Başbakan Yıldırım, Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasıyla ilgili, "Millet adına 'evet' diyeceğiz, millet için 'evet' diyeceğiz. Milletimizin 'evet' dediğine 'evet' diyeceğiz." dedi.

Başbakan Yıldırım, Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasıyla ilgili, "Millet adına 'evet' diyeceğiz, millet için 'evet' diyeceğiz. Milletimizin 'evet' dediğine 'evet' diyeceğiz. Türkiye'nin ihtiyacı olan, milletimize yakışan yönetim sistemini hayata geçirmek için gün sayıyoruz." dedi.

Başbakan Yıldırım, Kemer ilçesinde bir otelde AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca, "Kutlu Yürüyüş Yolunda Şehir Şehir Kalkınma" sloganıyla düzenlenen Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı.
"16 Nisan 'da Türkiye'ye yeni bir bahar gelecek"

Belediye başkanlarının gelecek çalışmalarında da AK Parti'ye yakışan şekilde canla başla gayret göstereceklerinden emin olduğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi:

"Önümüzde bir halk oylaması var, tarih netleşti. 16 Nisan Pazar günü bir kez daha milletimiz sandığa gidecek. Daha güzel bir gelecek, daha güçlü bir Türkiye, daha kalkınmış şehirler için sandığa gideceğiz. Sandıkta gerekeni yapmaya hazır mısınız? Şehirlerimizi daha mamur, insanlarımızı daha mutlu kılmak için var mısınız? Ekmeğinizi aşınızı, işinizi daha da büyütmek için hazır mısınız? Türkiye'yi dize getirmek isteyen alçaklara millet dersi vermek için var mısınız? Cumhurbaşkanımızın dün anayasa değişikliğini onayladığını biliyorsunuz. Bugün itibarıyla artık takvim çalışmaya başladı. 16 Nisan'a kadar inşallah Türkiye'yi bir baştan bir başa dolaşacağız, bütün vatandaşlarımızla buluşacağız, bütün evleri, kapıları çalacağız ve vatandaşımıza doğruyu anlatacağız, daima doğruyu söyleyeceğiz. Kafaları karıştıranlara karşı, milletimizin doğruları öğrenmesi için var gücümüzle gayret edeceğiz. İnşallah 16 Nisan 'da Türkiye'ye yeni bir bahar gelecek. Şimdiden uğurlu, kademli olsun."
'Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez'

Yıldırım, "Maalesef CHP, memleket meselesini çözmek yerine ne yaptı, toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak için her yolu denedi, hala da aynısını yapıyor. 'Efendim anayasa değişikliği halk oylamasında kabul edilirse Türkiye bölünür.' Hadi oradan, Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez." diye konuştu.

Yörede teröre destek veren belediyeleri tek tek tespit edip yeni belediye başkanları görevlendirdiklerini anımsatan Yıldırım, "Elbette teröre destek veren, halktan, hemşehrisinden aldığı oylarla altyapıyı yapmak ve onların ihtiyaçlarını görmek yerine dağa hizmet veren, lojistik destek sağlayan, milletin topladığı kaynakları terör örgütüne aktaran bu belediye başkanlarına 'Aferin' diyecek halimiz yoktu." diye konuştu.

Yürütülen çalışmaların çoktan sonuç vermeye başladığına dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Vatandaşımızın artık yörede yüzü gülüyor. Terör örgütüne, onun uzantılarına asla yüz vermiyor, prim vermiyor. Gelince kapılarına, 'Hadi oradan, yaklaşma buraya, seninle işimiz kalmadı' diye onları ait olduğu yere gönderiyor. Ama onlara bu toprakların hiçbir karışında yer yok. Her köşesi, doğusu, batısı, dağı, ovası, bu bayrağın dalgalandığı ve her bir vatandaşımızın rahatça seyahat ettiği mübarek topraklar, şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakları alçakların çiğnemesine asla müsaade etmeyeceğiz.
'CHP sanki Türkiye'ye muhalefet ediyor'

