçeli, "Gerek koalisyon arayışları çerçevesinde, gerekse HDP özelinde durduğumuz yer de belli ve nettir" ifadesini kullandı. Bahçeli, bu kapsamda "MHP'nin değişmez, tartışılmaz, taviz verilmez talep ve beklentilerini içeren 4 maddeyi" sıraladı.

Bahçeli, hukuku askıya almanın, devletin kuruluş ve var oluş prensiplerini birer birer imha edeceğini belirterek, "Buna kimsenin hak ve yetkisi olmadığı gibi, izin ve icazet de asla verilmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, bu dört maddeye hürmetle beraber riayet ve refakat gördüğü takdirde Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık yaşamaması için beklenilen fedakarlıkları çekinmeden gösterecektir. İhtiyaç duyulan hoşgörü ve diyalog atmosferi demokratik sabır ve uzlaşma dinamiklerinin aktif hale getirilmesiyle kalıcı sonuçlarını kısa zaman içinde verecektir. Bize göre doğal ve doğru olanı da budur" değerlendirmesinde bulundu.
Editör: TE Bilisim