YEDİNCİ BÖLÜM; YAŞANAN BU KRİTİK SÜREÇTE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ: Öncelikle birlik ve beraberliğimiz, milletçe yaşadıklarımızın en öne

YEDİNCİ BÖLÜM;

YAŞANAN BU KRİTİK SÜREÇTE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ:
Öncelikle birlik ve beraberliğimiz, milletçe yaşadıklarımızın en önemli ilacıdır.
Bu aziz vatan topraklarında yaşayan, büyük Türk Milletinin mensubu olmakla gurur duyan herkes; dini, mezhebi, dili, görüşü ne olursa olsun; bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Hiç kimse görüşünden, inancından, kıyafetinden dolayı ötelenemez, toplumdan dışlanamaz. Farklılıklarımız bizlere atalarımızdan yadigâr en önemli zenginliğimizdir.
Birbirimizi ötekileştirmeden çözülmesi gereken hususları, menfaat penceresinden değil, ülkemizin milli ve manevi değerlerine uygun olarak görebilmek, böyle hareket etmek bu sürecin temel kaynağı olmalıdır.
Ülkemizde ve bu coğrafyada yaşananları doğru kaynakçalarından takip etmek, bu doğruları bilerek hareket etmek, modern çağın gereklerine odaklı bilgi sahibi olabilmek, okumak ama çok okumak, sorgulamak, düşünmek, uygulamak en önemli tercihimiz olmalıdır.
Gençlerimiz geleceğimizdir. Onları sevgiyle kucaklayan bir aile yapısını oluşturmak; vatan, millet, devlet, bayrak kavramlarının ne demek olduğunu öğretmek, milli ve ulvi değerlerimizi, yüce dinimiz İslam’ın ilk ama doğru bilgilerini vermek öncelikle anne ve babaların görevidir.
Gençlerimizi ülkemizin kuruluş felsefesine uygun, modern bilime odaklı eğitim kurumlarında yetiştirmek, çağdaş yarınlarımızın güvencesi olacaktır. İşte bu noktada en büyük görev ülkemizi yönetenlere, eğitim kurumlarımıza, bu kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticilere düşmektedir. Ülkemizin çağdaş yarınlarına ancak bu anlayış çerçevesinde ulaşılabilir.
Bu devletin bir kuruluş felsefesi, bu coğrafyanın yaşanmış bir özgeçmişi, bu milletin asırlara dayanan zengin bir tarihi vardır. Orta Asya’daki yaşanmışlarımızda bu coğrafyada kurduğumuz devletlerde bizimdir. Üç kıtaya altı yüz yıl boyunca hükmeden Osmanlı da bizim; hele ki, bu son vatanımızda bizi koruyup, kollayan asırlık çınar Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bizimdir.
Dört bin yıllık özgeçmişimizi kucaklayan, bizi biz yapan bu değerleri birbirinden ayırmak mümkün olabilir mi? Tabii ki hayır.
Ülkemizde bu süreçte en çok ihtiyaç olan şey sevgi, saygı ve umuttur. Unutulmasın ki, bu üç temel değerin çözemeyeceği hiçbir olumsuzluk yoktur.
Bu ülke, bu büyük millet tarihinin en sıkıntılı dönemlerinde dahi umudunu kaybetmemiş, tüm sıkıntılarını sevgi birlikteliği ile aşmıştır.
Bu üç önemli değerin olduğu yerde güvende vardır, gelişmede olacaktır. Önemli olan umudumuzu kaybetmeden sevgiyle, saygıyla birbirimizi kucaklamak, birlik ve beraberliğimizi bozacak hiçbir şer odağına geçit vermemektir.
Bu ülkede her zaman umut olmuştur, umudun gücünü de birlik ve beraberliğimiz oluşturmuştur. Tarih sayfaları; Büyük Türk Milletini ne zaman dara düşsek ‘ÖNCE VATAN’ dememizle tanımıştır.
Bundan sonrada böyle tanıyacaktır.