Konuşmasında, "Anayasa değişikliği kapalı kapılar ardında oldu, şeffaf olmadı, oldu bittiye getirildi" iddialarını hatırlatan Yıldırım, "Maalesef CHP, memleket meselesini çözmek yerine ne yaptı, toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak için her yolu denedi, hala da aynısını yapıyor. 'Efendim, anayasa değişikliği halk oylamasında kabul edilirse Türkiye bölünür.' Hadi oradan, Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'cülerle PKK'lılarla HDP'lilerle adeta aynı ağızdan konuştuğunu" ifade eden Yıldırım, "Yakışmaz. Ana muhalefet partisi, iktidar alternatifidir. Terör örgütlerinin gittiği yoldan gitmesi ana muhalefet partisine zarar veriyor. Ona sempati duyan, destek veren milyonlarca vatandaşımızı da rahatsız ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, bir partinin genel başkanı olarak değil bir vatandaş olarak bunları ifade ettiğini vurgulayarak, "Ey Kemal Bey, bırak bu terör örgütlerinin söylediklerine kulak vermeyi, milletin sesine kulak ver. Millet 'birlik, beraberlik, kardeşlik, aydınlık Türkiye' diyor. Onun için bu kutlu yürüyüşte bir, beraber ve birlikte Türkiye olalım. Ana muhalefet partisi olarak sanki CHP, iktidara değil millete muhalefet ediyor, CHP sanki Türkiye'ye muhalefet ediyor, CHP Cumhuriyet'e muhalefet ediyor, aynı zamanda demokrasiye de muhalefet ediyor." diye konuştu.
"MHP Genel Başkanı ve ekibine teşekkür ediyorum"

Yıldırım, AK Parti olarak bugüne kadar her konuda yapıcı bir tutum izlediklerini, toplumsal mutabakatı en üst seviyede sağlamanın gayretinde olduklarını vurguladı.

Türkiye'nin ana meselelerinden birinin anayasa değişikliği olduğunu ifade eden Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 11 Ekim'de "Biz parlamenter sistemi savunuyoruz ancak bir de mevcut durum var. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ortaya çıkan bir durum var. Mevcut durum cumhurbaşkanının millet tarafından doğrudan seçilmesidir. Buna göre cumhurbaşkanının hem çok yüksek bir siyasi desteği var, oldukça geniş yetkileri de var. Ancak sorumluluğu yok. Bu sürdürülebilir bir şey değil, gelin bu durumu düzeltelim." çağrısı yaptığını anımsattı.

"Ben 'Önce memleketim ve milletim' diyen ve parti çıkarlarını ikinci planda tutan MHP Genel Başkanı'na ve ekibine teşekkür ediyorum." ifadesini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu çağrıyı herkese yaptı. Ana muhalefet partisine de yaptı, bize de yaptı. Biz zaten baştan beri 'Bu durum sürdürülebilir değil mutlaka mevcut durumu anayasayla uyumlu hale getirmemiz lazım. 2007'de başlattığımız işi tamamlamamız lazım' diye hep söylüyorduk. Dolayısıyla biz MHP ile bir araya geldik. Bu arada CHP'nin de kapısını çaldık. Dedik ki 'Buyrun bu değişiklik, bu gurur, bu güzel iş hepimizin olsun. Burada sizin de imzanız olsun.' Ancak beklediğimiz cevabı alamadık. Ana muhalefet partisinden elimiz boş döndük. Hatta biz ısrarcı olduk. Dedik ki 'Eğer siz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşıysanız, ki öylesiniz, bunu da anlayışla kabul ediyoruz. O halde buyurun siz de teklifinizi getirin, biz de teklifimiz getirelim. Meclis'te ittifakla oylayalım. Ondan sonra işi sahibinin önüne getirelim. Yani vatandaşa getirebilelim. Vatandaşta hangisini seçerse eyvallah edelim, bu meseleyi kapatalım.' Buna da maalesef cevap alamadık. Daha ne yapmalıydık soruyorum. Milletime soruyorum başka ne yapacaktık?"
'Vatandaşlarımız yaz tatillerini memleketlerinde geçirsinler'

Başbakan Yıldırım, "Bugün Kültür ve Turizm Bakanlığımız bir kampanya, bir seferberlik başlattı. Bu seferberliğin adı 'Memleketin Hastasıyım'. Kime, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza. Diyoruz ki memleket hastası olan, hasreti olan bütün vatandaşlarımız bu yaz tatillerini memleketlerinde geçirsinler." dedi.