Bir anda kaynaştık. Bizden büyük sınıflar, ağabeylerimiz, ablalarımız sınıfımıza gelirler, derslerden önce veya sonra, Mülkiyelilik ruhu, ocağı

Bir anda kaynaştık. Bizden büyük sınıflar, ağabeylerimiz, ablalarımız sınıfımıza gelirler, derslerden önce veya sonra, Mülkiyelilik ruhu, ocağımız Mülkiyenin tarihi, Mülkiyeli kimdir, nasıl hareket eder, Atatürk, vatan, millet sevgisi, “ey vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz”, yani vatana hizmet aşkı konularında konuşurlar, bu konuları kafalarımıza nakşederlerdi.
Engin, İzmir Atatürk Lisesi’nden Mülkiye’ye gelmişti. Dört dörtlük, adam gibi adam, yakışıklı, sporcu, iyi bir insandı. Onu, hepimiz çok sevdik. O zamanlar, Mülkiye’de, arka bahçede, adına Wembley denilen, 7 kişilik takımlarla, futbol oynanan bir alan vardı. Grup maçları yapardık. Bizim grubun adı, arkadaşımız İlhan Karadeniz’den mülhem olarak, Kelle Spor’du, takımlara böyle matrak isimler konulurdu. Kofana, karbonarı vs gibi. Engin Berker, aynı zamanda, o yıllarda, meşhur olan, fırtına gibi esen, Mülkiye basketbol takımında yer alırdı.
Mülkiye’de, şimdi sınıf olan yerler, bizim yatakhanelerimizdi. Bizim sınıfımız, çakanlarla birlikte, 150 kişiydik. Mülkiye’ye yeni girenler, önce, ranzalı koğuşta yatarlar, ikinci sınıfa geçince, adına Sibirya denilen, mektebin en soğuk kısmına düşen koğuşta yatardık. Yatılı her Mülkiyeli, mutlaka Sibirya’dan geçerdi. Geceleri, yatakhanede, dolaplar arasında oluşan forum Meydanında, dünya ve Türkiye meseleleri görüşülür, çözümler üretilirdi.
Mülkiyeliler, genellikle hep iktidarlara karşı olmuşlar, Türkiye için yapılan çalışmaları, yeterli bulmamışlardır. Bu forum meydanı görüşmelerinde, kıyafetlerimiz, pijamalardı. Engin Berker de, bu forum meydanı tartışmalarında, bulunurdu. Biz, renkli farklı bir gruptuk. Kızlarla, çaylara, partilere gitmeyi ihmal etmezdik. Mülkiyenin ananevi, meşhur 4 Aralık Balolarını kaçırmazdık. Yumurtacı Kemal, Şölen, kazıkçı Yahya, mantar Ahmet, Cebeci Köftecisi, Körfez Restoran, Piknik, Goralı, müdavimi olduğumuz mekanlardı. Mülkiye’de, o yıllarda, şubat tatillerinde, kızlı, erkekli dış ve iç geziler yapılırdı. Bazı arkadaşlarımız, bu gezilerden sözlü, nişanlı dönerlerdi.
Biliyorum ki, bu satırları okuyan, bizim sınıfın tüllapları ve diğer Mülkiyeli tüllaplar anılar denizine dalmışlardır. Bütün bu faaliyetlerin yanısıra, iyi yetişmiş, bir an önce vatana hizmet için gayret gösteren Mülkiyeliler olarak, derslerimize çok çalışırdık. Esasen çalışmaya mecburduk. Zira, üssü Mizan denilen, sistem iyi yetişme konusunda, biz, Mülkiyelileri, diğerlerinden farklı kılardı. İşte böyle, bitmesini hiç istemediğimiz, Mülkiye yılları geçti. Mezun olduk.
Öyle sandığımız gibi “Ooo iyi ki mezun oldunuz, biz de sizleri bekliyorduk, işte makam, işte maaş, işte araba, işte sekreteriniz, buyurun gelin, ise başlayın” (Oidipus gösterisinden) diyen olmadı. Bizler, sınava girerek, DPT’ye, maliyeye, bankalara, hariciyeye, mülki idareye intisap ettik. Şerefle, görevlerimize başladık.
Engin Berker, Maliye hesap uzmanı olmuştu. Bu görevi, üstün başarı ile yaptı, üstad oldu. Daha sonra, devletten ayrıldı, kendi mali müşavirlik şirketini kurdu. Bu meyanda, Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nda, Büyük Kulüp yönetiminde, başarılı hizmetler ifa etti. Çeşitli NGO’larda görev aldı. Yaşamının en verimli çağında, 5 Nisan 2016 günü, mücadele ettiği meşum hastalığa yenik düştü, kendisini kaybettik. 7 Nisan 2016 günü, Mülkiyeli arkadaşları ve diğer sevenleri ile birlikte, acı içinde, sonsuzluğa, ebedi istirahatgahına tevdi ettik. Kabul etmek çok zor. O kadar çok anılarımız var ki. Engin, mert, iyi kalpli, yardimsever, medeni, çağdaş, karakterli, yaşadığı olayları içine atan, herkes tarafından sevilen, Atatürk ilke ve inkılaplarına yurekten bağlı, yeri doldurulamayacak bir Mülkiyeli idi. İnaçlarımıza göre, bu, bir takdiri ilahi. Herkes için mukadder. Sevgili Maxi Enginimiz, Allah’ın rahmeti, üzerinde olsun. Cennette, diğer kaybettiğimiz Mülkiyeli arkadaşlarınla buluştun. Nur içinde yat. Ailenin, çocuklarının, Mülkiyelilerin başı sağolsun…
Engin Berker’le aynı gün, aynı camide, sevgili kardeşim, Eximbank Yönetim Kurulu üyesi, Okan Oğuz’un değerli eşini de toprağa verdik. Allah’ın rahmeti onunla olsun. Başı sağolsun…