Kaşif Kozinoğlu bu ülke ve Türk-İslam davası için yıllarını feda etmiş, evlatlarından, ailesinden yıllarca görev adına uzak kalmış, defalarca mücadele içinde bedeller ödemiş bir cesur yürek!

Ancak “Ergenekon” davası sürecinde mahkemeye çıkarılmadan hemen önce iddiaya göre “kalp krizi” sebebiyle hayatını kaybetti. 

Milli İstihbarat Teşkilatı Hukuk Müşavirliğinin bir raporu var ve bu rapor MİT Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu hakkında ki suçlamalara karşı düzenlenmiş bir rapor. 

12 Kasım 2011 tarihinde Silivri cezaevinde ki ani ölümü ile ilgili Adli Tıp Kurumunda yaklaşık üç ay süren bir rapor hazırlanmış ve “kronik iskemik kalp hastalığı nedeniyle” öldüğüne hükmedilmişti. 

Ancak hani hatırlayacaksınız ünlü ve eski Hollywood filmlerinden, kahramanımız cezaevine girse bile orada da spor yapmaya ve kondisyonunu geliştirmeye, zinde kalmaya devam ediyordu. 

Tanıyanların da tasdik ettiği bu durum Kaşif Kozinoğlu içinde geçerli ve Kozinoğlu cezaevinde de sürekli spor yapan, öncesinde ise bir dakika dur durak bilmeyen bir kondisyona sahip kişiydi. 

Böyle aktif bir kişinin kalp rahatsızlığı olsa bunu kendisi ya da ailesi bilmez mi? 

Ya da kendisi bildiği halde spor yapmak suretiyle kendisine yüklenir mi? Bu adamlar bunun için eğitim almış insanlar ve en azından böyle bir rahatsızlık olsa en yakını olan ailesi mutlaka haberdar olurdu.

Nitekim Kaşif Kozinoğlu’nun oğlu Özel Kozinoğlu, "Babamın, kalbiyle ilgili hiçbir rahatsızlığı yoktu. Öyle iddia edildiği gibi 'uzun süreli spor ve ağır spor nedeniyle öldü' iddiaları da asla gerçeği yansıtmıyor" demişti.

Sadece bu kadar da değil elbette, bugün herkes biliyor ki “Ergenekon” dediğimiz süreç CIA/FETÖ eliyle kurgulanmış ve devletin en altından en üstüne kadar bir çok kişiyi de etkisi altına almış ve kandırılmalarına sebep olmuş bir süreç! 

İşte bu süreçte Kaşif Kozinoğlu için çalışmalar yapılmıştı ve ölmediği aksine öldürüldüğü gündemi meşgul etmeye başlamıştı. O dönemlerde “Oda TV” davası sanıkları ise ilk otopsi raporunda herhangi bir kan pıhtısının damarları tıkamadığı iddia edilmişti. 

Ve sonra çok daha ilginç bir şey oldu!

Kaşif Kozinoğlu’nun Adli Tıp kurumu tarafından yürütülen tespit çalışmaları sırasında Adli Tıp kurumunda bir hırsızlık vakası gerçekleşti. Bu vakada ise ilginç şekilde Kozinoğlu’ndan alınan doku örneklerinin bulunduğu “Kimya İhtisas Daire Başkanlığı” bölümü hedef seçilmişti ve yine iddiaya göre Kozinoğlu’nun kan, saç teli gibi doku örnekleri çalındığı iddia edilmişti. 

Adli Tıp kurumu içinde ki FETÖ yapılanmasının büyük bir bölümü temizlendi ancak Kaşif Kozinoğlu ölümü hakkında ki sis perdesi halen dağılmadı. 

Bu nedenle Türk Milli İstihbarat Teşkilatı’nın şerefli bir komutanı olan Kâşif Kozinoğlu dosyasını Sayın Hakan Fidan özel bir talimat ile yeniden açtırmalıdır.