İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzünülecek bir sistemdir. İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk – 1931)

Müjdeler olsun ki Türkiye seçim ortamına girdi. Çok önemli bir olay olmadığı takdirde 14 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri yapılacak. Vatandaşlarımız; 21 yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ya dört yıl daha çalışma süresi verecek ya da Demokratik Parlamenter sistemi yeniden hakim kılacağını vadeden muhalefet partilerine oy verecek.

Son siyasi gelişmeler ışığında faaliyet gösteren Kamuoyu araştırma şirketlerinin değerlendirmesine göre; eğer seçim normal koşullarda gerçekleştirilir ise Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Zaten 7 Mart 2023 tarihinden itibaren arkasına aldığı coşkulu halk desteği ile önünün kesilmesi mümkün görülmemektedir. 

3-6 Mart 2023 tarihleri arasında Sayın Meral Akşener’in altılı masayı terk etmesi le başlayan siyasi çalkalanmalar ve yaşanan olayların detayını tarihçiler yazacaktır. Çünkü bu olayların sebep ve sonuçları Cumhuriyet tarihimizde köklü sonuçlar doğurabilecek kadar önem arz etmektedir.

Bu olayları açık kaynaklardan dikkatle takip etmeye çalışan eski bir Psikolojik Harekat Uzmanı olarak ben diyorum ki;

İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına itiraz ederek Millet İttifakı masasını terk ettiği anda, uzun süredir birlikte işbirliği içinde fevkalade ciddi çalışmalar yürüten, halkın özlediği birlik ve beraberlik davranışını sürdüren ve geniş halk kesimlerinin umudu olma başarısını gösteren Millet İttifakının artık dağıldığı bir gerçekti. Yine ayni şekilde muhtemel seçim başarısını tamamen bu birlikteliğin dağılmasına bağlayan Cumhur İttifakı bileşenlerinde ise adeta erken bir zafere ulaşmanın gururlu sevinci görülüyordu.

İnsanlarımız bu hiç beklemedikleri olay karşısında şok olarak sarsıldılar. Ve bunu kabul etmekte zorlandılar. Halkımız duygu ve düşüncelerini özellikle sosyal medyayı kullanarak açıkça ve seslerinin dozunu giderek arttırarak vurguladılar. Büyük bir infial ve karamsarlık tüm yurdu kapladı. Evet o güne kadar pek sesleri duyulmayan büyük bir kitlede öfke patlaması yaşanmıştı. Bu çok doğal toplumsal gelişme idi. 

Peki sonra ne oldu. Sağduyu ve ortak devlet aklı hemen devreye girdi. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Meral Akşener devlet adamlığı vasıflarının kazandırdığı engin tecrübe ile bu ani ve şok halinde hızla gelişen psikolojik yıkımı muhteşem bir zafere dönüştürmesini bildiler. Bu zafere uzun süreli siyasi tecrübeye sahip, bakanlık ve başbakanlık makamlarını işgal etmiş Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın Ali Babacan ve Sayın Temel Karamollaoğlu’nun önemli katkılarını da zikretmek lazımdır.

Bu olumlu sonuç çok iyi yönetilmiş tipik bir Psikolojik Harekat operasyonu ile elde edilmiştir. Önceden planlanmış olmasa dahi, mevcut toplumsal patlamalar aklıselim ve itidal ile önce durdurulmuş, kontrol altına alınmış ve dağılmanın yerine toplum, eskisinden çok daha güçlü bir şekilde adeta yumruk gibi bölünmez bir bütün haline getirilmiştir. Kendilerini kutluyorum.

Bir gün önce dağılmanın etkisiyle karamsar ve umutsuz ruh haline dönüşen Millet İttifakı, 7 Mart 2023 sabahında hiç beklenilmeyen bir şekilde durumu tamamen lehine çevirerek gücüne güç ve moraline moral katmıştır. Bu ani heyecan ve dalgalanmalarla Millet İttifakı sempatizanlarının sayısını çoğaltmıştır.

Ani gelen dağılma zaferinin şaşkınlığını atamayan Cumhur İttifakı bileşenleri; 6 Mart gecesi Saadet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezleri önündeki halkın inanılmaz coşku ve dayanışmasının şokunu yaşamaktadır.

Kanaatimce bu olumsuz şok, zaman içinde dalga dalga Cumhur İttifakı destekleyicilerine de ulaşacaktır.

Özetleyecek olursam;

6 Mart 2023 gecesi Sayın Temel Karamollaoğlu tarafından CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmıştır. Aslında halk nezdinde bu açıklamanın anlamı; Türkiye’nin 13 ‘üncü Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ve “ şu andan itibaren görevine başlamıştır” şeklindedir.

Ben bu olayın tüm dünyada Psikolojik Harekat derslerinde “ Önceden planlanmadan çok olumsuz bir topumsal olay nasıl başarıya ve gerçek bir zafere dönüştürülebilir.” konusu için tipik bir örnek olarak kullanılacağını değerlendiriyorum

Son sözüm; Türk Milleti bir kere daha köklü bir millet olduğunu tüm insanlığa dıyurmuştur. NOKTA